Gözlerimi araladığımda, ayın Gümüşi ışık huzmeleri yüzüme hitap ediyor ama bitap düşmüş bedenim ruhumu canlandıramıyor, adeta bir ölü gibi bitkin, ayı seyrediyordum.
Bilincim açıktı, lakin ne hareket edebiliyor, ne de gözlerimi gerçekten açabiliyordum.
Kabuslarımın ardı kesilmezken bir hatırlama gibi gözümün önünde beliren anılarım, kapalı gözlerimden, gözyaşları süzülmesine sebep oluyordu."BEN YILLARCA! SENİ! KARDEŞİM DEDİĞİM KİŞİYİ ARADIM!
Asasını koluma yerleştirip bastırdığında beynimde inanılmaz bir acı yer etti, ağzımdaki ipler bile çığlıklarımı bastıramazken ormandan yükselen kuşların kanat sesleri beynime işledi.
Voldemort asasını geri çektiğinde kolum, bendenimle birlikte sarsılarak yere düştü. Gözlerimden gelen yaşlar gözlerimi buğulandırırken kolumda yer etmiş o siyah lekeyi gördüğümde haykırmak, ölmek istedim...
"Harry! Git!"
"OLMAZ!"
Maria!"
"A - anne?!"
O anda gözlerim, dolan yaşlarla, buğulu bir görüşle açıldı. Gözlerimi kırptığımda gözlerimden akıp burnuma doğru ilerleyen gözyaşlarım, görüş açımın netleşmesini sağlamıştı.
Zorlukla yatakta oturur pozisyonu aldım ve yüzümü silmek için ellerimi kaldırdım ama yüzüme değen sargıları hissettiğimde merakla ellerime baktım.
Bandajı hafiften kaldırıp altına baktığımda kıpkırmızı ve pıhtılaşmış kan parçalarını gördüm. Hatırlıyordum, asam güç basıncımı kaldıramamış ve kırılmıştı, içine hapsettiği gücüm ise Voldemort'un güçleri ile birleşmişti. Kedavra büyüsünü engellemişti.
O sırada kolumda bir baskı hissettim, bluzümü kaldırdığında titrek bir nefes verdim.
Bu bir kısıtlayıcıydı, bunu kimin taktığını biliyordum. Bu kısıtlayıcıyı çıkaramayacak kadar güçsüz olduğumu biliyordu ve bende, bu kısıtlayıcıyı çıkarabilecek kadar güçlenmeme asla izin vermeyeceğini biliyordu.
Cehennem benim için şimdi başlıyordu...
Etrafıma baktığımda koyu karanlık gökyüzü buz mavisi gözlerime nüfus etmişti. Kim bilir saat kaçtı, derin bir nefes aldım ve yorganı üzerimden kaldırdım.
Her yerim sanki teker teker bıçak saplanmış ve çıkarmamışlar gibi ağrıyor, beyin hücrelerim sürekli eror veriyordu.Yataktan zorlukla kalktığımda yürümeye çalışmaktan başka seçeneğim yoktu. Göğüs kafesimde yer eden, dinmek bilmeyen bilinçsiz sancı yüzünden derin nefesler alamıyor, her nefes almaya çalıştığımda adeta kalbime bir hançer saplanıyordu.
Gözlerimi sıkıca yumdum ve çekmeceye yaslandım, art arda nefesler verdim ve kesik kesik acı inlemeler çıktı ağzımdan.
Gözlerimi araladığımda karşımda duran büyük ve gösterişli tablo ile dikkatimi topladım. Bu tabloda siyah saçlı, mavi gözlü, beyaz tenli bir kız yer etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maria Riddle Dumbledore 2
Fantasy"Maria..." Dünya tehlike altında, Karanlık güçlerin tehdidi artıyor. Karanlık Lord döndü, kaos'a sürüklenen bu dünya ise en sonunda ne ile karşılaşacaklarını biliyor. Ama Karanlık Lord'un bilmediği bir şey var, geçmişinden kalan bir kırıntı, hakimi...