Ayda

16 3 0
                                    

3 ay sonra,
Ferit ve Falienne,bu iki genç aşık çok tutkulu bir aşka başlamışlardı.İlk tanıştıkları geceden sonra birbirlerine sıkı sıkıya bağlanmışlardı.Falienne Fransa'da yaşamaya devam ediyor Ferit ise işi bahane ederek sık sık Fransa ya gelip kalıyordu.Adam Turner ise tabiki ilişkilerini öğrenmişti.Falienne'e ne kadar hayran olsa da kendisini gurursuz ve zavallı bir adammış gibi gösteremezdi.Onlara karşı gayet anlayışlı ve sevecen yaklaşıyordu.
Fakat artık Feritle çok az görüşüyor Falienne'i de izlemeye gitmiyordu.
Duygularını kalbinin en kuytu ve karanlık köşesine gömmüştü.Aylar böyle geçerken Falienne ve Ferit 06.06.1983 te çok mutlu oldukları bir haber aldılar.Falienne hamileydi.Bu haberi duyunca mutluluktan havalara uçmuştu.Çünkü ailesini çok küçük yaşta kaybeden bir kadın olarak sevdiği insanla bir aile kurmak onun için çok önemliydi .Ferit ise bu habere çok mutlu olmakla beraber korkuyu da hissediyordu.
Aylar böyle geçerken Matmazel sahneyi bırakmak zorunda kalmıştı.Bu günlerde Feritin yokluğunu çok yoğun hissediyordu.
Onun sık sık Türkiye'ye gitmesini anlıyor ama böyle bir dönemde hele ki doğuma birkaç ay kalmışken bu kadar yalnız bırakılmayı kendine yediremiyordu.Son ayları çok depresif geçiyordu.
13.03.1984
Nihayet Ayda bebek dünyaya gelmişti.Falienne onu ilk kucağına aldığında hissettiklerini tarif edemezdi.Ferit ise ona ilk dokunduğu andan itibaren hayatı boyunca  yanında olacağına dair söz vermişti.
Falienne kendini anneliğe o kadar kaptırmıştı ki yirmi dört saati Aydayla geçiyordu.Hep onun yanındaydı.
Bir akşam yemeğinden sonra Falienne ve Ferit çok şiddetli bir kavgaya tutuştular. Falienne Feritin bebeklerine rağmen hala Fransa'ya temelli yerleşmemesinden ve onları ailesiyle tanıştırmamasından şikayetçiydi.Onu korkaklıkla suçluyordu.Haksız da sayılmazdı.Ferit sürekli Falienne'i oyalıyor, kaçak oynuyordu.Halit(Feritin babası) oğlunun bir kızı olduğunu bile bilmiyor, iş için Fransa'ya gittiğini sanıyordu.Bu kavganın sonunda Ferit çok haklıymış gibi evi terk ederek Türkiye'ye döndü.
Falienne lohusalığın da etkisiyle sürekli ağlıyordu.Bunalımda hissediyordu.Tek başına yaşamaktan ,aile olamamaktan ve Feritin onu hapsettiği yalnızlıktan o kadar yorulmuştu ki ağır bir depresyonda gibiydi.Falienne arada yan komşusu Marry ile görüşüyor du.Marry de onun bu hâlini görüyor ve endişeleniyordu.

10.06.1984
Ferit bu iki haftalık aradan sonra onları iyiden iyiye merak etmişti.Türkiye de pek işleri olmadığından Fransa ya dönmeye karar vermişti.Yol boyunca Falienne nin söylediklerini düşündü ve kendini suçlu hissetti.Hatalarının farkındaydı.Fransaya vardığı zaman kendini affetirmek için elinden geleni yapacaktı.Falienne nin en sevdiği çiçek olan beyaz gülleri alıp güzel bir kahvaltı hazırlayıp tüm içtenliğiyle konuşmayı planlıyordu.
Mona Rosa
Siyah güller,ak güller
Geyvenin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Ah!Senin yüzünden kana batacak

Ferit ses çıkarmadan anahtarı kapı deliğine soktu.Kapı çıtırtısıyla beraber bu karanlık evde Aydanın ağladığını duydu.Korkuyla hemen üst kata koşar adımlarla yöneldi.Sesin geldiği odaya girdiğinde ise Falienne nin ipe asılı cansız bedeni..
Kahve gözleri kapanmış, beşikte ise annesiz kalmanın acısını hissetmiş bir bebek kalmıştı.

MEKTUPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin