3➪ Diagon Alley

111 19 24
                                    

|London, Diagon Alley|

|22 Temmuz 1971|

─────────────────────────

─────────────────────────

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

─────────────────────────

Diagon Yolu'na yapılması planlanan ziyaret basitti. Git, alışverişi yap ve eve geri dön. Zor olan kısım evden çıkmaktı. Özellikle Raiden'in evden çıkmak için çok uğraşması gerekti. Üstünü iki kez, saç şeklini beş kez değiştirdi. Arkasında onu izleyen kız kardeşlerinin göz devirmesini görmemiş gibi yaptı.
Sonunda Raiden dahil tüm aile hazır olduğunda Erelah şömineye yaklaştı. "Uçuç tozu ile seyahat edelim. Daha hızlı." Şöminenin yanından bir saksı aldı. Uçuç tozu ile dolu bir saksı. İlk gitmesi gereken Lenora bir avuç toz aldı ve şöminenin içine girdi. "Orada görüşürüz. Diagon Yolu!" dedi, yeşil alevlerin arasında kaybolmadan önce. Lenora kaybolduktan sonra Raiden, Alluriana, Erelah ve Anastasius takip etti onu.

Alluriana üstündeki külleri silkerken hapşırdı. Her seferinde bir hapşırık krizine giriyordu. Lenora ve Raiden sürekli hapşıran kız kardeşlerine güldüler. Hapşıran bir kediye benzediğini düşünüyorlardı. Anastasius herkese yüzlerini temizlemeleri için cebinde taşıdığı mendillerden verdi. Ollivander Asa Dükkanı'nın içindeydiler. Doğal olarak kendilerine ait bir yere gelmeyi seçtiler.

"Merhaba büyük amca Garrick!" diyerek selamladı Raiden, dükkanın sahibi olan Garrick Ollivander'ı. Dükkânın loşluğunda ay gibi parıldayan kocaman, soluk gözleriyle yaşlı bir adamdı Garrick.

"İyi günler, Raiden." dedi yumuşak bir sesle. Yeğeninin, Anastasius'un, ona sarılmasına izin verdi. Erelah'ın eline tüy kadar hafif bir öpücük kondurdu. Lenora'nın omzunu pat patladı. Alluriana'nın uzaktan selamına aynı baş sallama ile cevap verdi.
"Lenora ve Alluriana'nın Hogwarts'taki ilk yılları mı? Anastasius'un mektubunu aldığı günü, dün gibi hatırlıyorum."

Anastasius panikleyerek amcasını susturmak için ailesini dükkanın kapısına ittirdi. "Kızların asa seçimi için daha sonra geleceğiz amca. İlk önce daha önemsiz eşyaları alalım. Asanın efendisini seçmesi özel bir olaydır sonuçta." dedi ihtiyatla.
Garrick hiçbir şey söylemeden asaların olduğu raflara doğru döndü.

"Gringotts'a uğrayalım önce." dedi Erelah elindeki listeye bakarken. Öteki küçük dükkanların tepesinde yükselen kar beyazı bir binaya gelmişlerdi. Pırıl pırıl tunç kapıların önünde, sırmalı kızıl üniformasıyla bir cincüce duruyordu.
Beyaz taş merdiveni çıktılar. Cincüce, kızlardan biraz daha kısaydı. Esmer bir yüzü, zeki bakışları, sivri bir sakalı vardı; parmaklarıyla ayaklarının çok uzun olduğunu fark etti çocuklar.

İçeri girerlerken, cincüce eğilerek selam verdi. İkinci bir kapının önündeydiler şimdi, bu kapı gümüştendi, üstünde şunlar yazılıydı:

𝑪𝒉𝒂𝒐𝒔 𝑹𝒊𝒔𝒆𝒔 [𝐓𝐡𝐞 𝐌𝐚𝐫𝐚𝐮𝐝𝐞𝐫𝐬]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin