23.bölüm

7.6K 306 3
                                    

"Ayperi! Aç kapıyı!!"

Gelmişti işte biryandan beni mutlu eden biryandan parçalayan adam.

Iç çekişlerimin arasından sadece

"Git..."

diyebildim sert bir darbe geldi kapıya

"Lanet olsun! Ayperi aç! Yemin ederim hiçbirşey olmadı! Ayperi! Kapının önünden çekil!"

"Istemiyorum!! Seni duymak istemiyorum! Git git burdan!!"

Diye bağrdım bir yandanda ellerimi kulaklarıma kapatmış tuvalette olabildiğince geri gidiyordum. Birden kapım açıldı ve Yengi girdi

"Ayperi.."

Dedi titrek bi sesle ve bana yaklaşmaya çalıştı ellerimi hemen önüme siper ettim ve

"Sakın! Yengi sakın bana o ellerinle birdaha dokunma. Yaklaşmaya kalkma! Sakın. Çekil önümden."

Son sözlerimi soğuk bir sesle söylemiştim

"Dinle.."

"Dinlemek istemiyorum! Kapını önünde çekil!"

Birkaça adım geri gitti bende ona dokunmadan yanından geçtim ve lavaboya yöneldim musluğu açtım elimi yüzümü yıkadım bir peçete aldım ve yüzümü kuruladım. Aynadan bana baktığını gördüm çenem titremeye başladı.

"Ayperi.. ay yüzlüm nolur dinle bikere.."

"Ne söyliceksin? Beni nasıl zevkle aldattığınımı? Lan ben bugün senin için böyle süslendim püslendim! Niye sevdiğim adam beni beğensin diye! Yengi allah senin belanı versin!!"

diye bağrdım onunda gözleri buğlanmıştı

"Ben seni sevdim be adam! Bumuydu karşılığı? Aldatılmakmı?"

dedim ve arkamı dönüp bir hışım ordan çıktım bir taksi durdurup evimin adresini verdim.

Eve varınca direk duşa girdim. Sıcak suyun başımdan süzülmesine izin verdim. Rahatlatıyordu beni.

Yarım saatin ardında pofuduk geceliklerimi giydim ve yatağima yattım zaten gözlerimde dayanamadı ve kısa süre sonra kapaldı.

Ertesi gün göz kapaklarımın ağrısıyla uyandım. Elimi yüzümü yıkadım ve mutfakta bir şeyler atıştırdım. Haraketlerim uyuşuk uyuşuk du.

Uzun zamandır aklıma antreman yapmadığım geldi ve direk odama girip dolabımdan küçük bir çanta aldım. Içine minik duş jelimi ve şampuanımı koydum ardından iki tane havlu. Iç çamaşırı ve kıyafetlerimide koyduktan sonra mutfaktan bir şişe su ve birtane elma aldım. Onlarıda çantama koyduk dan sonra fermuarını kapttım ve salondan geçerek kapının önüne fırlattım. Geri odama döndüm üstüme bir tayt ve sporcu atlet giydim üstünede hırkamı aldım. Nike lerimi ayağıma geçirdim ve kulaklıklarım taktım. Evime yakın olan taksi durağından birtane çağırdım. 5 dakikaya gelmişti. Hızla çantamı aldım ve dışarı çıktım.

Kapının önünde iki tane araba vardı. Biri bana çok tanıdık gelen Yengi nin arabası diğeride taksi. Yengi arabadan indi ve hızlıca yanıma geldi. Geri gittim

"Ayperi bak vallah bişey olmadı diyorum!"

Yanından geçtim.

"Ilgilendirmiyo."

dedim soğuk bir sesle.

"Ayperi.."

Taksiye bindim gözümden bir yaş geldi taksiciye hemen tanıdıklarımın olduğu boks salonunu söyledim.

Araba durduğunda hemen parayı uzattım ve indim. Yenginin arbasıyla görmemle bir an duraksadım. Beni takip mi etmişti?

Kendimi toparlayarak içeri girdim. Etrafta birçok ring ler vardı ve başka odalara çıkan kapılar o kapıların ardındaysa özel boks odaları.

"Ooo Ay ımız güneşimiz gelmiş!"

"Selam mehmet abi!"

"Nasılsın cadı?"

"Eh işte.."

Elimle odalardan birini gösterdim ve

"Boş oda varmı kafamı dağıtıcam biraz.."

"Var var şurdakine git. Geleyimmi?"

"Yok saol abi. Görüşürüz sonra. Buralardayım buaralar."

"Tamadır!"

Odaya girdim ve içinde bulunan banyoya girip üstümü değiştirdim. Altıma dizime kadar gelen bir tayt giydim ve üstüme göbeğime kadar gelen sporcu atlet.

Elime su şişemi ve havlumu aldım ve banyodan çıktım. Ellerimdekileri bir kenara fırlattım ve masanın üstünde duran bezleri bileklerime ve ellerime sardım. Öğrendiğim gibi dövüş pozisyonuma geçtim ve sırasıyla yumruklarımı kum torbasına geçirdim.

Kum torbasını ilk Ahu olarak düşündüm. Yumruklarımı daha sert geçirmeye başladım. Hırsımı, gözyaşlarımın acısını alır gibi. Kin beslemezdim ama bu çok ağrdı.

Sonra aklıma Yengi geldi ve gözlerim doldu. Busefer yumruklarım daha hızlı ve üstüne sertti. Gözyaşlarım yine akıyordu işte! Neden akmak zorundalardı ki? Bütün sinirimle, nefretimle, sevgimle ve üzüntümle son bir tekme attım. Ama bu öyle bir tekmeydi ki kum torbası patladı. Küçük bir delikten kumlar akmaya başladı tıpkı göz yaşlarım gibi. Dizlerimin üstüne çöktüm ve ellerimi yüzüme kapattım.

Adımsesleri duymamla biraz irkildim. Ardından iki güçlü el bileklerimden beni tuttu ve kaldırdı.

Suratına bakamıyordum. Kim olduğunu biliyordum. Ama bakmak istemiyordum. Ondan başım eğik duruyordum. Elleri parmaklarıma gitti ve içe doğru kıvırdı bu sayede ellerim yumruk haline gelmişti. Bir elini çekti sonra bileğimde kalan eliyle yumruğumu göğsüne vurdurdu.

"Vur. Bana. Vur! Sakın acıma. Bu göz yaşları benim yüzümden akıyo. Hadi! Daha kendi cezamı vericem..."

Mafya'm Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin