Chanel

💍; ❝𝐦𝐚𝐫𝐫𝐲 𝐲𝐨𝐮❞

Birlikte olduklarını açıklamalarının üzerinden yaklaşık yedi ay geçmişti. Jeongguk, hayalini kurduğu şeyi gerçeğe dökmek istiyordu artık. Bunun için fazlasıyla hazırdı, her şeyi hazırlamıştı. Jimin'inin seveceği her şeyi düşünerek çok güzel bir plan yapmıştı.

Onu, onun için yaptırdığı eve götürecekti. Onlara ve gelecekteki çocuklarına yetecek büyüklükte bir evdi. Geniş odaları ve güzel bir manzarası vardı. Jimin'le yarışamayacak güzellikte çiçekleri barındıran büyük bir bahçesi vardı. Ev tamamen Jimin'in tarzına göre döşenmişti. Her şey bir bir işlenmişti ve Jimin'in huzur bulabileceği bir şekilde döşenmişti. İleride olacak ilk bebekleri için bir oda ayırmıştı. Tamamlanmayan tek oda burasıydı, Jimin'le beraber bitirmek istemişti bu odayı.

Jeongguk, Jimin'i Taehyung'un sana ihtiyacı var diyerek kandırmış ve onun için yaptırdığı eve gitmişti erkenden. Eh, yalanı boşa çıkmamıştı öğrendiğine göre. Taehyung ve Jimin hariç diğer çocuklar Jeongguk'a yardım etmek için onunla gelmişti.

Jeongguk inanılmaz heyecanlıydı. Eve girer girmez hızla bahçeye koşmuş, yanına gelen çocuklara tüm planını anlatmaya başlamıştı. Diğerleri bahçeyi süslemeye başlamışken, Jeongguk tam olarak teklif edeceği yeri ayarlıyordu. Yere iki büyük minder bırakmış, yanına Jimin'i üşümesin diye ince bir battaniye koymuştu. İçecekleri şarabı ve kadehleri minderlerin yanına koyduğu küçük masaya bırakmış, geriye tabakları ve diğer gerekli şeyleri de koymuştu. Seokjin hyungu yemekleri hazırlamış ve mutfağa bırakmıştı. Biraz ilerilerindeki ormanlık alandaki göletin etrafını ışıklarla süslemiş, oraya da minder ve örtü bırakmıştı. Yemeği bahçede yiyeceklerdi ama asıl yapması gereken şeyi gölün yanında yapacaktı. Çocuklarının koşuşturmasını istediği yerde...

Evdeki tüm hazırlıklar bitmiş, artık akşam olmaya başlamıştı. Diğer çocuklara büyük bir kucaklama vererek evden uzaklaşmalarını istemişti. Geriye bir tek, Jimin'i Taehyung'tan alması kalmıştı.

Arabanın anahtarını alarak evden çıkmış ve hızla arabasına atlayarak park yerinden çıkartmıştı. Hızını biraz yükseltse de kurallara uymuş ve kısa sürede Taehyung'un evine ulaşmayı başarmıştı.

Jimin'e bir şey anlatmasın diye Taehyung'a bir şey söylememişlerdi. Biraz trip atacaktı ama olsun, ilgilenmeleri gereken bir çocuğu vardı değil mi?

Çocuk demişken, Jimin'i kucağında Taehyung ve Hoseok'un çocuğunu tuttuğu günden beri çocuk istediği daha da çok artmaya başlamıştı. Bir an önce çocukları olsun ve Jimin, kendi çocuklarını öyle güzel tutsun istiyordu.

Jimin'in kapıyı açıp onu içeriye çekmesiyle kıkırdamış, ne demek istediğini anlamıştı. Arkadaşının çocuğunu sevmesini istiyordu. Eh, Jeongguk buna karşı koyamazdı. Ne de olsa Taehyung'u, Hoseok'u ve minik bebeklerini çok seviyordu.

Jeongguk, Taehyung'a kısa bir kucaklaşma vererek nasıl olduğunu ve istediği bir şey olup olmadığını sordu. Taehyung'un cevaplarını dikkatlice dinlerken kucağına bırakılan minik bedeni sıkıca sarmaladı. Minik beden, başını hızlıca omzuna yaslayıp salyalarını akıtmaya başlamıştı. Jeongguk kıkırdayarak minik bedenin ağzını silmişti. Üzeri kirlenmişti ama önemli değildi, minik beden ona istediğini yapabilirdi.

Bu sırada Jimin'in onun bir sürü fotoğrafını çektiğini farketmiş ve bu sefer ona poz vermeye başlamıştı. Hoseok'un eve gelmesiyle ikilimiz ayağa kalkmış, Jeongguk minik bedeni babasına teslim etmişti. Genç çift hızlıca evden çıkmış ve arabaya binmişlerdi. Jimin, evlerinin yoluna girmediklerini anladığında bunu Jeongguk'a sormuş ve "Sürpriz." cevabını almıştı.

Kısa bir yolculuğun ardından yeni evlerine gelmiş, Jeongguk hızla arabadan inip Jimin'in kapısını açmıştı. Böylelikle Jimin'den bir öpücük kazanmıştı. Jeongguk, Jimin'in elini tutarak onu eve sürüklemişti. Kapıyı açmış ve onu içeri çekerek duvara yaslamıştı. Gün boyu onu özlediği için, evi gezdirmeden önce dudaklarına ve yüzüne bir sürü öpücük bırakmıştı Jeongguk, böylelikle Jimin'den şen kıkırdamalar kazanmıştı.

"Buraya geldik çünkü artık ayrı evlerde yaşamak istemiyorum."

"Zaten ayrı evlerde yaşamıyoruz ki, hayatım." diyerek soran gözlerle Jeongguk'a baktı.

"Ama senin ya da benim evimde kalıyoruz, orası hiçbir zaman tam olarak bizim evimiz değil. Ama burası tamamiyle bize ait olacak, bize ve çocuklarımıza." diyip Jimin'in dudaklarına uzun bir öpücük daha kondurdu.

Daha sonra Jimin'in konuşmasına izin vermeyerek elini tuttu ve evi gezdirmeye başladı. En sonunda bebek odasının önünde durduklarında Jimin, soran gözlerle Jeongguk'a baktı.

"Burası neden boş, sevgilim?"

Jeongguk, Jimin'in arkasına geçti ve kollarını ona sararak ellerini karnında birleştirip okşamaya başladı. "Çünkü burası bizim bebeğimizin odası olacak, burayı beraber döşemeliyiz."

Jimin, nefesinin kesildiğini hissetti. Ellerini, Jeongguk'un ellerinin üzerine koyarak odayı nasıl düzenleyeceklerine dair hayaller kurmaya başladılar.

Yemeklerin soğumasını istemeyen Jeongguk, Jimin'in elini tutarak bahçeye sürükledi. Bahçeyi oldukça özenli bir şekilde hazırlanmış olarak gördüğünde şaşırarak Jeongguk'a döndü. Sadece evi göstermek için bu kadar hazırlık yapmış olamazdı değil mi?

Kafasında soru işaretleriyle beraber masaya oturduktan sonra güzel bir yemek faslı geçirmiş ve birbirlerine bolca sevgi göstermişlerdi. Daha sonra Jeongguk, "Sana bir şey göstereceğim." diyerek onu göle götürmüştü. Jimin'i kucaklamış, beraber minderin üzerine oturmuşlardı.

"Burada çocuklarımız koşuşturur, biz de onları bu minderlere oturup izleriz diye düşünüyorum. Sonra ailemiz gibi olan arkadaşlarımız gelir, çocuklarımız onların çocuklarıyla oynar ve gülerek onları izleriz. Hayali bile o kadar güzel ki." dedi Jeongguk iç çekip başını Jimin'in boynuna gömerken.

Biraz daha böyle hayal kurduktan sonra Jeongguk, Jimin'i minderin üzerine bırakıp önünde diz çöktü ve cebindeki kutuyu çıkartıp Jimin'e uzattı.

"Belki diğer çiftler gibi fazlasıyla flörtleşmedik, sevgili olmamıza rağmen işler yüzünden fazla görüşemedik ama ben yine de seni seviyorum. Seni seviyorum ve seninle birlikte bu hayatı sürdürmek istiyorum. Her sabaha seninle gözlerimi açmak, her geceye seninle gözlerimi kapatmak istiyorum. Rüyalarımı süslerken yanımda ol istiyorum. Eve her geldiğimde seni benim kıyafetlerim içinde görmek, sen kucağımdayken sana yemek yedirmek, beraber yıldızları izlemek istiyorum. Sana artık eşim diye seslenmek, ailelerimiz gibi güzel bir aile olmak istiyorum. Artık arkadaşlarımızı kıskanmak istemiyorum. Taehyung ve Hoseok'u, minik ailelerini kıskanmak istemiyorum. Namjoon hyung ve Yoongi hyung bile bizden aylar sonra sevgili olmalarına rağmen evliler şimdi. Ben daha fazla böyle olmak istemiyorum. Çocuklarımız olsun, sen eşim ol, soyadımı taşıyın istiyorum. Soyadım sizinle anlam kazansın istiyorum. Bahçemizdeki çiçekleri mükemmel ellerinle yeşert, sonra gelip benim kalbimdeki sana ait aşk çiçeklerini büyüt istiyorum. Jimin, ben artık Park Jimin olarak değil de Jeon Jimin olarak anılmanı istiyorum. Bu bencilliği benim için yapar mısın? Benimle evlenir misin?"

Jimin, yanaklarında kuruyan yaşların yerine yenilerini eklerken hızlıca kollarını Jeongguk'a sardı ve dudaklarını boynuna bastırıp öpücükler bıraktı. Sonra geri çekilerek yüzüne yaklaştı ve yüzüne de öpücüklerini bıraktı. Sonra kafasını sallayarak boğazını temizledi ve, "Evet, Jeongguk. Senin Jeon Jimin'in olarak anılmak istiyorum. Beni 'biricik eşim Jeon Jimin' diye sev istiyorum."

İkili, derin bir öpüşmeye girerken dakikalar sonra nefessiz kalarak birbirlerinden ayrıldılar. Jeongguk, Jimin'in elini kavrayarak narin eline uzun bir öpücük bıraktı ve yüzüğü, yüzük parmağına yavaşça geçirdi. Eline minik öpücükler bırakarak yüzüne yaklaştı tekrar öpüşmeye başladılar.

Jimin, Jeongguk'tan ayrılarak ellerini tuttu ve gözlerinin içine baktı.

"Sana bir şey söylemek istiyorum, hayatım."

Jeongguk başını sallayarak onu onayladı.

"Ben hamileyim, bebeğimiz olacak Jeongguk'um."

Jeongguk'un geriye doğru kendini bırakmasıyla Jimin endişelenerek ona yaklaştı ve yüzüne yavaşça vurarak uyandırmaya çalıştı.

"Jeongguk! Jeongguk! Uyansana, hayatım! Jeongguk!"

Eh, bu da böyle bir bölüm olsun ve biraz da evli devam edelim istedim. Hemen bunun ardından bir instagram bölümü paylaşacağım.