Çare

16 3 0
                                    

Bir hafta sonra
Ferit,Ayda ile birlikte bir süre Marry de kalmıştı.Bu süre zarfında bundan sonraki yaşamını nasıl sürdüreceğini planlıyordu.Kafası allak bullaktı.Ne yapacağını,bunu ailesine nasıl açıklayacağını düşündükçe başına ağrılar giriyordu.Ama başka çare yoktu.Türkiyeye dönüp her şeyi ailesine anlatmanın zamanı gelmişti.Ailesi ne Falienneden ne de Aydadan  haberdardı.Fakat Ferit artık saklayamazdı.Keşke biraz cesur olup hiç saklamasaydım diye geçirdi içinden.Falienne hep bunu istemiş,Ferit ise her seferinde korkaklıkla konunun üstünü kapatmıştı.

Türkiye'ye dönüş için bu akşama bilet almıştı.Hepi topu elinde bir valiz vardı bir de kucağında Ayda...
Marry ve Harry ile vedalaşarak evden ayrıldı.Bu genç yaşta baba olmak onu çok zorlamıştı.Eli kolu birbirine dolanıyor, sürekli bocalıyor,bir yandan da Aydanın ağlamalarına yetişmeye çalışıyordu.Havaalanındaki herkes ona bakıyordu. Ayda ,annesizliği çok ağır yaşıyordu.Ferit , bebeğin hiçbir ihtiyacını doğru dürüst karşılayamıyordu.Çok bitkin ve yorgundu.Zor bir uçak yolculuğundan sonra nihayet memlekete ayak basmışlardı.Ferit soğuk havanın gözyaşına çarpmasıyla ayılmış , içine derin bir nefes çekmişti.Tüm hücreleri yeni bir hayata başlıyordu sanki.

Bir taksiye binerek Sarıyer'de ki evinin yolunu tuttu.Kalbinin yerinden çıkacakmış gibi atışıyla bu kısacık yolculuk yaptığı en uzun yolculuk gibi geliyordu.
Babası Halit ve annesi Feriha oğullarını dört gözle bekliyorlardı ,az sonra yaşayacakları şoktan habersiz.
Ferit evin önüne geldiğinde olacakları düşünmeden edemiyordu.Elinde bir bebekle içeri girip nasıl anlatacaktı olanları? Bu kapıdan içeri girdiğinde onu nasıl bir kabus bekliyordu? Bunun gibi binbir soru aklını kurcalarken dış kapıdan içeri girdi.
Güvenlikler hoşgeldiniz derken dilleri tutuldu,Ferit Bey'in bebeğimi o diyerek fısıldaşmaya başladılar.
Ferit için zor kısım ailesiydi.Kapıyı çaldı.Artık yüzleşme zamanıydı.Evin hizmetkârı Sevgi hanım kapıyı açtı.

Sevgi: Ferit Bey, hoşgeldiniz.
(Aydayı gördüğü an gözleri fal taşı gibi açılmıştı.)

Ferit: Hoşbulduk, annemler salondamı?

Sevgi:Evet, buyrun.
( Hala şok içerisinde Aydaya bakıyordu.)
Feriha sevinçli bir şekilde koşarken olduğu yerde  dona kaldı.
Ayda ağlamaya başlamıştı Ferit artık sinir krizi geçirmek üzereydi.Neden ağladığını, nasıl susturacağını bilmiyordu.Sevgi hanım durumu kurtarmak için bebeği Feritin kucağından alıp mutfağa götürdü.
Halit elini kalbine götürüp 'bu ne demek oluyor "diye haykırdı.Bağırışı tüm evi inletmişti.
Ferit kendini yere bırakarak ağlamaya başladı.Yaptığı açıklanamaz bir durumdu.
Başından geçenleri , Falienne'i , nasıl tanıştıklarını ; Aydayı olan biten her şeyi bir çırpıda anlatmıştı.Kafası karışan Feriha sürekli tekrar soruyordu.Halit ise her duyduğu karşısında tekrar ve tekrar fenalaşıyordu.

Feriha:Bunca zaman bir karın ve çocuğun olduğunu benden sakladın,peki şimdi niye getirip tanıştırmadın,bize bunu bile layık görmüyormusun?
Ferit, küçük bir çocuk gibi yaşlı gözlerini annesine dikerek 'öldü"diyebildi sadece.
Halit bu son cümleyi duymasıyla bayılmıştı, hemen hastaneye kaldırıldı.Gece yarısı tüm Sarıyer ayağa kalkmıştı sanki, hastanenin önü magazinciler ile doluydu.
Ertesi gün Halit bey kendini toparlayınca eve taburcu oldu.
Bütün aile akşam yemeğinde bir araya gelip bu konuyu en baştan konuştular.Ferit her ağzını açtığında Halit öfkeleniyor , ayağa kalkıyordu.Ortamı sakinleştirmek ise Feriha hanıma düşüyordu.
Ortada annesiz , bakıma muhtaç bir bebek vardı.
Halit bey elini masaya vurdu.

Halit:Bu işin tek bir çözümü var,madem hayatındaki en önemli şeyleri bizimle paylaşmayıp hepimizi darmadağın ettin,bu söylediğim şeyi kabul etmekle yükümlüsün.

Feriha:Ne düşündün Halit?

Halit: Evlenecek!

MEKTUPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin