Mafya'm

38.bölüm

"...Seçim senin Fırtına."

"Kuzey bak sarhoşsun sen.. Kendinde değilsin. Sen bir ayıl, konuşuruz. Tamam mı?"

Başını sağ sola salladı. Burnu boynuma sürtündüğü için gıdıklanmıştım. Şuan ki durumumuzu unutup kıkırdadım.
Kuzey yavaşca yüzünü boynumdan çekti ve benim yüzüme hizaladı.

"Tamam değil.. Gidiceksin. Biliyorum. Hem ben o kadar sarhoş değilim. Biliyorum ne dediğimi."

Hiç sanmıyordum, bence hala sarhoş. Ne dediğini bilmiyordu.
Kafamı olumsuz anlamda sallayınca burnum istemsizce onun burnuna sürtündü. E biz baya yakınmışız!
Nefesim kesildi. Kirpikleri up uzun ve gürdü. Insanda dokunma isteği uyandırıyordu.

"Destan..Çok güzelsin. Gözlerin.."
dedi ve elini kaldırarak kaşlarımdan elmacık kemiğime kadar dolaştırdı ince uzun parmaklarını.
"..Burnun..."
Parmaklarını burnumun üstünde gezdirdi gülümseyip burnumun ucunu öptü.
"..Dudakların..."
Baş parmağını alt dudağımda hissedince elimi göğsüne koydum ve geri çekilmeye çalıştım ama belimden sıkıca tutuyordu.
"Kuzey.. yapma.."
Beni dinlemedi ve yaklaştı. Titremeğe başladım.

Aramızda çok az bir mesafe kaldığında fısıldadı;
"Hep böyle kalabilirdim.."

Anlamıştım, sarhoş değildi. Ayılmıştı.
Dedikleri içimde sanki elektirik akımına yol açarken çeneme küçük bir öpücük kondurdu.
Elini açıkta kalan boynumda gezdirdi ve burnunu sürtü.
Göğsünün üstündeki elimin altında kalp atışlarını hissediyordum, benimkinden farkı yoktu. Yerinden çıkıcakmış gibi atıyordu.
"Biliyorumusun? Kokun o kadar tehlikeli ki, bağımlı yapıyor. Sonsuza dek kalabileeğim ikinci yerde işte burası. Kokunu en iyi alabileceğim yer. Bembeyaz, pürüzsüz boynun."
Sözleriyle nefesim kesilirken o devam etti.
"Benim meleğim olsana sen? Kimse fark etmesin seni. Görmesin. Sadece bana özel kalsan böyle. Tek ikimiz olsak. Bu gece hiç bitmese mesela."
"Kuzey..."
"Bir şey söyleme. Bende bilmiyorum ki ne olduğunu. Böyle biri değildim ki ben, ama olsun. Hoşuma gidiyor böylesi. Senin beni seçmiceğini, sevmiceğini biliyorum ki ben. Içimden bir ses öyle söylüyor. Bakmaz bu kız sana diyor. Kimin umrundaki o ses? Ben uzaktanda yaşarım. Sen içimi çalıp gitsende beklerim. Kapımı çalana dek beklerim. Ki o zamana kadar da hiç rahatsız etmem seni Fırtına."
Başı hala boynumda durduğu için boğuk geliyordu sesi. Elimi saçlarına daldırdım. Yumuşacık.
"Sen gitme, uzaklaşma Kuzey. Elbet yolum sana gelecek. Benimde iç sesim öyle söylüyor. Uzaklaştırma onu kendinden diyor, Kuzey Fırtınası!"

Başını boynumdan çekip yüzüme hizaladı. Gülümsedim, gülümsedi ve yaklaşıp üst dudağı alt dudağıma değicek şekilde öptü, içim titrerken aramızda çok az bi mesafe kalana dek geri çekildi ve fısıldadı.

"Kuzeyin Fırtınası.."

>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>

Selamm!

Arkadaşlar kusura bakmayın bölüm kısa oldu ama düğün falan var bugüm, baya telaşlıyız ondan şimdi hemencicik bir bölüm yazdım ara uzun olmasın diye. Yarın birazdaha uzun bölüm paylaşmaya çalışıcağım!

Bu arada Kuzey için yorumlarınızı alayim!
Sizce nasıl biri?
Destanı gerçekten seviyomu?
Kuzey için aklınızda biri varmı?

Görüşmek üzere!!!