Aşk Nereden Nereye? -ALNAZ-

İkarus'un Düşüşü

Yıldızlar'dan Sonra...

Masal bahçenin yeni biçilmiş bakımlı çimlerinde düşe kalka koşuyor ve Coco'yu da peşinden sürüklüyordu. Doğum gününde attığı ilk adımlardan sonra Masal yürüme işine iyice hız vermişti. Bu çabası Ali ve Nazlı için hem yeni bir heyecan hem de yeni bir endişe kapısı demekti. Çünkü iki katlı ve içten merdivenli evleri Masal için birçok kazaya davetiye çıkarabilecek cinstendi. Masal da oldukça hareketli ve evin içinde kaşla göz arası ortadan kaybolmayı başarabilen bir çocuktu. Bu yüzden ilk iş merdivenlere Masal'ın boyunun ermeyeceği çocuk kilitli kapılardan taktırılmış, girip çıkabileceği her yerdeki sivri ve delici kenarı, köşesi olan tüm mobilyalar kaldırılmış, bütün süs eşyaları onun uzanamayacağı yerlere taşınmış ve dolapların duvara monteli olup olmadığı tekrar tekrar kontrol edilmişti. Nevra Hanım, Nazlı ve Ali; merdivenlerin kapısının açık kalmamasına azami özen gösteriyorlardı. Tabii ki bu üçlü içerisinde bu görevi takıntı derecesinde benimseyen kişi Ali'ydi. Evde olduğu ve Masal'ın uyumadığı zamanlarda vaktinin tamamını kızının peşinde koşarak harcıyordu. Masal iki saniye gözünün önünden kaybolsa Nazlı'nın deyimiyle Ali'deki Masal sensörü devreye giriyor ve Ali evin içinde deli danalar gibi döne döne Masal'ı aramaya başlıyordu.

Sonbaharın ortalarına gelmişken Masal'la birlikte yazdan kalma güneşli ve insanın içini ısıtan bir Cumartesi gününün keyfini bahçede çıkarmak istemişti Nazlı. Kış bastırınca yine eve kapanacaklarından bahara kadar bahçeyi kullanmak için son şansları olabilirdi. Önce Masal'la yere serdikleri örtünün üzerinde piknik yapmışlar sonra da çimlerin üzerinde saatlerce yuvarlanıp oyun oynamışlardı. Birlikte o kadar kudurmadan sonra pili biten Nazlı, kendini bahçeye çıkardığı kamp sandalyelerinden birine zor atmıştı. Ancak Masal'ın enerjisi bitmek bilmiyordu. Annesinin pes ettiğini anlayınca bu kez bahçede serbest hâlde gezen oyun arkadaşı Coco'ya sarmıştı.

Bozcaada'dan döndükten sonra Coco'yu barınaktan alıp eve getirdiklerinde Masal'ın tepkisini merakla izlemişlerdi. Başta kabullenmeyebileceğinden korkmuşlardı. Masal önce Coco'ya şöyle bir bakmış sonra yıllardır aradığı kayıp kardeşini Müge Anlı'da bulmuş gibi sarıp sarmalamıştı. Coco da bu sevgi gösterilerinden ve yoğun ilgiden aşırı memnundu. Gözlerinden biri görmüyor ve bir ayağı topallıyor olmasına rağmen her zaman Masal'ın koşturmalarına eşlik etmekten mutluydu. İki bebek bir araya geldiklerinde yorulmak bilmiyorlardı.

Henüz küçük olduğu için barınakta Coco'ya bir isim veren olmamıştı. Caninin birinin annesini, kardeşlerini öldürdüğünü ve Coco'ya eziyet ederken yakalandığını öğrenmişlerdi barınaktan. Üstelik hayvanlara işkence hâlâ suç sayılmayıp kabahatler kanununda yer aldığından yapan, basit bir para cezasıyla kurtulmuştu. Coco ise bu acı olaydan görmeyen bir göz ve topallayan bir ayakla kurtulabilmişti. Fakat Masal onun bu durumunu pek umursamamıştı. Coco'nun görmeyen gözü ve basmayan ayağı olup onu hemen kalbine kabul edivermişti. Şiddet görmesine rağmen oldukça uysal ve sakin mizaçlı bir köpekti Coco. Masal onu neredeyse hırpalayarak sevmesine rağmen ne bir gün olsun hırlamış ne de saldırgan davranmıştı. Ev ahalisine pek havlamıyordu bile.

Coco'ya bir isim bulmak gerektiğini fark ettiklerinde Nazlı ve Ali'nin elinde çeşitli alternatifler vardı. Ama Coco hiçbirini beğenmemişti ki nasıl seslenirlerse seslensinler pek oralı olmamıştı. Ne yapsak diye kara kara düşündükleri sırada çözümü bulan Masal olmuştu. Üçü birlikte Ali'nin seçtiği Coco isimli animasyon filmi izledikten sonra Masal, yavru köpeği Coco diye çağırmaya başlamıştı ve belli ki oyun arkadaşı tarafından da bu isim kabul görmüştü. Masal'ın Coco'yu filmdeki başkahraman Miguel'in köpeği Dante'ye benzettiğini düşünüyorlardı. Fakat filmden Masal'ın aklında kalan tek isim Coco olduğu için köpeğin payına da o düşmüştü. Masal filmi o kadar çok seviyordu ki daha sonra hep birlikte defalarca izlemişlerdi. Müziklerini ne zaman duysa çılgınlar gibi dans etmeye başladığından Coco'nun soundtrack albümü şu sıralar evin Top10 listesinin tamamını kaplıyordu.