Elimdeki kalemi masaya vurdum.
"Yardıma ihtiyacım Bay Clifford."
Michael kafasını kaldırarak sandalyede doğruldu. Belimdeki elini sıkılaştırırken masaya eğildi. Nefesi boynuma vururken soruya baktı.
"Hiç sonuç bulabildin mi?"
"-2700 buldum. Şıklar üç, dört, beş, altı ve yedi olmasaydı bayağı iyi ilerlediğimi düşünüyordum."
Michael kıkırdayarak kalemi eline aldı.
"Babacık dememeni görmezden geliyorum bu seferlik."
Yaklaşık on beş saniye ve iki işlemle soruyu çözdüğünde dişlerimi birbirine bastırarak hırıldadım.
"Bu muydu?"
Soruyu üç defa bastıra bastıra anlattıktan sonra kafamı salladım."Sanırım... Anladım."
"Kucağımda durmanın işe yaradığını söylemiştim."
Dudaklarımı birbirine bastırırken kafamı kapıya çevirdim.
"Cezam daha bitmedi mi?"
"Bitmiş ama benim sana verdiğim özel cezan devam ediyor."
Alt dudağımı büzerek yüzüne baktım. Ellerimi yanaklarına koydum.
"Özel cezayı daha sonra çeksem olmaz mı?"
Kaşlarını hafifçe çatsa da ellerimi tutup okşadı.
"Bugün bir planın mı var?"
"Alışverişe çıkmak istiyordum."
"Birlikte çıkabiliriz."
"Ya birisi bizi görürse..."
"Gizlenirim."
Tek kaşımı kaldırdığımda ofladı.
"O zaman bana denediklerinin fotoğrafını yollamalısın. Hatta denerken de fotoğraf atabilirsin.""Atmam."
"Neden?"
Elimi elinden kurtararak şakağına hafifçe vurdum.
"Ya mesajlarımız ifşalanırsa..."
"Kıyafet denerkenki halini göreceğim Bel!"
"Gitmek istiyorum!"
Beni serbest bıraktığında kucağından aşağıya atladım. Masadaki test kitabını kapatıp çantama attım. Michael ayağa kalkıp kolumu tuttu.
"Özel cezana yarın benim evimde devam etsek?"
Gözlerimi kısarak yarın kızlarla buluşup buluşmayacağımızı hesapladım.
Ve buluşmayacağız..."Olur."
▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎
MİCHAEL"Seni evine bırakacağım. Beni bekle."
"Nasıl yani?"
"Alışverişin bittikten sonra beni ara."
"Olmaz."
"Neden?"
"..."
Sessiz kaldığında yığıldığım koltuktan kalktım.
"Bittiyse almaya geliyorum?"
"Ailem ev-"
"Ödevin olduğunu söyleyebilirim."
Telefonu yüzüme kapatıp konum attığında gülümsedim.
Güzelim.İnce bir kapşonluyu üstüme geçirdim. Araba anahtarımı cebime koyarken telefonum çaldı. İsme bakmadan açıp kulağıma götürdüm. Gülümseyerek 'Efendim güzelim' diyecekken karşıdan gelen sesle duraksadım.
"Başka bir okula geçmekte ne demek Michael?!"
"Başka bir okula geçmek istiyorum Helen."
"Daha önce bana bundan hiç bahsetmemiştin."
"Sonra konuşuruz."
Bir şeyler söylenirken suratına kapattım.Telefonumu ayakkabılığın üstüne bırakıp evden ayrıldım.
"İsabella!"
İsabella karşısındaki erkekten bakışlarını çekip arabanın içinde duran bana baktı.
"Bu çocukla hala görüşmen..."
"O benim arkadaşım Bay Clifford."
Kemerini bağlarken dudaklarını birbirine bastırdı.
"Neşeli olduğunu düşünmüştüm."
"Efendim?"
Kafamdaki karmaşayı bir kenara bırakarak tüm dikkatimi yola ve İsabella'ya vermeye çalıştım.
"Telefonda sesin neşeli geliyordu. Şuan biraz gergin gibisin."Elimi saçına koyup hafifçe okşadım. Saçlarından bir tutam alıp burnuma yaklaştırdım.
"Neler aldın?"
"Bir şeyler işte..."
Geçiştirdiğinde kıkırdadım.
"Nedense bu ses tonuyla söyleyince iç çamaşırı almışsın gibi hissettim."
"Gülme. O da bir ihtiyaç..."
"Yani aldın mı?"
"Sadece bakmakla yetindim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
daddy math teacher
Romansa"Isabelle çıkışta öğretmenler odasına gel." Kafamı şaşkınca olumlu anlamda salladım. Yanımızdan uzaklaşırken çatalımı önümdeki yemeğe sapladım. "Şu adama gıcık kapmaya başladım." Belle'nın konuşmasıyla birlikte mırıldandım. "Ben de..." ********* "...