Akşam saat tam 21:30'da çerezimi ve kumandamı alıp televizyonun karşısına geçiyordum ki birden annemin sinirli ve yorgun yüzüyle karşı karşıya kaldım. "Yarın okulun ilk günü git biraz hazırlık yap"diye diye yarım saat etrafımda döndü durdu.Ne hazırlığı yapabilirdim ki.İlk işim 10-15 kitap taşıyabilecek kadar dayanıklı bir poşet bulmaktı. Eee ne de olsa MEB'in poşetleri hep yarı yolda bırakıyordu insanı.Şimdiden Meryem'le yarın için anlaştık. Yarın bizim evin önünde kız kardeşi Hilal'le bekleyip oradan beraber okula gidecektik.Eveet az daha unutuyordum. Bugün Dünya yıkanma günü!! Ve sırada banyo vardı. Banyo işi bittikten hemen sonra son kez Tv'de ki en sevdiğim diziye bakıyordum. Bana pek inandırıcı gelmiyor ama okul başlasa bile ben yine de izlemeye devam ederim.Aklıma geldikçe kalbim sıkışıyor. Bu sene TEOG vaarr!! Al işte bu sene stres+depresyon+uykusuzluk+asosyallikte Everest'im.Neyse daha TEOG'a çok var şimdi bunu düşünmenin sırası değil."Acaba o zayıflamış mıdır? Ya da boyu uzamış mıdır? O çirkin şey evrim geçirip yakışıklı olmuş mudur? " sorularını kendime sormaktan alıkoyamıyordum.Onu bunu geç ben hala çirkindim. "Neyse ya önemli olan kalbin güzelliği"diye yatıştırıyordum kendimi durmadan. İnşallah bizim sınıftakiler sadece fiziki anlamda değişmiştir. Ve inşallah sınıfımıza yeni bir kız gelmez. Sınıfa yeni gelen kızlardan teorik olarak hoşlanmıyorum.Onlardan nefret etmem için bir neden yok ama şansa bak ki sevmem için de bir neden yok.Neyse güzel bir banyonun ardından en iyisi uyumak. Gerçi ben uyuyabileceğime pek inanmıyorum ama...
