Koreli Günler

BÖLÜM 2 - TANIŞMA

Sınava hazırlandığım için wattpade giremedim ve bu kadar okuyan olduğunu görmedim öncelikle özür dilerim:( Artık yazabildiğim kadar bölüm yazacağım
Ama lütfen vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin şimdiden teşekkürler :)

Onu bunu geçelim de sanırım ikimiz de aynı şeyi düşünüyorduk bu bir ŞAKA olmalı onla aynı evi paylaşmak kabus gibi olacak umarım diğerleri onun gibi değildir.

Ben bunları düşünürken Dong amca yanıma gelip elini omzuma atıp konuşmaya başladı

+Evet çocuklar beklediğiniz Türk ev arkadaşınız işte burada ama bakıyorum da siz tanışmışsınız? Bu arada Dong amcadan bahsetmedim 40lı yaşlarda çok sevimli biri derneğin başkanı diyebiliriz.

Neyse Dong amca konuşurken ben hala zorla sarışın olmuş sorunlu çocuğa bakıyordum. Allah'ım gıcıklık akıyor çocuktan. Oda aynı şekilde bana bakıyordu.

Dong amcanın Aslı? Demesiyle kendime geldim

-He evet tanıştık. Tam tanışma denemez. Şununla konuştuk sayılır sadece diyerek çakma sarışını gösterip gözlerimi devirdim

+Şu mu?! Benim bir adım var Aslı hanım bak ben adını biliyorum!

-Hanım falan şimdi de kibarı oynama lütfen. Dong amca bana isimleri söylemedi ne yapmamı bekliyorsun?

Çocuk tam cevap verecekken Dong amca araya girip

+Aslı ben seni tanıştırayım sonra gitmem lazım, bavullarını getirdim siz evinize geçersiniz dedi ve tanıtmaya başladı. Bu Hye Mi sana evde eşlik edecek kız arkadaşın. Erkeklerde Hae Sung, Kim Jong ve Ji Hoo.

Hepsi kafalarıyla selamladı. Adının Ji Hoo olduğunu öğrendiğim çocukla tartışmaktan diğerlerini incelemeye vaktim olmamıştı.

Hye Mi inanılmaz sevimli tipik bir Koreli kızı, iyi anlaşacağımıza eminim.

Kim jong dikkatimi çekmişti aslında oda Ji Hoo gibi sarıya boyamış saçlarını ve biz tartışırken hep muzip şekilde güldü durdu. Sanırım grubun muzip karakteri o.

Hae sung çok tatlı birine benziyor ama sanki biraz sessiz. Diğer ikisine göre saçı boyasız:) Saç stili ve aksesuar olarak taktığını düşündüğüm gözlükleriyle çok sevimli duruyor.

Eveet Ji Hoo, ülkesine gelmiş birine böyle davranması sizce de garip değil mi? Egoist kendini beğenmiş bir tipi var. Tipsiz diyemem erkeklerin 3üde yakışıklı ama bu Ji hoonun burnu havada tripleri onun tipini siliyor. Uyuz çocuk çakma sarışın ne olacak diye düşünürken biri kolumdan çekip yanına oturttu bu Hye miydi.

Bana gülerek

+Merhaba aslı biz hepimiz türkçe biliriz ama en iyimiz Ji Hoo, deyimlerinizi bazı değişik terimlerinizin çoğunu bile bilir. Sen korece biliyorsun heralde?

-Evet biliyorum ama çok iyi olduğumu söyleyemem bana yardımcı olursun heralde dedim. Tabikii diyerek sarıldı bana inanılmaz sıcak kanlı bu kız :)

+Heyy Hye mi kızı sahiplendin bizimde ev arkadaşımız o hem aslıcım ben sana öğretirim korecee. Anlat bakalım nelerden hoşlanırsın neler seversin burcun neeee? Kim jong böyle konuşmaya devam ederken Hae sung kim jongun ağzını kapatıp

+bu böyledir ağzını kapamazsan susmaz. Kusura bakma Aslı dedi.

Bende ona tebessüm ederek cevap verdim.

Aç olup olmadığımı sordu Hae sung, aç olmadığımı söyleyince

Kim jong +Hyung konuşsana sende yada dur ben hepimizden bahsedeyim dedi ama hye mi araya girip

-Jong dur lütfen ben kısaca bahsederim aslıcım ben 22 yaşındayım sen gibi bende gastronomi ve mutfak Sanatları (binevi Aşçılık) mezunuyum zaten zamanla tanırsın. Kim jong az çok tanıdın sanırım grubun muzip konuşkan çocuğu oda 22 yaşında Konservatuvar mezunu şarkı sözleri yazar besteleri vardır. 22 yaşında olduğunu bakma ruhu 3 yaşında dediğinde hepimiz güldük. Sonra devam etti, Ji Hoo en büyük 24 yaşında dernekte türkçe öğretmeliği falanda yapar. Anlıcan gibi biraz kaba aklına geleni der ama aslında duygusal bir yapısı var demesiyle, Ji hoo "Hye mi saçma sapan konuşma!" diye biranda bağırınca şaşırdım. Hye mi "Hep böyle alışırsın" dedi. Devam etti Hae sung 23 yaşında psikoloji mezunu en mantıklımız diyebiliriz. Kim jongun çocuksuluğunu ve sessizce "Ji hoonun patavatsız hareketlerini" dizginlemeye çalışır. Ji Hoo ile ilgili olan kısma baya güldük. 3üde bize bakıyordu.

Ji hoo +Benimle ilgili bişi dedin dimi? Diye çıkıştı Hye mi ye

Bende -Ne alaka üstüne alınmana gerek yok

+O zaman bana niye bakarak güldün?

-Tipin komiktir belki diyip göz kırptım.

+Sabrımı taşırıyorsun düzgün cevap ver!Dedi

-Düzgün soru sor o zaman! Dedim

+Aasssshhh.. diye masaya vurdu Hye mi, hey Ji hoo yeter ya sakin ol. Hadi eve gidelim artık dedi

Hepimiz ayaklandık en önden Ji hoo çıktı gitti neyin kafasını yaşıyorsa.

O sırada Kim jong kolunu omzuma atıp

+Size eve kadar eşlik edeceğim madam dedi

-Tabiki dedim şebek bu çocuk ya

Ama Hye mi biranda öyle bir ittirdi ki kim jong u çocuk düşecekti nerdeyse

+Bavulları biz mi taşıyalım Ji hoo kaçtı gitti zaten siz ikiniz bavulları taşıyorsunuz aslıcıma ben eşlik ederim. Kim jong arkamızdan heyyy diye bağırsada Hye mi beni sürüklemeye çoktan başlamıştı bile.

Yol boyunca Hye mi ile konuştuk. Hye mi biara

+Ji hoo ile tanışma şekliniz pek hoş olmadı. Gerçi nasıl senin aslı olduğunu anlamadı şaşırdım. Siz türkçe konuşmaya başlayınca ben aslı olduğunu anlamıştım. Belki tartışma sıcaklığıyla farketmedi, tartışırken kendinden geçer de biraz Ji hoo

-Hep böyle midir?

+Evet hemen parlar, işte geldikkk dedi

Baktığımda eve gelmiştik 2 katlı bir evdi.

İçeri girdiğimizde bizimki çoktan koltuğa kurulmuş TV izliyordu. Onu o halde görünce dayanamayıp

+Manda gibi yayılmış şuna bak dedim.

Bu cümlemden sonra herkes anlamsız gözlerle bana bakıyordu

Ji hoo

-Onlar anlamadı ama ben dediğin tabirleri anlıyorum aslı rahat konuşmasan iyi olur dedi tvye bakmaya devam ederken

Al işte baş belası ya şansa bak korede türk kadar iyi Türkçe bilen bir Koreli ev arkadaşım var, desene istediğim gibi hakaret edemicem bu çakma sarışına.

Uzun zaman sonra yazabildim umarım olmuştur şimdiden teşekkürler :)