1.5

7.3K 769 101
                                    

"Toprak Bey, bir hanımefendi geldi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Toprak Bey, bir hanımefendi geldi. Sizinle görüşmek istiyormuş."

Telefondan gelen güvenliğin sesiyle içeriye alınmasını söylediğimde gelenin kim olduğuna dair en ufak bir planım bile yoktu. Ben masamda oturmuş çizimlere bakarken Arel'de yapılacak olan bir toplantıya katılmıştı.

Dakikalar sonra çalınan kapımla "Gel." dediğimde kapı açılmış ve içeriye afet gibi bir kadın girmişti.

Şaka yapmıyordum, kadının fiziği ve tipi öyle düzgündü ki...

"Buyurun?"

Elimle koltuğu işaret etsem de yüzümde açıkça "Sen de kimsin?" ifadesi olduğuna oldukça emindim. Karşımdaki esmer ise gülümseyip gösterdiğim yere oturduğunda nazikçe ince elini bana uzatmıştı.

"Dilan ben, memnun oldum."

Demesiyle elini tuttuğumda beni tanıyor olsa da ismimi söyleyerek geri çekilmiştim. Dilan denen kızın mavi gözleri etrafta gezinirken bir an o gözlerin Arel'le benzerliğini düşünmüştüm hemen vazgeçmiştim.

"Kendimi tanıtmayı unuttum. Beni hatırlamazsın sanırım ama 5 yıl önce bir konserde karşılaşmıştık. Bana yardımcı olmuştun, hayatım değişmişti resmen."

Kaşlarım çatılırken beş yıl önceye gitmeye çalışmıştım. Hayatımın her alanı –ki özellikle beş yıl öncesi- fazlasıyla hızlı geçtiği için dediklerinde haklı olabilirdi fakat ben hatırlayamıyordum. Kadının suratına suratına ayıp olmasın diye "Aa, evet." Dediğimde suratında minik bir gülümseme oluşmuştu.

"Yanlış anlamayın, durumum düzelince sizi araştırdım ve kadere bakın ki aynı şehirde buldum. Görmeden de edemedim."

Kafamı olumlu anlamda sallarken kadını hatırlamıyor oluşumla içten içe vicdan azabı yaşıyordum. Kim bilir ne gibi bir derdi vardı ve atlatmıştı... Asıl soru ben bu kadına ne demiştim de umut olmuştu?

"bir şey içer misiniz?"

Kibar soruma karşı kadın kafasını iki yana sallayarak ayaklanırken şaşkın şaşkın ona bakıyordum.

"İşinizi bölmeyim, hem şu an şirkettesiniz de... Bir gün müsait olursanız yemek yiyelim isterim ama?"

Gözlerimin içine umutla bakan kadına gülümseyerek kafamı salladığımda bana kocaman gülümseyip elini uzatmıştı. El sıkışmamızın ardından masanın üzerinde duran kartvizitlerin olduğu kısımda benim kartvizitimi alarak çantasına attığında bu hareketine şaşırsam da sadece gülümsemiştim.

Kapıya doğru ilerleyip son kez bana baktığında "Görüşürüz Toprak." Demiş ve kapıdan çıkarak odayı terk etmişti.

Garipti, inşaların her biri farklı bir tarza sahip olurdu zaten bu yüzden hareketlerine takılmamıştım ama yıllar sonra yaptığım iyiliğin –kesinlikle hatırlamıyordum ama ayrı bir durumdu- karşıma böyle çıkması beni mutlu etmişti.

Atalarımız iyilik et, iyilik bul diye boşa dememişlerdi sanırım.

"Hop! Dalmışsın."

Arel'in sesiyle irkilerek kendime geldiğimde masama dayadığı kalçasıyla bana doğru eğildiğini anca fark etmiştim.

"Arel?"

Dudaklarımdan şaşkınca ismi dökülürken "Efendim bebeğim?" diyerek gülmüş ve alnıma minik bir öpücük bırakmıştı.

Bu adamı sevdiğimi söylemiş miydim?

"Toplantın nasıldı?"

Gülümseyerek sormamla omuz silktiğinde sadece "Sıkıcı." Demiş ve kendi masasının başına dönmüştü. Bugün önümüzde –Arel'de daha çok- bir sürü dosya varken oyalanacak pek vaktimiz yoktu.

Hızla işimizin başına geçtiğimizde amacımız ortaktı.

Bir an önce işi bitirmek ve eve giderek sarılıp film izlemek.

***

"Ama o korku filmi!"

İnat ederek kollarımı göğsümde bağlamamla Arel kollarını bana sardığında "Korku değil, gerilim. İkisi farklı şeyler." Demişti. Fakat öyle değildi işte.

"Ya ben zaten zar zor yaşıyorum, bir de neden kendimi bile isteye gereyim ki? Deli miyim ben?"

Arel bu sözlerimle birlikte burnumu parmakları arasına sıkıştırıp kaşlarını çattığında kafamı iki yana sallayarak ellerinden kurtulmaya çalışmıştım.

Sonunda beni bırakmasıyla elim hemen burnuma giderken kuyruğumla sırtına doğru vurmamla kaşlarını kaldırıp suratıma bakmıştı.

"bana vurdun mu?"

Sesi yalancı bir şaşkınlık, alınganlıkla çıkarken hafifçe gülüp kafamla onaylamıştım. Bunun üzerine sırtım hızla koltukla buluştuğunda kahkaham salonda duyuluyordu. Arel hiç durmadan boynuma gömülerek olduğu yeri emmeye başladığında heyecanla nefesler alıp veriyordum.

Ellerimin birisi saçlarına çıkmışken boynuma geçirdiği dişleri ile saçlarını asıldığımda gülerek kafasını kaldırıp gözlerime bakmıştı.

"Acıttın!"

Kaşlarım çatılı ona bağırmamla "Amanda aman." Diyerek bu sefer minik minik öpücükler kondurduğunda bir yandan da televizyonda filmi başlatmıştı.

"Pislik! Bu filmi izlemem ben! Korkutucu bu!"

Tüm bağırmalarım üzerime tam ağırlığını vermeden uzanan Arel ile boşluğa düşerken o filmi izlemiştim. Hem de bundan sonra bir hafta korkacağımı bile bile.

****

25.Bölüm falan final olur gibi bu hikaye :') (Pek emin değilim ama kdjlsdjfs)

5.8.2021

Şans (bxb)/ Mpreg-CatboyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin