Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Chan, jisung'un ona anlattıklarına inanmıyor gibiydi, ona hala iyi olup olmadığını ve nerede olduğunu sorarak mesaj atması bunu gösteriyordu. Jisung ona Malezya'da bir aileyi ziyarete gittiği yalanını söylemişti. Büyük olan buna inanıyor gibiydi, ama büyük olanın iyi olduğundan o kadar emin değildi. Genellikle metinleri tuhaf küçük emojiler ve argo ile doluydu. Ancak son zamanlarda mesajları kısa tutulmuştu ve telefona neredeyse hiç cevap vermiyordu.
Bunun bir kısmı, Jisung'un şarj cihazının olmaması ve zaten buna ihtiyaç duymayacağını bildiği için bir tane satın almak istemediğiydi. Minho vardı ve mutlu olmak için tek ihtiyacı olan buydu.
~~~
"Sadece nişan al ve ateş et"
"Böyle konuşarak daha kolay hale getirmeye çalıştığına eminim."
Minho kıkırdayarak genç olanın arkasına geçti. Jisung tabancayı önünde bir hedefe doğru tuttu ama henüz güvenlik kilidini kaldırmamıştı. Minho ellerini gençlerin üzerine koydu ve ardından güvenliği kapattı. Gence ne yapacağını söylerken nefesi gencin boynuna yayıldı.
"Parmağını tetiğe koy."
Parmakları aynı anda tetiğin üzerinde hareket ederken Jisung, büyük olanın baştan çıkartıcı ses tonundan dolayı odaklanabildiğinden emin değildi.
"Odaklan."
Önündeki hedefe bakarken Jisung'un bakışları sertleşti, parmağı hâlâ tetiğin üzerindeydi.
Minho, gencin boynuna bir öpücük koyarak mırıldandı.
"Ateş et."
Ateş edilirken silahtan bir ses geldi. Minho gururla gülümsedi ve gencin boynunu dikkatle öptü. Jisung ne kadar kötü yaptığından korkarak hala gözlerini açmamıştı. Jilahı indirdi ve tereddütle gözlerini açtı.
Hedefin tam ortasında bir atış izi vardı. Küçüğün gözleri, arkasına dönerek Minho'ya bakınca genişledi.
"Yaptım!"
"Yapabileceğini biliyordum."
Gencin burnuna minik bir öpücük koyan Minho, silahı elinden almadan önce gencin kabarık sarı saçlarını karıştırdı. Onu yanındaki masanın üzerine koydu ve sonra genç olanı alıp onu etrafında döndürdü.
Genç kıkırdadı ve düşmek istemeyerek büyük olana sarıldı. Minho nihayet genç olanı yere koymadan önce bir kahkaha attı. Jisung kollarını boynuna hafifçe sardığında, alınlarını rahatça birbirlerine yasladılar.
~~~
Sonunda depodan ayrılan Minho, Jisung ile birlikte maskesini yüzüne geri taktı ve ikisi de kapüşonlarını yukarı çekti.
Minho sessizce ayrılıp sokağa çıkarken küçüğün elini korumacı bir şekilde kavradı. Doğal davranırlar ve birlikte yürümeye devam ederlerse şüpheli görünmezlerdi. Belki yalnız olsalardı şüpheli gözükebilirlerdi ama birlikte sadece normal bir çifte benziyorlardı.
