TANITIM

625 34 16
                                    

Bu üçüncü hikayem... Hoşunuza gitmesi dileğiyle:))))

"Lütfen konuş benimle. Daha iyi hissedeceksin."

Saatlerdir boş gözlerle baktığı pencereden bir an olsun ayrılmadı genç adam. Ne konuştu ne de sorulan sorulara cevap verdi. Hem, konuşup ne yapacaktı ki... Ne değişecekti. Hangi sorunu hal olacaktı. Hastalığını iyileştirmeye çalışan o kadar doktorun anlamadığı tek şey, o iyileşmek istemiyordu.

Biliyordu genç adam iyileşmenin bedelini. Unutmak... Onu sonsuza kadar bir daha görmemek. Nasıl isteyebilirdi ki bunu. Onu kaybettikten sonra kendisine verilen bir hediye gibiydi bu hastalık. Onu görüyor, duyuyor, hissediyordu adeta.

Ama anlamıyorlardı işte. Onun yokluğu başlı başına bir ızdırapken iyileşmeme çabalarının sağlıksız bir hareket olduğunu düşünüyorlardı.

Sevdiği kadın için koca bir dağ gibiydi. Yokluğunda, altında kaldı o dağın. İnsan hiç kendi üstüne yıkılır mı? Yıkılıyordu...

Vücudunu dönmeden baktı doktora. Aylar, hatta yıl oldu yanına gelip gitmeleri. Yüzüne bakıyordu kadın psikoloğu, konuşur ümidiyle. Ama konuşmuyordu adam. Verilen ilaçları alıyordu sadece. Dünyadan kopuktu artık. Her şeye , herkese karşı tepkisizdi. Nasıl olmasındı ki... Nefes alamıyordu adam.

Alıyordu esasen ama bedeniydi işte sadece. Ruhu değildi ki hayat bulan. Kadınla beraber yok olmuştu ruhu. Hastalığı tek ilacıydı adamın. Yoksa onu görebilmenin başka nasıl bir yolu olabilirdi ki...

Gözlerini sıkıca kapadı. Sanki bedenide zor nefes alıyor gibiydi. Tek söz etmeden hızlıca ayrıldı oradan. Kapıda bekleyen arabayı görünce sinirlendi önce. Rahat yoktu işte. İstediklerini yapmasına rağmen rahat huzur vermiyordu ailesi.

Yorulmuştu zaten kaçmaktan, bindi arabaya. Her zamanki gibi boş gözler ve hislerle döndü yola. Bazı insanlar yolculuklarda severmiş uzun uzun yollara bakmayı. Tuhaf... Bunu düşünüyordu adam. Burukça kıvrıldı dudakları. O da severdi yollara anlamsız bakmayı. Yada o anlam yüklemezdi. Sadece huzurlu yüzünü izlerdi küçük kadınının.

Açtı arabanın camlarını sona kadar. Bağırmak istiyordu aslında. Ama açılmadı bile ağzı. Neden kabul etmişti ki sanki tedavi edilmeyi. Özlemişti işte onu. Çok Özlemişti hemde umutsuz, çaresizce. ..

Aşkın Şizofren HaliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin