"Yarım saat sonra iniş yapacağız sakin ya." dediğinde gözlerimi devirdim. Elimdeki sigarayı söndürdüğümde gözlerimi kapattım.
Çok geçmeden iniş yapan uçaktan indiğimizde karşımda duran beş araca baktım. Bizi bekleyen araçlara ilerlerken Ali konuşmaya başladı.
"Şu an küçük bir köydeymiş,geldiğimizden kimsenin haberi yok eğer bir sıkıntı çıkmazsa rahatça yakalayabiliriz."
"Tamamdır acele edelim. Sağı solu belli olmuyormuş o delinin her an bir yerlere saklanabilir." dediğimde kafasını sallayıp elindeki kağıtları düzeltti. Sürücü koltuğuna bindiğimde o da yanıma atlamıştı.
"Adı ne bunun?" dediğimde elindeki dosyayı karıştırdı.
"İsmini tam olarak kimse bilmiyor ama bir lakabı var,"
"Ee söylesene salak."
"Az sakin abicim. Ne bu sabırsızlık." dediğinde biraz gevşemeye çalıştım.Başaramayınca sinirle konuştum.
"Ulan adamı buldum dedin ama hakkında hiçbir şey söylemedin bildiğimiz şeylerde kısıtlı. Sana güvenip geldim ama ağzına sıçarım.."
Ellerini havaya kaldırıp güldü, "E istemedin ki?" dediğinde sinirle direksiyonu tek elimle tutup kafasına vurdum.
"Tamam tamam şaka sakin ol." dediğinde geri çekilip üzerimi düzelttim.
"Lakabı, Lahza. Çok hızlı olduğu söyleniyor,göz açıp kapayana kadar donuna kadar alır yani." deyip göz kırptı.
Gözlerimi kısıp boş yolda gaza bastım.
Demek Lahza...
**
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
