" O tabak bitmeden kalkamazsın."
"Ateş doydum.Üstüne kusucam şimdi."
O beni umursamamış telefonla uğraşmaya devam etmişti.
Herkes yemekten kalkmış sadece benle Ateş kalmıştık. Tabağımı tıka basa doldurmuş bitirmem için beni zorluyordu. Ve nerdeyse yarım saattir sofrada bitirmemi bekliyordu.
Bir ara Fatma Sultan sofraya gelip Ateşe beni zorlamamasını söylesede kimseyi dinlememiş inadına devam etmişti.
"Bitti. "
Aniden bağırıp sandalyeden hızlıca kalkmıştım.
Birlikte diğerlerinin yanına gitmiştik.
Ateş boş olan koltuğa yayılmış beni de yanına çekmişti.
Ben gözlerini bana dikmiş hala aynı kinle bana bakan Sudeyle bakışıyordum.
Gözlerimi ondan çekip diğerlerinin sohbetine odaklanmaya çalıştım.
Yemek sırasında Fatma Sultan'ın sadece Mete nin değil Mert'in ve Ateşin de babaannesi olduğunu öğrenmiştim.
Ama üçü hala ne tam olarak bilmiyorum.
Fatma Sultan dememizin nedeni de kadının ismi buydu. Herkesin ona böyle seslenmesini istiyordu.
Sohbetlerine beni de aldıklarında dikkatlice dinlemeye başladım.
Ateş o sırada saçımın eline aldığı bir tutamıyla oynuyordu.
"Yok valla Fatma Sultan ya ."
Fatma nine Meteye 15.kez bir kız arkadaşı olup olmadığını sormuş o da 16. kez olmadığını söylemişti.
"Daha öyle bir şaheser anasının karnından çıkmadı. Ben yani Fatma Sultan . Her kız bana yakışmaz."
Ben onların sohbetinden sıkılmış oflamamak için kendimi tutuyordum.
Ateş hiç bozuntuya vermemiş burnunu saçlarıma gömmüştü.
"Ben geldim. "
İçeri giren Hirayla Ahmet Kaya'nın şarkısı kulaklarımda canlanmıştı sanki.
Direk gidip Fatma nineye sıkı sıkı sarılmış ardından bana bir bakış atıp tekli koltuğa oturmuştu.
" Hiram , Kayla kızım , Sude yavrum siz bir gelin bakim benimle. "
Üçümüze birden seslenmesiyle kafalarımızı ona çevirdik.
"Anaanne"
Ateşin ilk defa Fatma nineye hitapta bulunmasına mı yoksa anaanne demesine mi yoksa ninenin bizi çağırmasına mı şaşırsam bilememiştim.
Kaşlarımı çatıp Ateşe baktım. Neden hepsi babaanne derken o anaanne diyordu ?
Oysa gözlerini Fatma Nineye çevirmiş anlamını bilmediğim ama kesin bir anlamı olan bakışlarıyla kadına bakıyordu.
Ben Hiranın yanına gitmiş onu takip ediyordum.
Merdivenlerden yukarı çıkıp bir odaya girdik.
Odaya kahverengi hakimdi. Kahverengi büyük bir duvarı boydan boya kaplayan bir dolap vardı.
Çift kişilik krem renginde çiçekli bir yatak ve yatak örtüsü vardı.
Yatağın iki yanında küçük komidinler ve lamba olarak da çok büyük olmayan eski olduğu net bir avize bulunuyordu.
Yerde eski tip bir halı ve yatağın biraz ilersinde bir koltuk dikkatimi çekmişti. Normalde böyle koltukları sadece filmlerde görürdüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜZEL KIZIM
ChickLit-Sevgiye muhtaçsın. Ama bunu kabullenemicek kadar egolusun. -Kes sesini dedim . Bi bok bildiğin yok. -Noldu Ateş Soylu ? Gerçekler acıttı mı ? diye bağırdım. Canımı yakıyodu. Canını yakmak istiyodum.