Koreli Günler

BÖLÜM 3 - İLK GÜNN

Multimedyada ki ben Ji hoo'ya türkçe ettiğim hakareti anlamadı diye düşünürken bana anladığını söylediği an ki aldığı hazzın hali .. Ayy amma uzun açıklama oldu ^^

Ji hoo

+Onlar anlamadı ama ben dediğin tabirleri anlıyorum aslı rahat konuşmasan iyi olur. dedi

Al işte bendeki şansta bu kadar olur korede bir Türk kadar iyi türkçe bilen bir Koreli ev arkadaşım var çok şanslıyım dimi? İstediğim gibi türkçe hakaret edemicem bu çakma sarışına.

Bana zafer kazanmış edasıyla bakıp tv izlemeye devam etmeye başladı. Bu çocuk gerçekten sinir bozucu! Söylediği şeye karşılık bende

+Anlamasan gerçekten şaşırırdım aferin ji hoo çok zekisin diyip alkışlar gibi yaptım

Göz ucuyla bakıp gözlerini devirdi. O sırada nefret dolu bakışlarımı gördüğüne eminim. Emekli olup evindekilere huysuzluk yapan yaşlı amcalar gibi aynııı..

Ben yine bu düşüncelere dalmışken daldığım yerden çıkıp kafamı yana çevirdiğimde kim jong ile burun buruna geldim o an korkudan ufak bir çığlık atıp geri gittim. Ama o yeniden dibime girip

-Hyunga dediğin şeyi anlamadım, onun anladığı ama bizim anlamadığımız şey ne çatliyim mi onu mu istiyorsun asshhh aslı bilmediğimiz şeyler deme, dediğin şey ne kötü bişi mi?

Kim jong yine motora bağladı susmak bilmiyor gerçekten..

+Hey kim jong sakin ol dedim gülerek. Tabiki hakaret ettim Ji hoo'ya iltifat edecek halim yok. Manda da bir sığır cinsi işte hayvan yanii. Hayvan derken ji hoo ya bakmayı da ihmal etmedim tabii.:)

Ama o gerçekten dalmış bir şekilde televizyon izliyordu dediklerimi duymadı aman umrumda da değil zaten.

Benim açıklamamdan sonra kahkahalarla gülmeye başladı ve

-Sizin konuştuğunuz bazı şeyleri tam anlamasamda sizi izlemek eğlenceli gerçekten der demez kafasına gelen bir yastıkla yeri öptü evet resmen öptü. Ben onun haline gülerken o "Hyunggg" diye söylenmeye başladı.

O sırada üst kattan Hye mi ve Hea sung inmeye başladılar ve hye mi

-Bavulları odaya koyduk Aslı dedi

Bunlar ne ara yukarı çıktı bavulları koydu da indi ya neyse teşekkür ettim ikisinide. Saat zaten epey geç olmuştu. Yatmaya karar verdik evet yatma kararına beraber karar veriyoruz acaba tuvalet içinde ortak karar varmı merak ettim bak şimdi.

Neyse yukarı çıktık bizim odanın karşısında iki oda var birine Ji hoo diğerine ise kim jung ve Hea sung girdi. Vaayyy paşaya bak odada tek kalıyor. Onun ne özelliği varsa altı üstü 2yaş büyük. Tabiki hemen hye mi ye sordum, oda bunu bekler gibi başladı anlatmaya

-Ji hoo seninde anladığın gibi bazen çok asabi olabiliyor. Onunla aynı odada kalmak kabus odadaki tüm işleri yanındakine yaptırır. Düzenli olduğu için oda dağınık olunca kızar kimse kalmak istemiyor. Ama varya aslında pamuk şeker gibi çocuk dışardan sert gözükür. Sana da alışınca iyi olacağına eminim. Bizle hep böyle tartışmaz bu sana alışma süreci sanırım :) dedi

+Umarım alışırız, bende bazı konularda susamıyorum sanırım bu büzden tartışma oluyor

-Sizi izlemek çok eğlenceli ji hoo bir kıza asla zarar veremez o yüzden eğlenerek izliyorum dedi. İkimizde gülüştük.

Bu arada odamız gerçekten geniş 2 yatak 2 büyük gardırop makyaj masası var hatta yer kalmış kanepe ve sehpa bile var. Bu evi gerçekten sevdim. Düşüncelerden sıyrılıp biraz daha muhabbet edip yattık, kafamı yastığa koyduğum gibi uyumuşum saat 2 civarı uyandım inanılmaz susadığımı hissettim odada su olmadığını anladığımda el mecbur mutfağa su içmeye indim. Geri odama çıkarken bahçeye açılan büyük camın kenarında loş ışıkta birini kitap okurken gördüm, sessizce yaklaştım bu Ji hoo'ydu hipnoz olmuş gibi okuyordu sanırım akıcı bir kitaptı. Kaşlarını çatmamış ve yüzünde memnun bir ifadeyle okuyordu, ne yalan söyliyim bu hali ona daha çok yakışmış hep böyle olsana huysuz diye düşünürken bi ses duydum