daddy math teacher

6.bölüm

Elimdeki kalemi tahtanın köşesine bırakırken arkamı döndüm.
"Bu soruyu sen yap İsabella."
İsabella hızla ayağa kalkarken sendeleyerek omzunu duvara vurdu.
"T-Tabiki Bay Clifford."
Yavaş adımlarla tahtaya gelirken suratı kızarmaya başlamıştı. Bıraktığım kalemi eline alıp soruyu 50.kez okudu.

Sessizce tahtaya bir şeyler karalarken parmaklarımı burun kemerime bastırdım.
"Isabella, ne yaptığını sorabilir miyim?"
Işaret parmağımla bir köşeyi işaret ettim.
"Bu bildiğim kadarıyla etil alkolün formülü."
Göz göze geldiğimizde kafasını yere eğdi.
"Dersimiz matematik İsabella!"

Gülmemek için yüzümü ovuşturdum.
"Okul çıkışında ceza sınıfında bekliyor olacağım."
İsabella'nın yüzü düşerken yanına yaklaşıp elinden kalemi aldım.
"Belki bugünkü cezadan sonra derste konuşmamayı öğrenirsin. Yerine geç."

Arkasını dönerek sırasına ilerledi.

●●●●●●●●●●●●●●●●●●

Ceza sınıfına ilerlerken İsabella'nın sınıfının önüne ilerledim. Okul çıkışına doğru hızlı adımlar atarken parmağımı yakasından geçirdim.
"Ceza aldığını unuttun mu?"
"H-Hayır, Bay Clifford... Sadece su alacaktım."
"O zaman yön duyunu kaybetmiş olmalısın İsabella. Kantin ters tarafta..."
Yakasını bırakırken cebimden birkaç bozukluk çıkartıp eline bıraktım.
"Gitmişken bana da bir su al."

Kravatımı gevşeterek ceza sınıfına girdim. Kendimi sandalyeye bıraktıktan sonra elimi burun kemerime bastırdım. Birkaç dakika sonra İsabella nefes nefese sınıfa girdi.
"Ü-Üzgünüm Bay Clifford."
Elindeki su şişesini masama bıraktı.
"Kendine almadın mı?"
"Kalmamıştı."
Elimdeki ilacı ağzıma attıktan sonra su şişesinden birkaç yudum su içtim. Yarılanan şişeyi önüne bıraktım.
"İç."
Suyu yavaş yudumlarla içerken hareket eden boynuna gözlerimi diktim.
"Başım ağrıyor İsabella."
İsabella kaşlarını çatarak yüzüme baktı.
"Tam olarak ne yapmalıyım Bay Clifford?"
"Masaj..."

Elindeki şişeyi çöpe attıktan sonra çantasını rastgele bir sıraya koydu. Yanıma yaklaşırken bileğinden tutup kendime çektim. Ayakları birbirine dolanırken elini sandalyemin sırt kısmına koyup doğrulmaya çalıştı. Kolumu beline sararak kalkmasını engelledim.
"Başka erkeklerle konuşmayacağın konusunda anlaştığımızı sanıyordum Bel."
Belini okşarken eteğinin içine sıkıştırdığı gömleğini dışarıya çıkarttım.
"Üstelik benim dersimde konuştun."

Çıplak beline dokunduğumda ürperdi.
"B-Babacık... Üzgünüm."
Elimin içinde duran bileğini dudaklarıma yaklaştırıp bir öpücük bıraktım.
"Konuşmamalısın Bel."
Dişlerimi bileğinin iç kısmındaki hassas deride gezdirirken elimi eteğinin üstünden kalçasına ilerlettim. Kalçasının altından tutarak kucağıma çektim. Dizlerini sandalyenin üstüne koyarken yüzünü eğdi. Göz göze geldiğimizde titreyen gözlerine baktım.

"Bu durumdan şikayetçi değilsin değil mi?"
Ne olursa olsun gözünde tacizci olarak mimlenmek istememiştim.

Dudaklarını birbirine bastırdı. Diğer elimi de beline koyarken dizime oturdu. Hafifçe kalçasına vurduğumda sıçradı.
"B-Bay Clifford?!"
"Hala istediğim cevabı alamadım İsabella."
İsabella dudağını dişlediğinde kalçasına bir kez daha vurdum.
"Tamam. Tamam, konuşmayacağım."
Eteğinin ucundan aşağıya çekiştirerek tekrar dizime oturmasını sağladım.

Gömleğinin iki düğmesini açarken alnıma baktı.
"Başınız ağrımıyor mu?"
"Bir anda geçiverdi."
Titrek nefesleri yüzüme vururken dudakları aralanmıştı.
"Masaj yapabilirim."
"Pembe yakışmış. Kesinlikle daha çok giymelisin."