"𝔩𝔬𝔰𝔢 𝔞𝔫𝔡 𝔰𝔞𝔳𝔢"

88 19 0
                                    


/yoongi/

umrumda olan Jeongguk ve beni sevdiğim adamın abisiyle uzun zamandır aldatmış ve sonra da terk etmiş olması değil, gerçekten sadece Hoseok'a iyi gelmek istiyorum, Taehyung'un onun yanına dönmesi gerek ve ben onu buraya getireceğim.

"pekala Hoseok, daha iyi misin?
aslında iyi olmak zorunda değilsin sadece rahatladığından emin olmalıyım"
"beni gerçekten umursuyor musun?" bunu sormakta haklı ona deli gibi aşık olduktan sonra bunu ona belli etmemek için elimden geleni yapıp çok umursamaz davrandım artık umrumda değil, içimden geldiği gibi davranacağım
"elbette.."
"sana sarılabilmek isterdim.." bunu söylerken sulu gözleriyle baktı nasılda vurulmuşum hem hayran kalıyorum hemde canım yanıyor..

/hoseok/

"bunu yapabilirsin"
"nasıl?" dedim sadece, hem bu kadar yakın hemde çok uzak olmak beni mahvediyor, sadece sarılmak istiyorum ama çok zor işte.
"hayal et" onu gördüğümden beri her gün hayal ediyorum zaten, daha da fazlasını hemde, onun için sadece bir hasta olmaktan nefret ediyorum...

"eğer sen meşgul olucaksan Holy'i hastanenin etrafında dolaştırabilirim"
"çok sevineceğinden eminim"
birlikte odadan çıktık, sırasını bekleyen insanlar vardı ama o benimle yürümeyi tercih etti. Holy'nin çişi gelmiş olmalı ki bizden öncesinde bahçeye çıkmıştı solayısıyla asansörde yalnız olacağız.
Asansör demişken, ben asansöre binenem ki! neden gelmesini bekliyoruz..
"neden bakıyorsun Hoseok?" gülümsedi, rahatladım. Onun yanında o kadar rahatlıyorum ki herşeyi bu sayede anlatabildim.
"yoksa bir sorun mu var?"
"sadece bakıyorum, gülüşün çok güzel
hep gülsene böyle"
böyle şeyler söylediğimde neden hep donup kalıyor..
asansör geldi ve bindik.
lanet şey sadece 10 kat inecek ama ben daha 9. kattayken nefes almakta zorlanmaya başladım

/yoongi/

sadece Hoseok'u izliyorum çünkü garip davranıyor, dikkatli olmalıyım.
gözlerini çok hızlı kırparak sürekli dudağını ıslatıyor kesinlikle bir sorun var
"Hoseok iyi misin?" cevap vermedi..
elini uzatıp denge sağlamak için asansörün demirine tutundu, tam olarak ödüm kopuyordu işte
"Hoseok neyin var?!"
"a-asansör.."
durdurmak için aceleyle yaklaştığımız katın düğmesine bastım fakat durmazdı, zemin kattan çağırılmış lanet olası külüstür..
"Hoseok derin derin nefes al ve bana bak tamam mı çıkacağız şimdi burdan sakin ol"
dediğimi yapmaya çalışıyordu ama nafile, nefesi kesiliyordur şimdi nefes alma sebebimin..
düşmemesi için ellerini tuttum ve gözlerine baktım, zor duruyordu ve solgundu. İçimden kendime bildiğim tüm küfürleri saydım çünkü tahmin etmeliydim klostrofobi haptofobi'nin yandaşıdır ve merdivenden inmeliydik..
sonunda kapı açıldı ama insanlar görgüsüzce içeri doluşmaya başladılar Hoseok'a baktım iyice köşeye sinmiş bana bakıyordu ve buna bi son vermeliyim, şu anki sinirimle 2 kişi gözüme 6 gibi görünüyordu onun nasıl hissettiğini bir düşününce.. "LANET OLASI ASANSÖRDEN ÇIKIN HEMEN" Hoseok irkildi fakat işe yaradı. O iki gereksiz şahıs hemen çıktılar ve bende Hoseok'a çıkabileceğini söyledim
bir eli göğsündeydi diğeri de tutunacak yer ararken elimi bulmuştu çıktığımızda onu boş bulduğum en yakın koltuğa oturtup hastanenin dışındaki kantinine koştum ve parasını ödemeden bir şişe su aldım 2 senelik müşterisinden para isteyecek değil ya şu anda.. Hoseok döndüğümde rahatlamıştı ve bende bununla sakinledim, "su içmelisin"  kapağını açtığım şişeyi uzattım
hala titreyen elini almak için kaldırdı fakat ben eline vermedim suyu kendim içirdim.
Bütün şişeyi içmekten çekinmedi zaten gerekende buydu az önce olanlar beni bile susattı. Dolayısıyla bende kalan son iki yudumu içtim. Aslında susuzluk umrumda değildi Hoseok'un dudaklarının deydiği bi şişeyi direkt çöpe atamazdım..
"Daha iyi misin?"
"Holy'i bulalım.."
"Hoseok acelesi yok dinlen biraz.. neden söylemedin?"
"Bilmem"
"Neyse önemi yok"
"Ben Holy'i gezdirecektim hem senin işin yok mu?"
"Boşversene beklesinler"
bunda ciddiydim ve kendimi aşmış hissediyorum, cidden yapacağım şey değil; ben Min Yoongi hasta bekletecekti ha.. Hoseok beni aşmıştı.. Ellerini tuttuğum zamanki sıcaklığı avucumdan gitmiyor, parmaklarında hissettiğim terin nemi aklımdan çıkmıyor. Hoseok beni dağıttı, Hoseok beni Topladı..
"Dışarı çıkalım Yoongi"
"Tamam"
Holy'i hastanenin duvarına işerken yakalayınca Hoseok gülmekten nefessiz kalmıştı ve bende onu izlerken Holy'i azarlamayı unutmuştum
"Harikasın Holy böyle devam"
"Hadi ama ona bu yüzden kızamazsın" kahkahasını sonlandırmaya çalışırken söylediği için gülümseyerek karşılık verdim ve Holy'i peşimize takıp yürümeye başladık
yakınlaşınca bende daha rahat davranıp merak ettiğim şeyleri soruyordum
"söylesene en sevdiğin renk ne?"
"gökkuşağı.."
"Hoseok seç birini"
"hepsi çok güzel ama yeşil diyorum, ya senin?"
"bilmem siyah herhalde"
zıt yanlarımız bizi tamamlıyor olmalı, sahiden Hoseok'la olma gibi bir şansım var mıdır aceba..
"peki, hiç aşık oldun mu?"
"emin değilim hepsi basit duygulardı Yoongi bunları neden kurcalıyorsun?"
"merak ettim hem doktorun olarakda bilmemde fayda var"
"Hiç kızlardan etkilendiğimi hatırlamıyorum" sanırım şans benimle ama bu şimdilik yeterli değil..
"Ne tesadüf bende :)" durup birbirimize baktık ve gülmeye başladık.. Bu anlar çok değerli ve değerini bilmeliyim diye geçirdim içimden. Hoseok bana öyle iyi geldi ki
öyle ani geldi ki Jeongguk'un yaptıklarına üzülemedim bile, sürekli bunu düşünüyorum nasıl olurda onsuz ölürüm dediğim Jeongguk'tan birden koparım.. Terk edilmişlik hissi zihnimi sardığında duygusuzlaştım ve yürüdüğümüz kaldırımın taşlarını seyretmeye koyuldum
"Yoongi ne oldu"
"Yoongi..."
"N-ne dedin?"
"Sıkıldın mı?"
"Hayır sadece.. Çok güzelsin"
"Ne"
"Dedim ki, Seninleyken sıkılmamın imkanı yok"
"Hmm.. öyleyse neyin var?"
aslında çok net söylemiştim ama buna takılmamayı seçti.
"Eski sevgilim beni henüz yeni aldattı aklıma gelince sinirlendim"
"Hassiktir sen aldatılacak adam mısın"
Yavaş ol Hoseok görende bana yürüyorsun sanacak..
"Başkasına aşık olduysa elinden ne gelir ki?"
"Haklısın ama yinede ben seni aldatmazdım"
Hoseok diyordum içimden sadece Hoseok, ne yapmaya çalışıyordu?
"Ah şey, saol"
kolumdan saatime bakıp ara bitti mi diye kontrol ettim çünkü onunlayken zaman nasıl geçiyor anlamıyorum
"Hoseok ben geç kalmadan gitmeliyim"
"Sorun değil ben Holy'i gezdireceğim sonra onu güvenliğin yanına bırakırım"
"Tamamdır ama seni fazla yormasına izin verme"
arkamı dönüp koşmak zorunda kaldım 2 dakikada yukarı çıkmam imkansız olsada acele etmeliyim.

Touch Me / sope Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin