Yalan

8 0 0
                                    

01/01/2008

Dün geceki gerginlikten sonra Vural ailesi kutuplara ayrılmıştı.Ayda ve Beste bir taraf,Bahar ve Ferit bir taraf olmuştu sanki.Her yıl eğlenceli, keyifli geçen yılbaşı gecesi bu kez sönük ve gergin geçmişti.Herkes normalin aksine çok erken odasına çekilmişti.Murat da bu tartışmanın arasından kurtulmak  için bir an önce kendini misafir odasına attı.Beste  tanıştıklarında Aydanın annesinden bahsetmişti.Fakat çok ayrıntı vermiyordu.Bu da Murat'ı meraklandırıyordu.

Unutulmaya çalışılan bir kadındı sanki Falienne... Özellikle Ferit konu açılır açılmaz kapatmak için direniyordu.Oysa yirmi beş sene önce onu hiçbir zaman unutmayacağına dair kendine söz vermişti.Aslında unutmuş da değildi.Ama maziyi hatırlamak da içinden gelmiyordu.

Günün ilk ışıklarıyla beraber Ayda uyanmıştı.Odasına vuran güneşin ışığıyla bir nefes aldı.Kalkar kalkmaz Sevgi Hanımın kapısını çaldı.

Ayda:Sevgi Anne, gelebilir miyim?
Sevgi: Gel kızım, gel.

Bugün Sevgi Hanımın veda günüydü.Valizini son kez kontrol ediyordu.Ayda odaya girince gözüne valize konulan bir fotoğraf takıldı.Bu fotoğraf Aydanın birinci yaş günündendi.

Ayda:Ne kadar gençmişsin.
Sevgi: Öyle.Sen de ufacıktın.
Ayda: Kesin gidiyorsun demek.
Sevgi: Gücüm kalmadı kızım, ayakta duramıyorum artık.Memlekete dönüp inzivaya çekilme vakti geldi.
Ayda: Anladım.Ama sık sık seni rahatsız ederim haberin olsun.
Sevgi (gülerek):Et bakalım,kapım sana hep açık,sen benim kızımsın.Bu eve geldiğinde ufacıktın.El kadardın.

Ayda gözlerinin dolmasına engel olamadı.Gözlerinden süzülen yaşları eliyle sildikten sonra Sevgi Hanıma sıkı sıkı sarıldı.

Ayda: Gitmeden sana son bir şey soracağım Sevgi Anne.Ama bana dürüst ol.Annemle ilgili bilmediğim bir konu var.Bunu hissediyorum.Babamın bu kadar sinirlenmesi ve konuyu kapatmak için çaba göstermesi normal değil.

Sevgi Hanım ,ne diyeceğini bilemez vaziyette yutkundu.Aydayı kendi kızı gibi görsede Ferit Bey'in sözünden çıkamazdı.O nasıl tembihlediyse yıllardır  Falienne ile ilgili öyle konuşuyordu.

Sevgi:Kızım, bildiğim farklı hiçbir şey yok ki. Rahmetli, sen daha çok ufakken zatürreye yakalanmış.Sonra da çok geçmeden vefat etmiş, hal böyle olunca da baban seni de alıp  Türkiye'ye dönmüş.Sen bu konuyu çok irdeleme, geçmiş gitmiş.

Ayda gözleriyle Sevgi Hanımı süzdü.Doğru söylediğine emin olmak istedi.
Ayda:Sana güveniyorum.Ben şimdi biraz sahilde yürümeye gidiyorum.Goörüşürüz.
Sevgi:Tamam.Ben de Ferit Bey'in yanına çıkacağım şimdi.

Saat 08.00

Sevgi:Ferit Bey,ben eşyalarımı topladım.Öğlen kızım almaya gelecek hayırlısıyla.
Ferit: Ben işe gidiyorum.Seni yolcu etmek isterdim ama maalesef erken gitmem gerek.Senelerdir hem bende hem de ailemde hakkın çok.En zor zamanlarımda hep destek, hep yardıma uzanan bir el oldun.Hakkını helal et.
Sevgi: Helal olsun Ferit Bey.Sağlıcakla kalın.
Ferit: Hayırlı yolculuklar.
Sevgi: Hoşçakalın.

Ferit,evden çıkarken Ayda ile karşı karşıya geldi.Birbirlerine hala kırgın ve öfkelilerdi.Ayda, günaydın bile demeden geçip gitti.

Yavaş yavaş herkes uyanırken Sevgi Hanım da kahvaltıyı hazırlamıştı.Ayda,Bahar ,Beste ve Muratta kahvaltıya geldikten sonra hep beraber kahvaltı yaptılar.Zilin çalmasıyla beraber veda vakti gelmişti.

Sevgi: Hepiniz hakkınızı helal edin, benimki helal olsun.Yirmi beş senemiz geçti beraber.Veda etmesi kolay olmuyor tabi.İstediğiniz zaman da Denizliye gelin.

Beste ve Ayda Sevgi Hanıma aynı anda sarıldılar.

Bahar: Hayırlı yolculuklar canım.

Sevgi Hanım, yıllarının geçtiği evden hem mutlu hem üzgün bir şekilde ayrılıyordu.

MEKTUPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin