çikolatalı puding•texting ✓

21.

•BEREN ÇETİN•

"Biraz daha iyi misin?" dedim oturduğum bankta, ayaklarımı izlerken.

Ders zili çalmıştı ama Dorukhan yanında kalmamı istediği için kalmıştım. Devamsızlık sorununu halledeceğini söylemişti.

"Hıhım." derken omzuma düşen saçlarımı geriye attı Dorukhan. "Teşekkür ederim yanımda kaldığın için."

"Rica ederim."

"Bu zamana kadar her şeyi dalgaya aldım Beren biliyorsun." diyerek derin bir nefes aldı. "Dışardan nasıl bir imaj çiziyorum bilmiyorum ama zorba gibi bir görünümüm varsa özür dilerim."

Hızlıca başımı iki yana salladım. "Hayır, öyle biri değilsin."

Gülümsediğini duyduğumda dudaklarım kendiliğinden yukarı doğru kıvrıldı.

"Her ne kadar seni sevsem de..." derken zorlanıyor gibiydi. "Benimle mutlu olmayacaksan başkasını sevsen de olur. Senin mutluluğun benden daha önemli."

Hemen ardından bir nefes daha aldı.

İnsanın içini acıtır o cümle ya...

Dolan gözlerimi gizlemek için başımı biraz eğdim. "Kalbin acımadı mı onu söylerken?"

"Senin canının acımasından daha iyi."

Yapma.

Kendimi tutamayarak kollarımı Dorukhan'ın beline doladım. "Dorukhan..."

Anında bana karşılık verirken kalbi, kulağımın altında deli gibi atıyordu.

"Şimdi alakasız olacak ama... Yüzünü ne zaman göreceğim?"

"Beni bu kadar merak ettiğini bilmiyordum Berencim." dedi Dorukhan gülümseyerek. En azından şu duygusal ortam dağılabilmişti.

"Ne alakası var?"

"Futbol takımı kurar mıyız?"

Dediğiyle utanarak yüzümü Dorukhan'ın göğsüne gömüp beline yumruk attım. "Saçmalama, döverim."

Gülmesi artarken, "Hanımcılık kazanacak." dedi.

"Ya Dorukhan." deyip Dorukhan'ın beline bir yumruk daha attım.

Geri çekiliyordum ki izin vermeyip kollarını biraz daha sıktı. "Tamam, bir şey demedim."

"Dorukhan."

"Efendim."

"Abim seni öldürecek."

"Umrumda değil. Bana sevdiğim kızın abisinden değil Allah'tan korkmayı öğrettiler."

Ben sessiz kaldığımda oturuşunu düzeltip tekrar sarıldı bana. "Keşke seni kalbimin içine sokabilsem."

"Ama sen yine konuyu kaynatıyorsun."

"Doğum gününde karşına çıkacağım."

"Bir ay var."

"Evet."

Aldığım nefesi verirken cebimden kaç kez titrediğini unuttuğum telefonumu çıkardım.

Mete: Beren neredesin? (18 dk önce.)

Mete: Hoca geldi. (15 dk önce.)

Mete: Yok yazıldın, haberin olsun. (12 dk önce.)

Mete: Beren merak ediyorum, neredesin? (8 dk önce.)

Mete: Mine'ye sordum, bir şey söylemedi. (5 dk önce.)