Kravatımı gevşeterek arkama yaslandım ve önümdeki sınıfa baktım. Sınavlarının bitmesine çok az bir zaman kalmıştı. Gözlerim İsabella'da takılı kalmıştı. İlk defa onu bu kadar telaşlı görüyordum. Her zaman yaptığım gibi son 2-3 dakika kala ayağa kalktım ve sınav kâğıtlarını toplamaya başladım. Herkes çok isteksiz bir şekilde de olsa zorlamaya kalmadan sınav kağıtlarını verdi. Kağıtları düzene sokup dosyaya koydum ve dosyayı kenara bıraktım. Sınıfta fısıltılar yükselmişti. Herkes yanındakiyle konuşuyor, sınav sorusu hakkında tartışıyordu.
Zilin çalışıyla birlikte sınıf boşalmaya başlamıştı. İsabella önümden geçecekken bileğinden çok hafif bir şekilde tutup bana bakmasını sağladım. Sınıfta sadece ikimiz kalmıştık. Sıkıntılı yüz ifadesine karşılık gülümsedim.
"Gerçekten matematiği hiç yapamıyorsun değil mi? "
Yanakları biraz kızarırken kafasını olumsuz anlamda salladı. Kulağına eğildim ve nefesimi üfledim.
"Çıkışta odama bekliyorum Bel. "
"Ah Michael gelmiyor musun?! "
Geriye çekildim. Kahverengi gözlerini çevreleyen koyu yeşil halkalara dikkatle baktım.
"Geliyorum Helen! "
İsabella'ya göz kırpıp kapıdan bana seslenen Helen'in yanına ilerledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
daddy math teacher
Romans"Isabelle çıkışta öğretmenler odasına gel." Kafamı şaşkınca olumlu anlamda salladım. Yanımızdan uzaklaşırken çatalımı önümdeki yemeğe sapladım. "Şu adama gıcık kapmaya başladım." Belle'nın konuşmasıyla birlikte mırıldandım. "Ben de..." ********* "...