Bölüm 2: Tanışma

268 21 16
                                    

Selam, yorumlarınızı/eleştirilerinizi bekliyorum.  Gerçekten severek yazıyorum, umarım beğenilen bir hikaye olur. Birisi ''Kurgu çok klasik.'' Demişti. Aslında klasik değil daha doğrusu sıradan bir okul hikayesi değil.  İlerleyen bölümlerde çok daha fazla sevileceğini umuyorum. Yorumları mutlaka yapın... Ha bir de, multimedyadaki okulu hikayedeki okul olarak düşünebilirsiniz.


-Sabah- 

Uyandığımda, saat çok erkendi sanırım. Uyandım ve telefonumun ekranına baktım. Ekrana koyduğum Melek ile çekildiğimiz resme bakıp gülümsedim. Acaba şu an Türkiye'de ne yapıyordu? Ülkemi de özlemiştim, anne ve babamı da. Saat 7.09. Ben hiç bu saatte kalkmazdım. Uyandığımda genellikle 10.00 falan olurdu saat. Ancak kalktıysam da geri uyuyamazdım. Çoğu zaman kalkar telefonuma girer, kahvaltı yapardım. Okulum zaten her zaman 12.00'da başlardı. Şimdi çok tuhaf geldi. Bu saatte birisi tarafından uyandırılmadan,kalkıp bu durumdan rahatsız olmamak... Gerçekten de benim hayatıma göre tuhaftı. Saat dolayısıyla Haruna hala uyuyordu. Bense ranzadan indim, kitaplıkta duran kitaplara baktım. Evet, buradan bir kitap alıp okuyacaktım. Kitaplığın yanına gittim,mor renge boyanmış bir kitaplıktı, içinde her tür kitap vardı. Müthiş  eserler olduklarına kesinlikle emindim. 

Melek hep ''Kitaplar her zaman güzeldir,hepsi farklı dünyalar ve sen o dünyalara gidiyorsun, bir yolculuk gibi düşün. Mükemmel bir şey değil mi bu,Defne?''  derdi. Ben de onun gibi düşünürdüm, ikimiz de kitap okumayı çok severdik. Kitaplıktan ilgimi çeken bir kitap aldım. Stephen King'in Gece Yarısını Dört Geçe(Four Past Midnight) 'ydi. Korku okumayı severdim. Bu adamın kitaplarının üç tanesini okumuştum. Hepsini okumak istiyordum.  Kitabı okumaya başladım. Gerçekten harika bir kitaptı. Yarım saat geçti ve ben elli dokuzuncu sayfaya gelmiştim. Kitap çok güzeldi.

Bu kitabı Melek okudu mu bilmiyorum ama okumasını çok isterdim! Beğeneceğini düşünüyordum. Kitabı bıraktım. Elime telefonumu aldım ve saate baktım. 7.46. Hala erkendi ve hala Haruna uyuyordu. İnsanlar uyurken oturmak çok sıkıcıydı. Aslında geceleri bunun tam tersiydi, onlar uyurken oturmayı severdim. Ancak sabahları, sıkıntıdan patlamak üzerinde oluyorum. Ki saat daha yedi. Melek de bu saatte uyanmazdı, o da saat en geç 10.00 olunca uyanırdı. Zaten hangi insanoğlu bu saatte kalkardı? Annemler bile bu saatlerde kalkmazdı. Biraz oturdum. Kitaba devam ettim. Korku kitabıydı ancak kitap ne kadar mükemmel yazılırsa yazılsın, ben korkmazdım. Veya Dünya'nın en iyi korku filmi denilebilecek bir film izlesem, yine korkmazdım. Daha sonra odadan dışarı çıktım.  Ders saatlerine baktım. Bizim resim atölyesine gitmemize, dört saat vardı. Yani ders 12.00'da başlayacaktı.  

Bugün neler yapacaktık acaba, dün Bayan Brown bize bir şeylerden bahsetmişti. Yapacağımız etkinliklerin arasında, op sanatı, figüratif çizimler, portre vb. şeyler vardı. Resim yapmayı gerçekten seviyordum, sınıfımızı da seviyordum. Birkaç dakika boyunca hiçbir şey yapmadan oturdum. Dakikalarım sıkılarak geçiyordu. Okuldaki boş sınıfları gezdim. Özellikle müzik sınıfı bir harikaydı. İnanır mısınız bilmiyorum ama,neyden okarinaya kadar bir sürü müzik aleti vardı. Bizim atölyemiz ise,gerçekten büyüktü. Oda tamamen bordo renge boyanmıştı, boyalar yeniydi. Tuvaller, yağlı boyalar,füzenler...  İşte ben hayatımı resime adamıştım. Hepsi mükemmellerdi. Benim yaşama amacım resimdi. Çizmek için yaşıyordum, yaşamak için çiziyordum. Zamanımı burada geçirdikten sonra, odaya doğru koştum. Haruna'nın uyanmasını istiyordum çünkü uzun zaman geçmişti. Ve evet, istediğim gibi oldu. Uyanmıştı, yatakta duruyordu. Yeni uyandığı belliydi bana gülümsedi ve seslendi. 

''Günaydın Defne.'' dedi. Adımı tuhaf söylüyordu, sanki ''Define'' gibi. İsmimi öğrenmesine sevindim, ama zaten öğrenmesi şaşırılacak bir durum değildi. ''Günaydın Haruna, dersin başlamasına iki saat var.''Dedim. Haruna çok iyi bir kızdı, okulda sevdiğim öğrencilerdendi. Bir nevi, okulda ondan başka birisini tanımıyordum. Haruna acaba kitapları seviyor muydu? Kitapları mı seviyordu, filmleri mi? Haruna'yı tanımak da istiyordum. 

Hayallerimdeki OkulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin