0.5

9.4K 881 252
                                    

"Haydi sallayalım Dünya'yı, durmadan dans edelim aşk için!"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Haydi sallayalım Dünya'yı, durmadan dans edelim aşk için!"

Elimdeki spatulayı havaya kaldırarak kalçalarımı salladığımda "Şıkı şıkı sallayalım kalçayı!" diyerek bağırmıştım.

Geri kalan yerleri sadece kuyruğumu sallayıp eşlik ettiğimde yaptığım yemeğin altını biraz daha açarak karıştırmıştım.

Bugün işten gelir gelmez hemen üzerimi değiştirip yemek işine girişmiştim çünkü erken uyumak istiyordum. Yarın saha gezisi adı altında tamamlanan ofislerden birine gidip inceleme yapacaktık.

Arel ile –iş alanı dışında sadece isimle hitap etme konusunda anlaşmıştık.- gayet şen şakrak bir gün geçirmiştik. Sabahki huysuzluğu da bu yerleştirme işi için olduğunu açıklayıp kibarca ve üstü kapalı bir şekilde üzgün olduğunu belirtirken içim hızla pozitif enerjiyle dolmuştu.

Şarkının bitip başka bir şarkının başlamasıyla kulaklarımı titreterek gülümsediğimde kuyruğumla telefonuma uzanıp baharatlardan alarak yanıma çekmiştim. Açtığım baharatları da yemeğime eklememle her şey tamam olurken sadece yemeğin dinlenmesi kalmıştı.

***

"Günaydın!"

Büyük bir hevesle ofise girip Arel'i selamladığımda kafasını kaldırarak hafifçe tebessüm etmişti.

Yok yok, bu adamın kuyruğu ve kulakları doğal olarak güzeldi. Artık buna emindim.

"Önce bir şeyler yiyelim, sonra geçeriz inşaata."

Sözlerini kafamla onaylayarak yine getirdiğim yiyeceklerimi masama koyduğumda kendisi de benim masama doğru gelerek kendi getirdiği içecek ve tatlıları koymuştu. Dün anlaştığımız bir diğer konu ise kahvaltıydı.

İkimiz de uykuyu seven tipler olduğumuzu fark ederek bir fikir atmıştık ortaya. Her gün dönüşümlü olarak yemek alacaktık.

"Senin için patatesli poğaça, kendim için de zeytinli."

Daha çok kendi kendime söylensem de beni duyduğunu anlarken yine kuyruğumu yavaş yavaş sallayarak gözlerimi ondan kaçırmıştım.

Gün içinde kuyruğumu fazlasıyla aktif kullanırken Arel benim aksime genelde rahat ve duyarsızdı. Sadece nadir anlarda kuyruğunu salladığını ya da hareket ettirdiğini görmüştüm ki bu nadir anlar da sıkıldığı veya sinirlendiği anlardı.

"Afiyet olsun."

İkimiz de yerlerimize oturarak kahvaltımıza başladığımızda "Sana da afiyet olsun." Diyerek karşılık vermiş ve poğaçasını yemeye başlamıştı. Yanımda getirdiğim enerji nötrleyici taşı hatırlayarak cebimden çıkarttığımda masanın üzerinden ona doğru itmiştim.

"Bunu cebinde taşıyıp arada elinde tutar mısın? Enerjini nötrleyerek daha rahat bir açıdan bakmana yardımcı olur."

Bana deli gibi bakmasından çekinerek kulaklarımı indirdiğimde taşı alarak biraz incelemiş ardından da cebine atarak göz kırpmıştı.

"Taşlara ve enerjilere olan merakın nereden geliyor?"

Poğaçasından büyük bir ısırık almadan önce sorduğu soruyla gülümsemiş ve meyve suyumdan büyük bir yudum almıştım.

"Beş yıl öncesine dayanıyor ilgim. Sadece pozitif kalmaya odaklamıştım kendimi ve taşların güçleri ilgimi çekmişti. Böyle böyle derken gelişti işte her şey."

Omuz silkmemle kafasını sallarken kaşlarıyla kulaklarımı işaret etmişti.

"Düzelt şunları, öyle durunca üzgünmüşsün gibi duruyor."

Kaşlarım ilgiyle havalanırken aşağıya doğru büzdüğüm kulaklarımı hızla düzeltmiştim.

***

Girdiğimiz daha inşaatı süren alanla birlikte oyalanmadan arabadan indiğimizde çevrede çalışan iş arabalarından korkarak önümde ilerleyen Arel'in resmen dibine girmiştim. Omzunun üzerinden çevreye korku dolu bakışlar atmamı görerek kolunu bana doğru uzattığında şaşkınlıkla suratına bakmıştım.

"Gel hadi."

Kolunu işaret ederek gülümserken buna hayır demeyip koluna girmiştim. Kuyruğum hissettiğim gerginlikten dolayı sert bir şekilde sağa sola sallanırken hissettiğim bir diğer kuyrukla şaşkınca yana dönmüştüm.

"Sadece sakin ol, bizi göre göre ezmezler."

Kuyruğu ile kuyruğumu hafifçe okşayıp rahat bırakırken hissettiğim heyecan ve utançla hızla kafamı eğip adımlarımı sıklaştırmıştım.

Yeni bittiği her halinden belli olan ofise gelmemizle camları olmayan odayı incelediğimde Arel cebindeki planı çıkartarak yanıma gelmişti.

"Bak, odanın içerisini böyle tasarladık. Senin boyaman gereken duvar şurası, gündüz ışığı güzel alsa da ikindin ışık buradan çekiliyor."

Kafamı sallayarak onu onayladığımda buraya iç açıcı şeyler çizmem gerektiğinin farkındaydım. Kafamdan planlamayı yapıp telefonuma notlar aldıktan sonra alanın bir fotoğrafını çektiğimde gülümseyerek Arel'e dönmüştüm.

"Benim işim tamam, şirkete dönebiliriz."

Bakışları bana döndüğünde olumlu anlamda kafasını sallamış ama hemen sonra gözlerini sıkıca yummuştu.

"Ustayla görüşmem gereken bir konu var, istersen sen arabaya git müzik falan dinle?"

"Olur." Dememle cebinden anahtarı çıkartıp bana verirken arkamı dönüp çıkışa doğru ilerlemiştim. İş arabalarının olduğu yerden koşa koşa geçmem gerektiğini kendime hatırlatırken toprak olan kısma gelmemle derin bir nefes almıştım.

"Başlıyoruz..."

Korku dolu gözlerle etrafa bakınarak adımlarımı attığımda kendi kendime de söyleniyordum. Hayır, hiçbir kötü olay yaşamamama rağmen sanki iş arabaları beni görmeyecek ve ezeceklermiş gibi hissediyordum, zaten kısa olan boyum bu korkumu daha da tetiklerken içimden yüksek bir ağlama isteği oluşuyordu.

Tam olarak yolu yarılamanın sevinciyle gülümsediğimde karşımdan gelen kepçe ve arkamdan köşeyi dönerek bana doğru yaklaşan büyük kamyonla şaşkınca arada kaldığımda iki arabanın da yavaşlamıyor olmasıyla gözlerim hızla dolmuştu.

"Öleceğim."

"Öleceğim."

"Öleceğim!"

En son bağırıp ağlayarak yere çökmemle tüm vücudum kilitlenirken hareket bile edemez haldeydim. Bu korkumun bu kadar ilerlemesinin nedeni de yine kendimken üzerime kapanan bir beden ve kulağıma fısıldanan "İyisin." Sözleri ile kafamı kaldırdığımda tüm arabaların bana uzak bir noktada durmuş olduğunu ve Arel'in bana sarıldığını görmüştüm.

Sanırım artık bu konu için psikoloğa gitme vaktim gelmişti.

Tabii ilk önce bana sarılan ve saçlarımı okşayan Arel'in kollarında kendime gelmem lazımdı.

***

İş arabası korkusu bok gibidir. Yaşayan biri olarak bu olaydan tiksiniyorum.

Bu kitap benim için çerezlik  ve kafa dağıtmalık oldu resmen :) Sevgiler. ❤

Şans (bxb)/ Mpreg-CatboyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin