🤱; ❝𝐠𝐢𝐯𝐢𝐧𝐠 𝐛𝐢𝐫𝐭𝐡❞

1.4K 139 14
                                    

"giving birth"

Jimin gözlerini sancı dolu bir geceye aralamıştı. Doğum yaklaştıkça sancıları artmıştı ve artık canını acıtacak derecedeydi. Jeongguk'u uyandırmamak için elini ağzına bastırarak acıyla inlememeye çalıştı. Jeongguk ise onun kıpırdanmalarını hissederek çoktan uyanmıştı. Nefes nefese kalmış eşine baktı.

"Jimin? Ne oldu, hayatım?" diye sordu doğrularak.

"Jeongguk... Ç-çok acıyor.. S-sancı.." diye mırıldanmaya çalıştığında Jeongguk onu anlayarak elini Jimin'in kasıklarına koydu. Parmaklarını yavaşça oynatarak masaj yapmaya başladı rahatlaması için.

Jimin bu sefer rahatlamıyordu, aksine sancıları artıyor nefesi kesiliyordu. Kalçasından akan sıvıyı hissettiğinde sertçe Jeongguk'un bileğini tuttu.

"Jeongguk... Bebek geliyor.." dediğinde Jeongguk bayılacak gibi olmuştu. Hızla kendini toparlayarak çantayı eline aldı ve Jimin'i kucakladı. Masanın üzerindeki anahtarları alarak evden çıktı. Arabanın kilidini hızlıca açıp Jimin'i arkaya yatırdı ve kapısını kapattı. Kendi tarafına geçerek hızlıca arabayı çalıştırdı.

Jeongguk, Jimin'i hızlıca hastaneye yetiştirmeye çalışırken, Jimin arkada ıkınıyordu. Jeongguk arada dönüp Jimin'e bakıyor, kaza yapmamak için gözlerini üzerinde fazla tutamıyordu. "Derin nefesler almaya çalış, bebeğim. Az kaldı, çok az kaldı." dedi telaşlı sesiyle. İkisine de bir şey olmasından korkuyordu.

Telefonu çaldığında eli ayağına dolaşarak telefonunu aradı. Telefonunun yan koltukta olduğunu fark ettiğinde kimin aradığına bakmadan açtı ve hoparlöre aldı.

"Jimin'i arıyoruz arıyoruz, açmıyor. Bir şey mi oldu Jeongguk?" Yoongi'nin endişeli sesi arabaya yayılmıştı.

O sırada Jimin'den acı dolu bir inleme koptu. Yoongi daha da telaşlanırken Jeongguk derin bir nefes aldı ve arabayı park ederken Yoongi'yi cevapladı. "Jimin doğuruyor, hastaneye geldik. Lafa tutma, hyung!"

Arabayı hızla park ederek telefonu cebine sıkıştırdı ve arabadan inerek arka tarafa ulaştı. Jimin'i kucaklayarak hastaneye doğru adımlamaya başladı. Danışmaya ulaştı ve doğumun başladığını haber verdi. Birkaç hemşire hızla sedyeyle yanına gelirken tesadüf eseri doktorları onları fark etmişti. Hızla yanlarına geldi ve Jimin'de hızlı bir göz gezdirerek Jeongguk'a döndü.

"Şimdi ameliyathaneye alacağız, içeri gelmek ister misin Jeongguk?"

Jeongguk gözlerini acı çeken Jimin'e çevirdi. Her ne kadar o anlara dayanamayacağını bilse de Jimin'e destek olmak için içeri girecekti. Kısa bir baş sallamasıyla onayladı doktoru. Doktor Lee, yanındaki hemşireye dönerek Jeongguk için doğumhaneye girmek için gerekli kıyafetleri vermesini söyledi. Hemşire doktorun dediğini yapmak adına adımlamaya başladığında Jeongguk son bir kez Jimin'e baktı ve hemşirenin peşinden ilerledi. Odaya vardıklarında hemşire Jeongguk'a kıyafetleri uzattı ve dışarı çıktı. Jeongguk hızlıca giyinerek diğer gerekli şeyleri taktı ve kapının önündeki hemşireyle beraber doğumhaneye doğru adımlamaya başladı.

TW// AMELİYAT (HOŞLANMAYANLAR BU KISMI GEÇEBİLİR, BİTTİĞİNDE UYARI YAPACAĞIM.)

Doktor ellerini yıkayıp eldivenlerini taktıktan sonra Jimin'e yaklaştı. Elinin üzerinde bir damar bularak damar yolu açtı. (Ameliyat ve ameliyat sonrası belli bir süre sıvıları ve ilaçları uygulamak için açılırmış.)

Anestezi uzmanı Jimin'in bel altını uyuşturması için anestezi uyguladı. Bu Jimin'in bilincinin açık olmasını sağlayacaktı. Jeongguk, Jimin'in elini kavradı ve ona odaklanmasını sağladı. Jimin başını Jeongguk'a çevirirken acıyla inledi. Bir süre Jimin'in uyuşmasını bekledikten sonra, hemşire karın bölgesine bir solüsyon sürerek örtüyü belinden aşağısına örttü. Doktor, Jimin'in bel altının uyuştuğuna emin olarak eline neşteri aldı ve karnının alt bölgesine yaklaşık on beş santimlik bir kesik açtı. Karın katlarını geçerek karın boşluğuna ulaştıktan sonra rahim için de bir kesik attı. (Araştırarak baktığım için hep rahim olarak geçiyor, dedim ki 'Neden burada da rahim olarak kullanmayayım?')

Bebeğin kafasını kavrayarak çıkartmaya çalışırken iki hemşire Jimin'in karnına baskı uyguluyordu. Doktor, Jimin'e ıkınmasını ve derin nefesler almasını söylediğinde Jimin doktorun dediklerini yapmaya çalışıyordu. Jeongguk, Jimin'e yaklaştı ve alnını alnına yaslayarak ona bakmasını sağladı. Aklını dağıtmak için elini okşarken, bir şeyler fısıldamaya başladı. "Çok iyisin, çok iyi gidiyorsun, mükemmelsin." gibi şeyler fısıldıyordu. Jimin gülümsemek isterken acıyla ıkındı ve Jeongguk'un elini sıktı. Jeonggık Jimin'i oyalarken, doktor bebeği çıkartarak göbek bağını kesti ve açılı havlunun içine yerleştirdi. Hemşire hızla ağzını ve burnunu temizleyerek nefes almasını sağladı. Çocuk doktoru bebeğin sağlık kontrollerini yaparken operasyon doktoru Jimin'in karnına dikişler atmaya başlamıştı.

-BURADAN DEVAM EDEBİLİRSİNİZ.-

Çocuk doktoru, bebeğin kontrollerini yaptıktan sonra bebeği Jimin'e yaklaştırdı. Jimin, bebeğini görmesiyle ağlamaya başlarken Jeongguk da ondan farksız değildi. Jimin ve Jeongguk, bebeklerine bir süre baktıktan sonra hemşireler bebeği alarak yıkamak için bebek odasına doğru ilerlediler. Jimin'i de Jeonggukla beraber normal bir odaya gönderdiler.

O sırada doğumhanenin önünde bekleyen Jimin ve Jeongguk'un ailesi, arkadaşları çıkan ikiliyi gördüğünde derin bir nefes vermişlerdi. Jimin'in annesi, Jimin'e yaklaşmaya çalışırken hemşireler onu durdurmuş ve şimdilik yaklaşmamaları gerektiğini söylemişlerdi. Diğer hemşireler Jimin'i odaya götürürlerken, bir hemşire Jeongguk'u bebek odasına doğru yönlendirdi. Yıkanmış, bir hemşire tarafından kurulanan bebeğini gördüğünde öldüğünü düşünmüştü. Jeongguk, bebek çantasını hemşireye uzattı. Hemşire çantayı alarak masanın üzerine bıraktı.

Hemşire, "Siz giydirmek ister misiniz?" Jeongguk bayılacağını hissetmişti. Doğum çantasından bebeği için aldıkları yenidoğan kıyafetlerini çıkarttı. Bebeğinin üşümemesi için hızlıca kıyafetin çıt çıtını açtı ve bebeğinin vücudunu sarılı olduğu havludan kurtardı. Tulumun ayaklarını bebeğinin minik bacaklarına geçirerek gövdesine doğru ilerletti. Kollarını dikkatlice tulumun içine sokarak çıt çıtını kapattı. Şapkasını ve eldivenlerini de geçirerek bebeğini battaniyesine sardı. Hemşire bebeği nasıl kucaklayacağını göstererek Jeongguk'un kucağına bıraktı.

Kucağındaki bebeğiyle bakışırken, Jeongguk bebeğinin kendisine aşırı benzediğini fark etti. Bu onu gülümsetirken burnunu bebeğinin yanağına sürttü ufakça. Bebeğinin mis kokusu burnuna dolarken sonsuza kadar bu kokuyu içine çekebileceğini fark etti.

Hemşirenin yönlendirmesiyle beraber kucağındaki bebeğiyle Jimin'in kaldığı odaya doğru ilerlemeye başladı. Kapının önüne geldiğinde içeriden gelen seslerle derin bir iç çekti. Hemşire kapıyı açarak geçmesine izin verdiğinde içerideki sesler birden kesilmişti. Jimin, dikkatini Taehyung'tan çekip Jeongguk'a verdiğinde gözleri dolmuştu. Jeongguk yavaşça Jimin'e yaklaşırken, o da Jimin'den farksız değildi.

Yatağa yaklaştığında bebeği yavaşça Jimin'in kollarına bırakarak Jimin'in yanında durdu. Jimin bakışlarını Jeongguk'a çevirerek yorgun bir şekilde gülümsedi. Jeongguk eğilerek dudaklarını Jimin'in alnına bastırdı ve uzun bir öpücük bıraktı. Bir kolunu Jimin'e ve bebeğine sardı. Jimin başını tekrar bebeğine çevirdi ve işaret parmağının tersini bebeğinin yanağında dolaştırarak sevdi.

"Sana benziyor.." dedi yorgunluktan ve ıkınmaktan kısılmış sesiyle.

"İnandığın şey doğru çıktı, bebeğim. Bak istediğin gibi oldu." dedi sessizce.

İkili gülümseyerek bebeklerini izlerken geriye kalan herkes ağlamakla meşguldü.


EYOOO CHANEL'E BÖLÜM YAZDIM SONUNDA <3

ChanelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin