1. Bölüm

452 20 6
                                    

Akıl Okuyucular

Sabah uyandığımda yorgun ve bitkindim. Gözlerimi açamıyordum. Yanağımda dün gece ağladığım yaşlar kurumuştu. Chicago artık benim için bir cehennem olmuştu.

Babam dört gün önce kanserden vefat etmişti. Onun cenazesini yaptıktan sonra misafirleri ağırlamıştık. Herkes ağlıyordu ve çok kasvetli bir ortamdı.

Ben zaten bunlara hazırlıklıydım çünkü babamın öleceğini biliyordum. Annemse tam anlamıyla bitmişti. Bir işi bir ailesi vardı ancak artık babam yok. Bu hastalık tüm ailemi bitirmişti. Ancak ben hiçbir zaman normal değildim. Tanrı'dan gelen bir yeteneğim var. Doğduğumdan beri olan bir yetenek. Ancak ben buna yetenek yerine hastalık diyorum.

Çok küçüklüğümde insanlar benim kilomla dalga geçtiği için her gün eve ağlayarak gelirdim. Düşünceleri her geçen gün ağlamama ve üzülmeme neden oldu. Belki normal biri olsaydım önlerinden geçip gidebilirdim ama yapamadım. Düşünceleri beynimde yankılanıp duruyordu. Bunun sonucunda annem beni bir psikoloğa gönderdi ancak ona da hiçbir şey söyleyemedim. Başıma geleceklerden korkuyordum. İçime kapandım. Babamla anneme büyük sıkıntı yaratıyordum. Ben 14 yaşıma geldiğimde bir gece babamın odasından bağırma sesleri geldi. Merak edip bakmaya gittiğimde babam kan kusuyordu. Çok hastaydı. Ne yapacağımı bilememiştim. Annem bana "Ambulansı çağır!" diye bağırdığında ablamın odasına gidip onu uyandırmıştım ve onun telefonundan ambulansı aramıştık.

Ertesi gün babamın kanser olduğunu öğrendik. Mide kanseri olmuştu. Midesini almak için ameliyat ettiler. Ardından radyoterapi ve kemoterapi...

Ancak bu sefer babamın akciğerlerine sıçramıştı. Daha fazla hayatta kalamadı ve iki yıl sonra vefat etti. Bu yüzden şu anda kendi sorunlarımla ilgilenmek yerine aileme güç vermeliyim.

Aşağıya indiğimde sabah yine aynı sabahtı. Sadece babam yoktu.

Annem kahvaltılıkları masaya koyarken kendi yerime oturdum. Ablam da geldiğinde hepimiz masaya oturup yemek yemeğe başladık. Kimseden ses yoktu.

Annem bir şey söyleyecek gibi açıp geri ağzını kapattı. Bir lokma daha alıp konuşmaya başladı. "Çocuklar artık bildiğiniz üzere babanız yok. Ancak..." Kelimeleri ağzından zor çıkartıyordu. "Ancak biz ölmedik. Bu ev artık kötü hatıralarla dolu... Her ne kadar iyi hatıralar olsa da. Bu yüzden babanızın daha benle evlenmeden önce aldığı eve gideceğiz. Zaten iş yerimde buna izin veriyor. Miami'de ikinize bir okul da buldum. Artık hayatımıza orada devam edeceğiz."

Söylediklerini sindirmeye çalışırken ablam beklenmedik bir şekilde gidip annemin boynuna sarıldı ve onu öptü. Ablamla çok yakın değildim. Onun hep sosyal bir hayatı olmuştur. Bense asosyal kelimesinin karşılığıyım. Tamam belki yeni bir hayata başlamak annem için de iyi olabilirdi ancak yeni bir hayata başlamak eski hayatımızı yok edemezdi. Benle dalga geçen daha fazla kişi olmasını istemiyordum. Ben belkide hiçbir zaman diğer kızlar gibi olamayacağım. Hayatımı psikologlarda, diyetisyenlerde geçireceğim ancak şimdi kendimi düşünmemem gerekiyor. Bu yüzden bende ablamın yaptığı gibi anneme sarıldım.

Sky GlimmerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin