Nasıl Kaçarız?

375 20 0
                                    

Özgür, gözlerini yavaşça araladı. Volkan'ın evinde değildi, daha doğrusu DEĞİLLERDİ. Etrafına bakınca yanında arkadaşlarının da bulunduğunu fark etti. Bir samanlıktalardı. Hepsi bağlanmıştı.Özgür ve Gökdeniz bir direğe, Arzu ve Volkan bir direğe bağlanmıştı. Mira ise samanların üzerinde bağlıydı. Ama, kendi kardeşi Öznur'u, Volkan'ın kardeşi İrem'i ve Gökdeniz'in kardeşi Gülşah'ı göremiyordu. Halbuki anne babalarının işe gittiği gece, onlar da yattıkları odadıydı.

Etrafına bakarken, kapının dışından konuşma sesleri duydu. Bir erkek ve bir kadın... En iyisi uyanmamış numarası yapmak. Diye düşündü. Hızla gözlerini kapattı, ve başka arkadaşının uyanmamış olmasını diledi. Kadının kadife gibi, çok hoş bir sesi vardı. Adamın ise, tam tersi kalın ve borozan gibi bir sese sahipti.

Kadife Sesli Kadın:Hala uyuyorlar. Sen bu şekerlere ne kadar ilaç koydun?

Borozan Sesli Adam:Bayağı fazla. Çünkü çok uyumaları lazımdı bayan çok bilmiş.

Kadife Sesli Kadın:Bana şöyle abuk sabuk şeyler söylemeyi kes, yoksa......

Başka bir adam daha söze atıldı. Sesi sinirli, ama yumuşaktı. Bu aradan çıkan adam, Özgür'ün acaba kaç kişiler diye düşünmesine sebep oldu.

Yumuşak Sesli Adam:Kavga etmeyi kesin! Patron kızar. Ayrıca, eğer çocukları ilaçla öldürdüysen son duanı etmek zorunda kalırsın. O çocuklar bize çok lazım. Haberin var herhalde.

Borozan Sesli Adam:Yeter ama ya! Polemiğe bi girdiniz, bir daha çıkamadınız! Sen de bak bakalım, çocuklar yaşıyor mu? (Polemiğe girmek, laf kavgasına girmek demek.)

O sırada, yine söze birisi daha katıldı.Sinir bozucu, cırtlak sesli bir kadındı katılan.

Cırtlak Sesli Kadın:Tabii ki, hatta müthişşşşşş gıdıklamamla uyanık var mı, onu bile anlarım.

Özgür, az daha gülecekti. Kadının sinir bozucu aksanı gerçekten komikti. Ayrıca Özgür, öyle her çocuk gibi gıdıklanmazdı,tepkisiz kalabilirdi.

Kadın,anında Özgür'ün yanında bitti. Onu önce gıdıkladı, sonra bir iki kere sertçe çimdirdi. Sonra da aynı deneyi diğerlerine yaptı. Özgür, hiç pot kırmamıştı, sanki hala ilacın etkisindeymiş gibi davrandı.

Yumuşak Sesli Adam:Sen nöbet tut kapının önünde, uyanan olursa hallet, ama içerde bekleme bence. Hem pis kokuyor, hem de sıcak.

Cırtlak Sesli Kadın:O niye tutuyormuş, ben tutayım da patronun gözüne gireyim! O zaten yeterince...

Kadife Sesli Kadın:Beni seçti, emre uy.

Cırtlak Sesli Kadın:Ama...

Yumuşak Sesli Adam:OFF! Tamam, sırf göze gir diye izin verdim. Ama bir berbad et...

Borozan Sesli Adam.:Ben çıkıyorum, burası çok iğrenç.Ve sen, çocuklara dikkat et.

Cırtlak Sesli Kadın:Aman be! Benden sinnnek bile kaçamaz baylar!

Borozan Sesli Adam:Tamam, hadi gidelim bu kokuşmuş samanlıktan. İçim bunaldı, bi limonata içeyim.

Samanlığın kapısını kapttılar. Özgür, içeride birisi kalmıştır diye telaş yaptı, korka korka gözlerini araladı. Samanlık boştu, ama sanki balkon gibi bir üst katı vardı.

Orası da boştu. Ve burası gitgide daha pis kokuyordu.

Çıkmanın bir yolunu aradı, Gökdeniz'i tekmeledi, ayakları bağlı değildi. O sırada, cırtlak sesli kadının, kapıyı hafif aralık bıraktığını, kulaktık taktığını, ve sesi en sonda açtığını fark etti. İyi, bizi duyamaz herhalde.. Diye düşündü. Ah diğerleri de bir uyansaydı!

*********

Volkan, acayip derecede terlemiş bir şekilde uyandı. Terini silmeye çalıştığında, bir direğe bağlı olduğunu fark etti. Özgür ve Gökdeniz ise hemen karşısındaki direkteydi. Mira yerde bağlıydı, Arzu ise arkasında...

Özgür'ün uyandığını fark etti.

"Özgür... Neden buradayız? Ve o çirkin sesli kadın da kim? Herkes iyi mi? Kardeşlerimiz...

"Volkan, ben soru matik değilim.Ama sana anladığımı anlatayım, amcanın bize verdiği şeklerde uyku ilacı vardı, bu sayede uyuyunca bizi kaçıracaklardı. Özellikle de ailemizin olmadığı bir gece seçtiler herhalde. Bizi bir çıkar için kaçırdılar. Ama ne olduğunu henüz öğrenemedim. Kardeşlerimizi de farkedemedim. Kapıdaki kadına çaktırmadan kaçabiliriz herhalde, biraz aptal bir tip. "

" Hmmm... Nasıl ipleri çözeceğiz ki? Mira uyanınca zıplayarak gelip dişleri ile çözebilir mi sence? "

" Belki, ama uzun sürer ve canı yanar. Belki bir yerlere sürteriz. "

İkiside düşünüyordu,ve kendilerine hep aynı soruyu soruyorlardı: bu adamların bizimle işi ne olabilir ki?

********

Beni mutlu edin, ve oy verin!
Yeni kitabıma konu tavsiyesi vermeyi de unutmayın!

Hayatınızın istediğiniz gibi geçmesi ve okumaktan vazgeçmemeniz dileğiyle...

İdilsilakardas

ALTI KAFADARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin