xxxiv

246 51 3
                                    

sevgili günlük,

louis yok.

neredeyse bir ay olacak. sefere gitti, ve onu öylesine çok merak ediyorum ki...

yaver casel dün bana bir mektup getirdi. bu mektup ondandı; ruhumun sahibi, kalbimin biricik prensi louis'den.

beni özlediğini, sağ salim yanıma dönmeyi arzuladığını yazmış prensimiz. onun beni özlediğini bilmek öylesine heyecanlandırıyor ki beni, mektubu okurken ellerimin titrediğini anımsıyorum.

o yokken yaşam çok sıkıcı, her şey anlamsız geliyor. yediğim yemeğin, içtiğim suyun hiçbir anlamı yok sanki. o yokken aldığım nefesler bir hayli değersiz, atan kalbim bir o kadar sefil hâle bürünmüş... ciğerlerim sıkışıyor, burnumun direği sızlıyor mavilerini düşündükçe.

casel geçen seferde kolundan ciddi şekilde yaralandığı için artık hiçbir sefere çıkamıyor. bu yüzden burada kaldığı için, louis beni ona emanet ettiğini söylemişti. casel da prensine oldukça sadık bir hizmetkâr olduğu için beni hiç bırakmamış, her zaman ilgilenmişti. üstelik louis'yle olan uzun soluklu ilişkimizi bilen tek kişiydi ve kimseye bir şey anlatmamıştı. louis ona güvenmekte kesinlikle çok haklıydı.

ben de kendisini seviyorum, çok nazik biri. lakin ne yazık ki; tüm gün yanımda görmek istediğim kişi o değil, louis. ona ne zaman bu kadar kapıldığımı bilmiyorum ve tanrı beni bağışlasın, hiçbir şeye ona verdiğim kadar değer vermiyorum.

bu aşk, bu sevgi korkutuyor beni. zira louis'siz, nefessiz, kalmaktan öylesine korkuyorum ki; düşüncesiyle bile sıklaşıyor kalp atışlarım.

ölümden bu kadar korkacağımı düşünmezdim.

1505, 26.07

snowdrop | l.s.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin