Touch Me / sope

"𝔩𝔬𝔳𝔢 𝔣𝔦𝔤𝔥𝔱"

/yoongi/

hani olur ya bazen hayatta yapmam dediğiniz şeyleri yaparsınız, işte bende asla bir canlıyı öldürmem veya buna yataklık etmem diyordum ama oldu işte fakat umrumda değil çünkü o benim için gözünü kırpmadan bir hayatı sonlandırmıştı ve ben ses etmeden bunu gizlemesine yardım etmiştim. Bu her duşta yaptığım ağlayarak rahatlama seanslarından biriydi ama düşününce gerçekten beynimi yormuştum. Artık çıkma zamanı derken kirlenen kıyafetlerimin yerine ne giyeceğimin telaşına düştüm fakat tam o sırada banyonun kapısı açıldı ve Hoseok tüm benliğiyle ortada olan çıplak bedenimin karşısında dikilip bana temiz kıyafetler uzattı, utanmamaya çalışıyorumdan erekte olmamaya çalışıyoruma dönmeme neden olan hareketiyse gözlerini direkt aletime dikip dudaklarını ıslatmış olmasıydı "Al bunları giy, benim kıyafetlerim" deyip hafif sırıttığı içinde sıcak suyun altında titrememe sebebiyet verdi "S-saol"  o gittikten sonra bende hızlıca giyindim, tamamen Hoseok kokuyordum ve bu his beni deli edebilir. ıslak saçlarımla mutfak olduğunu düşündüğüm ufak odaya yöneldim. Az önce tamamen boş olan ve şimdi ne kadar çok aç olduğumu hatırlatan yiyeceklerle kaplıydı "Bunları ne ara yaptınız?" diye sordum nefes bile almadan tıkınan Taehyung'a bakarak. Hoseok onun bu haline gülüyor bense gereksiz sorumun cevabını bekliyordum ki Taehyung parmağını kaldırarak bir şey söyleyeceğini duyurup ağzındakileri yutmaya çalıştı "Hoseok'un yemeklerini özlemiştim söyleyince o da yaptı" Ne yani? saatlerdir eşşek ölüsünden ağır bir cesedi gömmekle uğraştığımızı bildiği halde yemeçalıştığı ekmek yüzünden olsa gerek öksürdü ve sonra da kalkıp su içti
söylediğim şeyden memnundum.
"Yoongi sen Jeongguk'u nereden tanıyorsun?" sorar tabi.. Ona beni aldatan sevgilimin kim olduğundan bahsetmedim.
"Beni abinle aldatan eski sevgilim"
"Ne?"
"Onu sallama Hoseok aklınca beni kışkırtıyor"
"Bekle Hyung gerçekten Jeongguk seninle Yoongi'yi mi aldattı?"
"Evet"
"Boşversene Hoseok sen beni aldatmazsın.."
Taehyung'un ne zaman Hoseok ile sevgili olmamızla ilgili bir şey duysa gerildiğini fark ediyordum. Tabi ki bunu hemen kabullenmesini bekleyemem ben bile yeni ısınıyorum ama eğer sonradan ikinize karşıyım gibi bir tavır alırsa onunla ciddi bir tartışmaya girebilirim. Hatta sanırım Hoseok için göz yumuyordu, Jeongguk ne kadar kötü bir sevgili olduğumdan mı bahsetti aceba diye düşünmeden edemedim ve kendi kendime güldüm
"Ne gülüyorsun"
"Bu sana neden battı şimdi"
"Bak Yoongi eğer-
"Ne eğer sende baban gibi beni mi boğarsın?"
"Ne diyorsun lan sen!, nasıl onunla beni kıyaslarsın!" diye gürledi ve masadan kalkıp üstüme yürüdü
Hoseok masaya elini vurup "Kesin didişmeyi" dedi ve Tae geri çekilip ona baktı "Beni babamız olacak o herife benzetti Hoseok bilerek yapıyor"
"Ha Yoongi ben sana nasıl kardeşimi güveneceğim? ya gidip onu polise verirsen ve şimdi bize oynuyorsan?"
"Eğer öyle bir planım olsa kalkıp gecenin bir yarısı Hoseok'a ne oldu diye bakmak için buralara kadar gelmezdim herhalde değil mi?" Taehyung'u bu söylediğinden sonra anlamıştım, o benim sevgilimi aldığı için benimde onun biricik kardeşini aldığımı düşünüp kendince korumacılık yapıyordu ama o da haklı bir yerde bende Hoseok gibi bir kardeşim olsa herkesden saklamak isterdim..
"Hyung ve Yoongi lütfen kesin şunu"
ikimizde Hoseok'a döndük çünkü sesi oldukça güçsüz çıktı ve şu anda da ağlıyordu. Lanet ettim kendime çünkü onun gözyaşı için can verir tek bir gülümsemesi dirilirdim ama o benim yüzümden ağlıyordu.
"Siktir Hoseok ağlama.." diyerek sarıldı Taehyung, "Senin yüzünden ağlıyor işte" demeyi de ihmal etmedi ve Hoseok artık daha çok ağlıyordu. Ben donup kaldığım için sadece izleyebiliyorum fakat en sonunda "Özür dilerim" diyebildim.
Hoseok'a sımsıkı sarılabildiği için Taehyung'u kıskanma işini de Hoseok ağlamayı bıraktıktan bir iki dakika sonraya erteledim çünkü onu sakinleştirmeyi bende isterdim ama elimden bir şey gelmemişti dolayısıyla öylece kalakaldım.
Hoseok'un diktiğini güzel görünüşlerinden anlayabildiğim çiçeklerle dolu bahçede oturuyorduk ve ben ne kadar yanından ayrılmak istemesemde Hoseok'a eve gidip uyumam gerektiğini çünkü çok uykum olduğunu ve yaklaşık 6 saat sonra işe gitmem gerektiğini söylemiştim ki Taehyung "bir süre buradan gidemezsin çünkü polisler gelecek" deyiverdi polis lafını işitince biraz ürpermiyor değildim ama hayatımın uzun bir bölümünü hapiste geçirsem nasıl olur diye düşünmüştüm ve kendime zaman ayıracak olduğumdan fena fikir değildi bu yüzden ne zaman ruhumu sardığını bilmediğim Hoseok'dan uzak kalma korkusu yüzündendi herşey.
"Neden"
"Çünkü polisler 2 yıldan fazla yatmış bir suçluyu serbest bıraktıktan en fazla 2 gün sonra rahat duruyor mu diye kontrole giderler canım kardeşim"
"E ortada adam yok biz ne diyeceğiz?" gibi çok yerinde bir soru sormuştum ama Taehyung sinir bozucu ve yersiz bir espri yapmışım gibi kıkırdadı "Siz endişelenmeyin ben pisliğinizi temizlerim"
"nasıl olacakmış o?"
"Bunu Hoseok'un yanında sana anlatmayacağım ibne"
"İbne demek ha?" Aynen, Şu anda aynı bahçede nefes alan herkes gibi sende İbnesin yanlış mıyım?" haklıydı.
"Hyung peki sen benim duymamam gereken ne söyleyebilirsin Yoongi'ye?, Jeongguk'u nasıl becerdiğinden filan mı konuşacaksın?"
"Hoseok derdin ne senin?"
"Öyle düşüneceksen öyle olsun evet Jeongguk'u Yoongi'ye karşı kışkırtmak için kullanıyorsun ve bundan hemen vaz geçiceksin"
"Hoseok ben öyle düşünmedim" diye kendimi açıklama gereği duydum bu konuda çünkü öyleydi ama yinede Hoseok'un bu kadar beni koruyan tarafta durması hoşuma gitmedi değildi.
"Ben gidiyorum ne halt ediyorsanız edin"
Taehyung sonunda bizi baş başa bırakmıştı çünkü saatlerdir Hoseok'a neden bizi sevgili olarak tanıttığını sormayı bekliyordum.

"Hoseok neden beni sevgilin olarak tanıttın?"
"Öyle değil miyiz?"
Çok emin konuştu ve rahattı bende cevap vermedim "Bak Yoongi, ikimizde birbirimizden hoşlandığımızın farkındaydık evet ama sonra akşamki olaylar oldu"
"Evet ve sende benim gibi birbirimize olan sevgimizi kanıtladığımızı düşünüyorsun?" dedim keyifle
"Sevgi demek haksızlık olur"
"Haklısın"
"Neden burada yaşıyorsun?"
"Taehyung'un seoul merkezinde bir evi var normalde orada kalıyordum ama hafta sonları çiçeklerime bakmak için buraya geliyorum"

"Çiçekleri görür görmez senin baktığını anlamıştım, çok güzeller" Bunu söylerken uykusuzluktan ağzımı 1 metre açarak esnediğim için komik sesler çıktı ve sonrasında ikimizde buna gülüyorduk. Bu anlar pahabiçilmez.
"Yoongi hepimiz uykusuz kaldık en iyisi içeri girelimde dinlenelim"
"Hayır hepimiz değil, Tae'yi gördün mü sürekli uyukluyor"
bu dediğime gülümsemişti ve bende gülüşünün güzelliğine derin bir iç çektim.
İçeri girdik ve yatmak için seçtiğim koltuğa Hoseok'un odasından yastık ve battaniye taşıyordum ki Hoseok yastığın tekini bana verirken önünü göremedi ve battaniyelerden adım atıcak yer olmayan bir odada dolayısıyla sendeledi ve dengeyi sağlamak için ellerini göğüslerime koymaktan çekinmedi.. Kalp atış düzenimi nasıl darmadağan ettiğini hissetmiş olacak ki hemen ellerini çekmedi. Bunun üzerine konuşmadık ve yatmaya gittim, uzanır uzanmazda uykuya daldım.

_____

"Uyan Yoongi polis geldi!" Hoseok'un endişeli sesi ve tamamen sabah olduğu için pencereden giren güneş beni uyandırmak için birlik olmuş olmalı, pardon güneşin ta kendisi Hoseok hazretleri tüm gücüyle beni uyandırmak istiyor demeliyim
"N-ne polisi"
"uyan geldiler"

 

-bölüm sonu-