Chanel

💅; ❝𝐦𝐚𝐣𝐞𝐬𝐭𝐲❞

Park Jimin

Bugün, yılın son defilesine çıkacaktım. Önceki defilelerden farklı olarak, farkındalık yaratmak için erkekler olarak özel dikim kadın Chanel takımlarını giyecektik. Yumuşak yüzüm, buna fazlasıyla uygun olduğundan bugünkü baş manken bendim. Üzerimde bunun ekstra bir gerginliği de yok değildi.

Sabah erken kalkmış, güzel bir kahvaltı yapmış, odama çıkarak ebeveyn banyosuna girmiş ve güzel bir ılık duş almıştım. Yarım saatlik bir duşun ardından günlük cilt bakımımı yapmış, üzerimi güzelce giyinmiş, şimdiyse defilenin olacağı yere doğru giderken, şoförümün sürdüğü arabadan dışarıyı seyrediyordum.

Kendimi ekstra gergin hissediyordum. Birkaç önemli kişinin defilede olacağını duymuştum. Bunun için ekstra özenli davranmalı ve kendimi rezil etmemeliydim. Bütün vücudumu saran gerginliğin yanı sıra, ona tezat olarak büyük bir heyecan kaplamıştı bedenimi. İlk defa bu işi yapıyor değildim fakat, her zamanki, bir öncekinden daha da heyecan verici oluyordu.

Arabanın park edilip, kapımın açılmasıyla şoförüme saygıyla başımı eğmiş ve çantamı alarak arabadan çıkmıştım. Anında yanımda belirip koluma giren Taehyung'la önce irkilmiş daha sonraysa neşeyle ona karşılık vermiştim. O kadar çok defileden önce yanıma gelmişti ki, çalışanlar ona alışmış, benden önce gelse bile onu bana ayrılan odaya almaya başlamışlardı.

Sevgilisiyle her zaman yanımda olmaları beni fazlasıyla mutlu ediyor, gerçekten sevildiğimi hissettiriyordu.

Taehyung'la şakalaşırken benim için ayrılan odaya girmiş ve Taehyung beni konuşturmaya devam ederken bir yandan da akşamki defile için prova yapmaya başlamıştım.

(Yapılıyor mu emin değilim ama siz yapılıyormuş gibi düşünün lütfen.)

Jeon Jeongguk

(Önemli bir hatırlatma, Jeongguk dizi çekimleri için, Min Yoongi ise Jung Hoseok'un yeni şarkısının söz yazarlığını ve prodüktörlüğünü yapmak için Amerika'da. Kim Yugyeom ise,,,, Jeon Jeongguk'u darlamayı sevdiğinden.)

Bugün boş günlerimden biriydi ve ben bu boş günümü Bay Çok Bilmiş Kim Yugyeom'un istekleriyle dolduruyordum. İyiydi, hoştu, canım arkadaşımdı fakat onun isteklerinin üstüne Min Kim Namjoon'a Aşık Kuzenim Yoongi eklenince, her şey daha da kötü oluyordu.

Evet, bu boş günüm de bile bana acımayarak yalnız bırakmayan çok sevgili kuzenim ve canım arkadaşım, tabiri caizse canıma okuyorlardı. Sabahtan beri birinin aşk acısını çekiyor, diğerininse öve öve bitiremediği mankenlerini dinliyordum.

Kim Namjoon arkadaşım olsa da, kuzenim sayesinde ondan yavaş yavaş nefret etmeye başlıyordum sanırım. Hem ikisi de salaklık yapıp birbirine açılmıyor, hem de aşk acılarını anlatarak beni yıpratıyorlardı.

Kim Yugyeom ise çok ayrı bir şeydi. Gönlü saniyesinde farklı şeylere kayabiliyordu. Dün, adını bile hatırlamadığım bir şarkıcıya aşık olduğunu söylerken, şimdiyse bu akşam olacak defilenin mankenlerini övüyordu.

Gerçekten delireceğimi hissediyordum. Yugyeom'dan gelen sesin farkında bile değildim.

"Bu arada bebeğim, akşamki defileye benimle beraber geliyorsun," dediğinde, işte o zaman kendime gelebilmiştim. Boş günümde bile evimde duramıyordum cidden!

"Yugyeom, buna ne ara izin verdim ben acaba?" homurdanarak yüzümü oturduğum bahçe masasının üzerine yasladım.

"Geçen gün sen prova yaparken sana sordum ve geçiştirirsen bunu evet kabul edeceğimi, biletleri alacağımı söyledim. Peki sen ne yaptın?"