6➪ Dreams That Don't Belong To Anyone

68 15 28
                                    

|The Interior of Alluriana's Dreams|

|Who is Lynx, What is it and Why With It?|

─────────────────────────

─────────────────────────

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

─────────────────────────

Alluriana'nın yurt odasını aydınlatan tek bir ışık vardı. İki yatağın perdeleri çekilmiş, muhtemelen sahipleri çoktan rüyalarının derinliklerindelerdi. Odada ayakta kalan iki kişi, Pandora ve Alluriana, çalışma masasına mahkumlardı. Pandora'nın yetiştirmesi gereken bir iksir ödevi, Alluriana'nın ise aradığı cevaplar vardı. 

Pandora, Alluriana ve Verena'nın ödevlerini de referans olarak kullanıyordu. Muhtemelen yirmi dakikaya bitmiş olurdu. Diğer yandan Alluriana bir çıkmazın içindeydi. Masasına yayılan Rüya Tabiri, Rüyaların İçinde, Boyutlar Arası İletişim gibi kitaplar onu cevaba götürmedi. Daha çok soruna neden oldu. Kısıtlı Bölüme girme izni olmadığı için araştırma kapsamı da çok geniş değildi.

"Bu gecelik yeterli olduğunu düşünüyorum. Ben yatıyorum. Sen ne yapacaksın?" dedi Pandora, kitaplarını toplarken. Alluriana başını okuduğu Rüyalar ve Zihinler kitabından kaldırdı başını. Son bir saattir aynı kitaba gömülmüştü. Toplanan Pandora'yı fark ettiğinde saate bakmak için cebindeki saati çıkardı. Gece yarısını geçeli uzun zaman olmuştu.

"Biraz daha okuyacağım. Yarım saate yatarım. İyi geceler Pandora." dedi yüzünde küçük bir gülümseme ile. Okuduğu kitaba geri döndü. Pandora merakla başını eğdi, arkadaşına bakmak için. Yakında istese de istemese de uyuyacağını fark ettiğinde Verena ve Calandra'nın yataklarının ortasındaki kendi yatağının içine girdi.

Alluriana okuduğu paragrafa baktı. Umutsuz hissediyordu. Neler olduğunu bile bilmiyordu. Rüyaları... normal sayılabilen rüyalardan farklıydı. Nedenini bilmiyordu ama bulması gerektiğinin farkındaydı. Sayfalarca kitap okudu ama hiçbir ipucuna rastlamadı. Gözleri dakikalar geçtikçe kapanmaya, vücudundaki güç tükenmeye başladı. Bedeni ona uyumasını söylüyor gibiydi.

Biraz sinirli bir tavırla kitaplarını kapattı ve parşömenleri topladı. Eşyalarını odadaki kitaplığın kendi tarafına yerleştirdi. Yatağına yaklaştığı zaman küçük Orelie'nin başını işaret parmağı ile okşadı, başını öpmeyi unutmadı. "İyi geceler Orelie." Altın kuş karşılığında tatlı bir cikleme bıraktı. Yorganların altına girdi, başını yastığa koydu ve uykunun ona gelmesini bekledi. Birkaç kez kıpırdanmanın ardından beklediği uyku onu karşıladı.

☘ ☘ ☘

İlk hissettiği yenilik, rüzgarın derisine dokunuşu oldu. Rüzgar hızlı değildi. Yumuşak, sıcak ve neredeyse arkadaş canlısıydı. Saçlarını ileri-geri savurdu. Gözlerini ılık ilkbahar güneşine açtı. Etrafındaki kır çiçekleri rüzgarla bir o yana, bir bu yana sallanıyordu. Bulunduğu açıklığın etrafını kaplayan uzun, yeşil söğütlere ve serinlik veren nehre baktı. Huzurlu bir alandaydı.

𝑪𝒉𝒂𝒐𝒔 𝑹𝒊𝒔𝒆𝒔 [𝐓𝐡𝐞 𝐌𝐚𝐫𝐚𝐮𝐝𝐞𝐫𝐬]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin