1.0

8K 846 117
                                    

Yorumlarınızı okuyorum 🌸07

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yorumlarınızı okuyorum 🌸
07.06.2021

Mutfakta yaşadığımız o özgüven tazeleyici anın üzerine bir süre daha oturan Arel ayağa kalkarak gitmek istediğini söylemişti.

Gözlerim pencereden dışarıya kaymasıyla geç olan saatten kaynaklı daha da kararan ve hafifçe yağmur atıştıran havaya kaydığında elimi uzatıp kapıdan çıkmak üzere olan Arel'İn kolundan tutmuştum.

"Ş-şey, eğer istersen... Burada kalabilirsin. Saat hem çok geç oldu hem de yağmur yağıyor."

Son kısmı yağmurdan hoşlanmadığım için yüzümü buruşturarak söylediğimde Arel derin bir iç çekip kısa bir süre düşünmüştü.

"Sana rahatsızlık vermeyeceğime emin misin?"

Direkt olarak kafamı olumlu anlamda sallamamla kapıdaki bedenini yeniden içeriye soktuğunda hevesle gülümsemiş ve Arel'in gözlerinin içine bakmıştım.

Onun gözleri ise gözlerim yerine yine kuyruğuma odaklanmış sonra da bugün çokça yaptığı gibi kocaman gülümsemişti.

"Yine sallıyorum değil mi?"

Gözlerimi kapatıp mırıldanmamla yine kulaklarımın dibinde ellerini hissettiğimde kafamı ellerine doğru itip sessizce beklemiştim.

"Dediğim gibi, bu hallerini seviyorum."

Samimiyetle kurduğu bu cümle gözlerimi açmamı sağlarken bana bakışlarındaki derinliği fark etmemle kasılmıştım.

Bir arkadaş, bir arkadaşa böyle derin bakabilir miydi?

Peki ya Arel ne zamandan beri böyle derin bir şekilde bana bakıyordu?

Hafızamı yokladığım zaman daha önce onun böyle bir hareketini görmediğimi fark etmiştim. Hatta normalde böyle sıcak bir şekilde de muhabbet etmezdik. En samimi olduğumuz an iş arabasının altında kalacağımı düşünerek ağladığım zamandı ve ondan sonra her zamanki Arel olmuştu.

"Sarhoş musun?"

Aklıma ilk gelen şeyi sormamla karşımdaki beden dururken ellerini saçlarımın arasından çekip suratıma dikkatle bakmıştı.

"Bunu sana düşündüren ne?"

Ciddi çıkan sesiyle sarhoş olmadığına emin olurken kaşları hafifçe çatılmıştı.

"Seni rahatsız edecek bir davranışta mı bulundum?"

Sesi alınmış gibi değil de gerçekten sorgular çıkmıştı. Sanki 'Evet.' Desem kendini geri çekip benden samimiyetle özür dileyecek gibiydi.

"Hayır, hayır. Sadece... Sen biraz fazla samimisin. Ama bu güzel! Bu halini de sevdim, sadece biraz şaşırdım çünkü sen genelde suratsızdın. Hih! Suratsız derken o anlamda değil..."

Hem konuşup hem de ellerimle havada şekiller çizdiğimde Arel git gide yumuşayan ifadesi ile beni izlemiş sonra da ellerini kaldırarak susmamı sağlamıştı.

"Seni anladım Toprak. Ve iyiyim. Sadece içimden gelenleri dürüst bir şekilde seninle paylaşıyorum."

Kafamı sallayarak onaylamamın ardından bastıran uykuyla esnediğimde eliyle odaların olduğu kısmı göstermişti.

"Hadi git ve uyu, sabah erkenden işe gideceğiz zaten."

Öncelikli işim ona yatak hazırlamak olduğu için onu bileğinden tutup yan odam olan ve misafirler için hazır tuttuğum yatak odasına soktuğumda gözleri ile etrafı inceleyip bana dönmüştü.

"Bakma öyle, misafir odam burası. Rahat rahat uyuyabilirsin. Benim odam da yan tarafta, herhangi bir ihtiyacın olursa evi kurcalamaktan ya da beni uyandırmaktan çekinme."

Yüzüme sevimli olduğunu düşündüğüm bir gülümseme yerleştirmemle o da gülümsediğinde ona el sallamış ve iyi geceler dileyerek odama geçmiştim.

O an aklıma ona pijama vermediğim gelirken hızla kapıyı açıp hiç düşünmeden odaya dalmıştım.

Tabii, sadece baksırı ile odada dikilen bir Arel görmeyi hiç beklemiyordum. Bir insan nasıl bu kadar hızlı üzerini değiştirebilirdi?!

İkimiz de şok içinde birbirimize bakmamızla beynim dururken odada kalbimin güm güm atış sesleri duyuluyordu.

Şaka olmalıydı.

Şans (bxb)/ Mpreg-CatboyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin