∞ your

526 59 87
                                    

Chapter 28

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Chapter 28

Jisoo

Ben daha yeni gördüklerimi anlamaya çalışırken teyzem çoktan Taehyung'u eve sokma girişiminde bulunmuştu bile.

"Teyze," dedim ve bana bakmasını sağladım. "Biraz Kim Taehyung'la ..." Gözlerim Taehyung'u yeniden buldu. Sanki benim neler yapabileceğimi izlemek içik dikkatle bana bakıyordu. "...yani avukatımızla konuşabilir miyim?"

"Siz tanışıyor musunuz?" Teyzemin şaşkın sesini görmezden geldim.

"Evet, kendisi evleneceğim adamın kardeşi." Teyzem cümlem karşısında şaşkınlığını ikiye katladı.

"O..." Taehyung'a baktıktan sonra yeniden bana yöneldi. Fısıltıyla konuşmuştu. "...psikopatın kardeşi mi?"

Taehyung'un kafasını yere eğdiğini gördüğümde bir nebze de olsa ona acımıştım. Psikopatın kardeşi... Bunu biliyor olsan bile duymak ağır geliyor olmalıydı.

"Teyze, içeri geç." Sesimdeki kararlılığa teyzem boyun eğdi.

Teyzemin eve geçmesini izledikten sonra özlerim Taehyung'u buldu.

"Neden buradasın?" Klasik bir soru.

"İşle alakalı," dedi net ve düz şekilde.

Gözlerimi kısmıtım. "Emin misin?"

Bıkkın bir nefes aldıktan sonra gözlerini gökyüzüne dikti. "Teyzen kanıtlamadı mı zaten?"

Doğru, az önce aniden yanımızda beliren teyzem, Taehyung'un iddialarını onaylamıştı. Yavaş, yavaş hatırlamaya başlamıştım. Dün, biz beraberken Taehyung''la dedemin sağlığıyla ilgili konuştuğumda yüzünde oluşan üzgün ifadeyi şimdi anlıyordum. Taehyung zaten dedemi bir şekilde tanıyordu.

"Yani diyorsun ki..." Cesurca bir adım atıp onun önüne geçmiştim. Gözlerim onun ceketini buldu. "...koskocaman Busan'da avukat kalmamıştı ki..." Adımlarımı yeniden özgür bırakıp Taehyung'un arkasına geçtim. "...Amerika'dan avukat mı çağırdı?" Taehyung'un etrafında döndükten sonra elimdeki iç çamaşırlarına aldırmadan önünde dikilmiştim. Tek kaşımı kaldırdım. "Öyle mi?"

Bir süre yüzümü kısılmış, içime alevler saran gözleriyle izledikten sonra bana doğru eğildi. Elleri gerisinde birleşmişken önümde durdu. "Müsadenle..." gözleri dudaklarımı buldu. Yutkunmamak için kendimi zor tuttum. "...içeri geçip işimle ilgilenmem gerekiyor." Nefesi dudaklarımda dolaşıyordu. Gözlerimi kapatıp kendimi onun etkisine bırakmamak için zorlanıyordum.

Doğrulup gözlerini elimdeki iç çamaşırlarıyla buluşturdu. Beynim elimdekileri arkama almam konusunda ısrarcıydı, ama bedenim beynimin sinyallerini dinleyemiyor, uygulayamıyordu.

vsoo| First LadyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin