Koreli Günler

BÖLÜM 9

Nilüfer'in bu şarkısını çok severim ama manga yakınlarda da yeniden seslendirdi isterseniz onuda dinleyebilirsiniz :) Şarkımız türkçe diye bu ne be demeyin çünkü bu bölümde aslı ve emre var tabiki iki Türk birleşirse söyledikleri şarkılarıda türkçe olur☺

Terasa çıktığımda hep yaptığım gibi yere oturup parmaklıklardan bacaklarımı sarkıtıp gökyüzünü izlemeye başladım, bacaklarımı bu şekilde her sarkıttığımda kendimi bir kuş kadar özgür hissediyorum. Tabiki her zaman ki gibi böyle otururken yine düşüncelere daldım..

Aslında bazen şuan rüyada mıyım diye düşünüyorum. Çünkü hayallerimin ülkesine gelmiş ve 4 Koreli, bir Türk ev arkadaşım var. Hepimiz çok kısa sürede aile gibi olmuştuk. Böyle dostların yanına denk gelme konusunda gerçekten şanslıyım. Hele emrenin gelmesine inanılmaz sevindim zaten emreyle bütün akşam Türkiye'den İstanbul'dan konuştuk. Ne yalan söyleyeyim bir türkle konuşmayı özlemişim. Emre doğma büyüme türk olduğu ve babası türk olduğu için doğal olarak huyları klasik Türk erkeği. Ama Ji Hoo benim ilk geldiğimde bana davrandığı şekilde odun gibi davranıp iğneli iğneli baktı çocuğa bütün gece. Off neyse uykum bir türlü gelmiyor benim.? Sonra yıldızlara bakarken dışımdan.

+Ahh İstanbul seni çok özlesem de Seoul senide çok seviyorummmm! Diye çok sesli olmasada bağırdım.

-Bende Seoul'u çok seviyorummm!

Biranda "Ayyy! " diye bağırarak sesin geldiği yöne soluma döndüğümde Emre benim gibi bacaklarını sarkıtıp yanıma oturuyordu.

+Sen ne zaman geldin? Korkuttun beni.

-Korkutmak istememiştim ama geldiğimde o kadar dalgındın ki geldiğimi farketmedin bile dedi gülerek.

+Evet farketmedim dedim bende gülerek.

+Sen niye geldin senide mi uyku tutmadı? O kadar yol geldin yorgun değil misin?

-Yol boyunca zaten uyudum bu yüzden sanırım uykum yok.

+Benide uyku tutmadı yıldızları izlemeyi çok sevdiğim için fırsattan istifade izliyim demiştim bende.

-Burası güzelmiş Jong bana terastan bahsetmişti uyuyamayınca geliyim dedim ama geldiğimde sende buradaydın . Ahh ama yıldızlar gerçekten çok güzel!

+Evet hemde çok!

Benim cümlem biter bitmez Emre başladı şarkı söylemeye...

-Mevsim rüzgarları ne zaman eserse

O zaman hatırlarım çocukluk rüyalarım

Şeytan uçurtmalarım..

Şaşkınlıkla emreye baktım bana bakıp gülerek devam ediyordu tabi bende hemen eşlik etmeye başladım.

"Öper beni annem yanaklarımdan

Güzel bir rüyada 

Sanki sevdiklerim hayattalarken hala 

Akşama doğru azalırsa yağmur 

Kız Kulesi ve Adalar

Ah burda olsan çok güzel hala

İstanbul'da sonbahar .. "

İkimiz beraber oturduğumuz yerden sallana sallana yıldızlara bakarak söyledik. Hey gerçekten eğlenceliydi..! Sanırım istanbulu özledim dedim diye böyle bi şarkı seçti.

Şarkı bitince birbirimize bakıp güldük.

-Sesin hiçte fena değil dedi.

+Seninki de öyle. Aklına şarkı söylemek nereden geldi? Dedim.

-Böyle bir ortamda hep şarkı dinlerim, 2kişi olunca söylemek daha iyi oldu bence.

+Aynen eğlenceliydi dedim

ama biranda emre yine hızlıca bir şarkıya girdi. Sanırım bu gece bol şarkılı olcak. Hey bu şarkıyı da biliyorum. Nakaratta yetiştim ona.

"Yine bana gel, yana yana yine beni sev.

Yine bana gel, yana yana yine beni sev

Hadi beni yine sev

Beni deli deli sev

Beni yine yine, yeni yeni, yine yeni yeniden sev.."

Bu şarkıyı gerçekten çok severim bu çocuk onca şarkıdan bunu nasıl buldu?

Şarkıyı o kadar mutlu söyledik ki. Birbirimize bakarak söylüyorduk, o tekerleme gibi olan "Yine yine yeni yeni yine yeni yeniden sev" kısmını da takılmadan gayette güzel söyledik şarkıyı. Şarkı bitince koca bir "Vaovvvv" dedim.

+Uzun zamandır bu şarkıyı söylememiştim özlemişim bu şarkıyı. Dedim.

-Ben bu şarkıyı bildiğini düşünmüyordum.

+A aa niyeymiş o?

-Eski bir şarkıda ondan.

+Asıl sen nerden böyle eski şarkıları biliyorsun?

-Ohoo ben sezen manga falan değil Nilüfer'in yorumundan biliyorum bu şarkıyı dedi gülerek.

+Vay vay vay emre jae min'e bak sen, bende Nilüfer'den biliyorum canım ne var.

Gülüştük biraz daha muhabbet ettik. Birbirimizden bahsediyorduk. Emre korede bana destek olacağından falan bahsediyordu. Konuşurken biranda

-Korede artık bana emanetsin dedi.

+Emanet mi? Ben kendimi koruyamam mı ne emaneti emre?

-Seoulu çok iyi biliyorum ve ayrıca İki türk birbirini kollamalı dimi kardeşim. Dedi gülerek.

+Havalara bak havalara, abi de diyim istersen sana emre?

-Fena olmaz

+Çok beklersin

-Gerçekten inatçısın hye mi haklıymış ben sana yardımcı olmak istiyorum sadece.

+Hayır kardeşiz tabiki de çok abartma, ben buraya özgür kız modlarında geldim abiyle uğraşamam :)

-Neyse beni zaten zamanla tanırsın abiyi görürsün o zaman dedi göz kırpıp devam etti. Yanlış anlama sadece ikimizde birbirimizi tam olarak fazla bilmiyoruz ama hemen alıştık böyle senin yanında rahatım.

+Kan çekti kan ondan rahatız heralde :) çünkü bende senin yanında rahatım. Sanki uzun zamandır tanışıyoruz. Ama böylesi daha güzel.

-Bencede kardeşim dedi gülerek.

Muhabbet etmeye devam ederken telefonumdan saate baktığımda saat 2:30'a geliyordu ve uykumda gelmişti.

+Emre saat 2:30'a geliyor uykun gelmedi mi?

-O kadar olmuş mu ya? Zaten havada soğudu üşüyeceğiz içeri girelim.

+Tamam bence de dedim içeri girdik.

Merdivenden inerken

-Aslı bu geceki gibi muhabbet etmek bişi anlatmak istediğinde mekanımız geceleri teras dedi gülerek.

+Aynı şey senin içinde geçerli. Shh ortalıktaki gizli mekanımız teras dedim.

Tamam diyerek tebessüm etti.

İyi geceler diyip odalarımıza geçtik.

Bu emre eğlenceli çocuk ya, şarkı söylemek nerden aklına geldi bide türkçe şarkı. Bu Türk arkadaşımla çok eğleneceğimi düşünüyorum ama dediği gibi bana abilik yapmaya kalkmazsa daha çok eğleneceğimize eminim..

Bu bölüm pek olay olmasa da seveceğinizi umuyorum Aslı ve Emre'nin arasındada Ji Hoo gibi aksiyon olamazdı zaten..
Bidaha ki bölüm çok eğlenceli olacak :)
Vote ve yorumlarınızı bekliyorum şimdiden teşekkürler :)