Seni ilk kez gördüğüm günü hatırlıyorum. Ensene değen saçlarının bir kısmını bir tokayla tutturmuştun. Kıyafetlerin düzgündü. 4 yılını burada geçirmeye hazır gibi görünüyordun. Ama gergindin. Çok gergindin. Etrafındaki birbirini tanımaya çalışan gözleri yok sayarak kitabını okumaya çalışıyordun. Seni arkandan dürten o parmağı yanıtlamaya çalışırken istemsizce kaşlarını çatmıştın. Korkunu yüzünden okuyabiliyordum. Sanki o kalabalığın içinde görünmez olmak istiyordun. O gün ismini aklıma kazımıştım. Farklı biri olduğunu ilk günden fark etmiştim. Zaman, seni bana daha şeffaf bir şekilde gösterecekti.
Etrafındaki kişiler seni garipsiyordu. En azından ben öyle hissediyordum. Fazla hırslı olduğunu düşünüyorlardı belki de. Aslında zihninde dönüp duran kötü düşüncelerinin, uykunu kaçıran ağlama hissinin üstünü örtmek içindi bütün çaban. Her şeye rağmen başarılıydın.
Zamanla seni daha iyi tanıdım. Duygularını yoğun yaşayan biriydin. Arkadaşlarının arasındayken kendini açıklamaktan çekinmezdin ama bir o kadar da içine kapanıktın. O tatlı kahkahalarının arkasında yatanlardan kimsenin haberi yoktu.
Çok iyi bir arkadaş grubun vardı. İmreniyordum. Birbirinize oldukça bağlıydınız. En azından dışarıdan öyle görünüyordu. Sonra anlamlandıramadığım bir şekilde koptunuz. Üzülmüştüm senin adına ama bu seni yakından tanımam için büyük bir adım oldu. 10 yıl önceydi. Kendimi ne kadar şanslı hissettiğimi anlatamam. 10 yılın bizi bu kadar değiştireceğini ikimiz de tahmin edemezdik.
Sen kendini bana açtıkça ben daha çok seviyordum seni. Çok hassas bir kalbin olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum. Ama o hassas, kırılmış tarafını bastıran güçlü bir yanın vardı hep. Hassas tarafın kuyusuna çekilmek istedikçe sen daha çok bağırıyordun. "Birlikte başaracağız." demiştin bana. Her seferinde ellerimiz birbirine daha çok kenetleniyordu.
Oraya ilk kez ne zaman gittiğimizi hatırlıyor musun? Ben hatırlayamıyorum ama sanırım bir önemi yok. Loş ışığın altında kahvemizi yudumlayıp etrafı izlerken ettiğimiz ilk sohbetten sonra bunu yapmak bizim için bir klasik olmuştu. O yerimiz de bizim değişimimize tanıklık etti. Oraya gitmeye karar verdiğimiz zaman -aklımda- konuşacaklarımızın listesini yapardım. Konuşmaya başladığımızdaysa konudan konuya atlayıp zamanın nasıl geçtiğini fark etmezdik. O kadar güzeldi ki...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz
Randomİşte şimdi karşımdasın. Yıllar sonra... Sessizce oturmuş birbirimizi izliyoruz. Ağzımızdan çıkmayan kelimeler için bile minettarım sana. Teşekkür ederim.