21. BÖLÜM

665 31 4
                                    


İyi okumalar canlarım ❤️

Asya'dan

Okula geldiğimizde direk sınıfa çıkmıştık Sinana bakıp "umarım bir şey olmamıştır" dedim sinan'da "umarım" dedi ve hep beraber içeri girdik  içeri girmemle iskender'in berke'yi dövmesini gördüm gerçekten Şok olmuştum bildiğin çocuğu öldürecek neredeyse hemen iskender'in kolundan tutup onu sınıftan çıkardım arka bahçeye götürdüm kimse yoktu

herkes derse girmişti zaten iskender bana bakıp "Asya özür dilerim kendimi tutamadım" dedi Ben de iskendere korkmuşçasına bakarak "İskender sen ne yapıyorsun" dedim "kendine gel sen bu değilsin benim tanıdığım İskender bu değil" dedim İskender bana üzgünce bakıp "haklısın ama kendimi kontrol edemiyorum Asya içimdeki öfke büyüdükçe büyüyor ve benim bunu  bir yerde bir şekilde atmam lazım içimde tutamıyorum artık" dedi iskender'e sarılarak 'tamam geçecek her şey düzelteceğiz tamam mı" dedim

İskender bana bakıp "beraber olacağız ama değil mi" dedi Ben de "evet dün konuştuğumu şeylerin hepsini unut tamam mı Ben onu bir sinirle söyledim böyle bir şey olmayacak bugün Salih hoca ile konuşmaya gideceğiz ve bu olayı çözeceğiz tamam mı" dedim iskender'de "tamam o zaman sınıfa çıkalım" dedi bende onaylayarak sınıfa çıktık

iskender'e baktığımda hala üzgündü elinden tutup "sakin ol biraz bak yanındayım İskender sakin ol" dedim iskender'de bana burukça gülümseyerek "hep yanımda ol Asya sensiz nefes bile alamıyorum görüyorsun ne hale düştüm" dedi "evet peki disipline gider misin sence" dedim iskender'de bana bakıp "büyük bir ihtimalle gideceğim çocuğu çok fena dövdüm" dedi Ben de gülerek "fazla benzettin çocuğu İskender ne yaptın sen ya" dedim 'hak etmişti Asya hiç bana öyle  bakma" dedi Ben de "tamam hadi sınıfa girelim artık" dedim ve kapıyı çalıp sınıfa girdik sınıfa girdiğimizde hocanın olmadığını gördük Tayfun ayağa kalkıp yanımıza geldi ve "görüyor musunuz ne yaptığınızı sizin yüzünüzden Berke hastanelik oldu mutlu musunuz şimdi ha" dedi  tayfuna  bakıp "ne gerçekten hastanelik mi oldu "

İskendere bakıp "İskender ne yapacağız" dedim iskender'de "tamam bir şekilde çözeceğiz pişmanım bende" dedi Tayfun da  "pişmanmış maalesef İskender son pişmanlık fayda etmiyor" dedi ve gülerek yanımızdan gitti arkasından da Duygu Ece ve Ayberk de çıktı sinan'la Elif yanımıza gelip "ne oldu anlatın hemen" dedi "İskender neden böyle bir şey yaptın" diye sordu Sinan iskenderde  " tutamadım kendimi o kadar öfke birikmiş ki içimde Berke de bana laf atınca kendimi tutamadım anlasanıza o fotoğraflar o şeyler anlayın biraz beni" dedi

İskendere bakıp "o fotoğraflara inanma sen beni tanıyorsun İskender ben öyle birisi değilim Ben hayatımda bir tek seni seviyorum ve seni seveceğim berkeyi  tanımıyorum bile" dedim iskender'de "biliyorum güzelim bir anlık sinirle oldu her şey sana güvenemedim özür dilerim gerçekten özür dilerim" dedi Ben de "tamam ama hallettik aramızdaki sorunu değil mi" dedim iskender'de "tabii ki de ne olursa olsun sana inanıyorum Asya" dedi Ben de gülerek "tamam o zaman" dedim Ben diğerlerine bakıp "en iyisi okuldan gidelim yoksa daha çok başımız belaya girecek" dedim ve okuldan çıktık

İskenderden

Yolda giderken hepimiz dağıldık Asya ve benim evim yakın olduğu için biz Asya ile beraber gidiyorduk 2 saat sonra parkta buluşacaktık ve Salih hoca'nın yanına gidecektik hep beraber asya ile beraber yolda giderken Asya bana dönüp "İskender artık üzülme daha iyi olacaksın bak bugün olanları unutalım tamam mı biliyorum yarın çok uğraşacağız ama aldığım habere göre berke'ye bir şey olmamış taburcu olacakmış" dedi

buna  sevinmiştim Asya'ya bakıp "tamam üzülmeyeceğim ama başımız çok fena belaya girecek ne yapacağım bilmiyorum" Asya'da   bana bakıp gülümsedi ve elimden tuttu "birlikteyiz biz birlikte olduktan sonra ne olacağı umrumda bile değil İskender" dede ona sarılıp "iyi ki varsın Asya" dedim "seni seviyorum" dedim Asya'da bende seni  dedi  beraber tekrar yola koyulduk asya elimi bırakıp arka arkaya yürüyerek gidiyordu " Asya önüne döner yürür müsün şimdi düşeceksin" dedim Asya'da beni dinlemeyerek devam etti böyle yürümeye en son dediğim gibi oldu

Asya arkasındaki taşı görmedi ve tam düşecekken onu elinden tuttum ve kendime çektim kendime fazla çekmiş olacağım ki burun buruna değdik ve içimden geleni yaptım dudaklarına yapışıp onu öptüm Asya'da bana karşılık vermişti ayrıldıktan sonra asya gülümseyip "düşmemden  faydalandın İskender ayıp yani" dedi gülerek Ben de ona gülerek "düşmeseydin o zaman seni uyarmıştım" dedim böyle şakalaşarak eve kadar gittik

Asya'dan

Sonunda 2 saat geçmişti evden çıkmıştım yolda elif'le karşılaşıp parka doğru gittik elif beni durdurup "Asya olanları bana söylemedin anlatacak mısın" dedi Ben de durup "tamam anlatacağım hızlı geçiyorum çok zamanımız yok çünkü" dedim o da "tamam tamam anlat dinliyorum" dedi Ben de" iskenderle barıştık içindeki öfkesini  kontrol edemiyor ve sanırım ona gelen tek iyi şey benim

Elif benim onun onun yanında olmam lazım görmüyor musun ne halde kendine zarar veriyor" dedim Elif de "evet görüyorum son hali hiç iyi değil iskenderin"dedi bende üzgünce ona bakıp" aynen öyle "dedim "bundan dolayı da berke'yi dövmüş dün olanları zaten biliyorsun fotoğraflar falan iyice biriktirmiş Yani bu öfkesini sabah da berke ona laf atınca olan olmuş yani" dedim o da anlayarak kafasını salladı  "anladim tamam üzülme canım" dedi "halledeceğiz  hepimiz bunu" dedi ona gülümseyerek "tamam" dedim ve yola koyulduk

Parka geldik ve hepberaber Salih hoca'nın evine gittik kapısını çaldık bir süre açmadı en sonunda açmıştı hemen içeri girdik oturduk Salih hoca bizim bu telaşımız anlamış olacak ki "çocuklar ne oldu" dedi İskender de ona bakıp "hiç iyi şeyler olmuyor Salih hocam" dedi bizde kafamızı salladık Salih Hoca da sordu "neler oluyor anlatın bana" dedi bende olanı anlattım iskender'in kavga ettiğini ve gidip gitmeme konusunda ki sorularımızı sorduk hepimiz

Salih hoca da bize dönüp üzgün bir  biçimde "maalesef çocuklar iskender'in gitme vakti yaklaşıyor ve bir an önce gitmemiz lazım Yani büyük bir ihtimal bu hafta içerisinde gitmiş olacağız" dedi gözlerim dolu şekilde iskender'e baktım İskender de bana bakıyordu ve İskendere bakıp "şimdi ne olacak" dedim iskender Salih hocaya dönüp  "gitmesem olmuyor mu burada kalsam" dedi Salih hoca da  "maalesef İskender bu mümkün değil tarihten silinmeye başlıyorsun farkında mısın bu hiç iyi bir şey değil eğer sen kendi zamanına  dönmezsen Tozkoparan diye bir şey olmayacak ayrıca peşimizde kuzgunlar var her an herşey yapabilirler"dedi

Haklıydı nediyebilirimki Salih hoca ya bakıp "tamam hocam biz artık kalkalım" dedim diğerlerine bakıp onlarda kafa sallayıp kalktık yolda giderken İskender konuşmuyordu İskendere bakıp "üzülme gitsen bile unutmicam seni tamam mı" İskender bende seni dedi beraber evlere dağıldık eve geldiğimde kapının önünde bir zarf vardı neydiki bu zarfı elime alıp açtım okuduğum şeyle koşarak İskendere yetişmeye çalıştım

Evet arkadaşlar bölüm bıtti umarım beğenmişsinizdir

Oy atmayı unutmayın seviliyorsunuz😘

MAVİ AY 'IN AŞKIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin