Sanki başıma biri çekiçle vuruyodu. Başımın ağrısı gözlerimi açmamı engelliyodu. Üstüne bide kıpırdayamamak.
Ama neden kıpırdayamıyodumki?
Gözlerimi zorda olsa yavaş yavaş açtığımda yabancı bi duvarla karşılaştım. Nerde olduğumu anlamak için biraz bilincimin açılmasını bekledim.
Sonra aklıma o çocuk geldi.
Evet kaçırılmıştım. Korkuyla yerimde kıpırdamaya çalıştım. Ama olmuyodu. Bunda başımın ağrısının büyük etkisi vardı.Ama sanki başka bişey daha vardı. Ellerime baktığımda bağlı olduklarını gördüm. Ayaklarımda öyle.
Yattığım yerde dikleşerek etrafıma baktım.
Küçük bi odada bi yatağın üstündeydim. Odada çok fazla eşya yoktu. Siyah bi dolap vardı.Bi masa ve karşısında bi sandalye vardı. Masanın üstünde iki üç tane kitap biraz defter bi kaç kalem vardı. Ve küçük bi pencere vardı. Odanın bu kadar iç karartıcı olması pencereyi nerdeyse yok ediyodu. Duvarlar gri masa siyah .
Düşüncelerimi bölen şey kapının bi anda açılmasıydı.Bi anda içeri giren kişiyle kalbim korkuyla hızla çarpmaya başladı. Yapabildiğim kadar yatakta geri geri gittim.Ellerimin ve ayaklarımın bağlı olmasının izin verdiği kadar tabi .
Ama o daha çok yaklaşmaya başladı. Daha fazla geriye gidemiceğim için durdum.
-Aç mısın?
diye konuştu sinirle. Kafamı hayır anlamında salladım.
-Sabahtan beri bişey yemedin Kayla.Nasıl değilsin?
Gerçekten de hiç bişey yememiştim ve açtım. Dediği gibi akşam olmuştu nerdeyse. Kaç saattir uyuyorum?
Bi dakika !!!
O benim ismimi söyledi? Ama nasıl?
Beni nerden tanıyo ki ?-İ-ismimi nerden biliyosun?
diye sordum ürkekçe .
Ama böyle olmaması gerekiyordu. Karşısında güçlü durmam gerekiyordu. Ondan korktuğumu anlamaması gerekiyordu.- Yemek yiyiceksin Kayla . Sonra ne istersen sorarsın.
-Senin hiç bişeyini istemiyorum . Sadece gitmek istiyorum.
bu sefer sesim ürkek çıkmamıştı. Aksine istediğim gibi güçlü çıkmıştı.
-O okadar kolay değil ? Ne yersin ?
Cidden mi ? Hala ne yiyiceğimi mi soruyor?
-Hasta mısın ya sen ? Ne yemek yemesi . İstemiyorum hiç bişeyini . Bırak beni gidim lütfen.
- Sesini kıs Kayla . Gidemezsin diyorum.
İçimden gelen duygu patlamasıyla bağırarak konuşmaya devam ettim.
-Ne diyosun ya sen ? Sen kimsin ki beni kaçırıyosun ? Ne hakla ? Hala bana yemek soruyo. Benim burda kalacağımı filan mı düşünüyosun? Çok beklersin . Ne istiyosun ya benden. Benim kimseye zararın Olmaz ki
Ben kendi halimde yaşayıp gidiyorum.Bi nefeste söylediğim şeyler bağırdı ğım için boğazımı yakıyodu.
Boğazımın acısını unutup tekrar ona yoğunlaştım. Kahverengi gözleri şimdi simsiyahtı. Sinirlenmişti sanırım.
Boynundaki ve alnındaki damarlar belirginleşmişti.
Ama hayır korkmicaktım.
-Bi daha asla ama asla bana sesini yükseltme. Sakın Kayla. Uyarmak huyum değildir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜZEL KIZIM
ChickLit-Sevgiye muhtaçsın. Ama bunu kabullenemicek kadar egolusun. -Kes sesini dedim . Bi bok bildiğin yok. -Noldu Ateş Soylu ? Gerçekler acıttı mı ? diye bağırdım. Canımı yakıyodu. Canını yakmak istiyodum.