Chapter 3
Okul yılının sonuna geliyorlardı. Diana bütün sınavlarını bitirmiş Oxford Üniversitesine yapacağı başvuru için makalesini hazırlamakla ve öğretmenlerinden öneri mektuplarını toplamakla uğraşıyordu. Kızın bu kadar zeki olması Severus’u hala şaşırtıyordu. Muggle dünyası ile büyücülük dünyasını karşılaştıran insanlardan olmak istemiyordu ama kız eğer bir büyücü olsaydı iksir konusunda bir deha olacağını emindi. Kız kimyaya bayılıyordu, hatta başvurduğu bölüm de kimya ile ilgiliydi.
‘‘Ben çıkıyorum! Akşam yemeğine yetişirim. Umarım!’’ Severus oturduğu koltuktan merdivenlerden inen kıza doğru döndü. ‘‘Ben de seninle gelebilir miyim?’’ Diana Çantasına bir şeyler tepiştirirken ilgiyle çocuğa baktı. ‘‘Kütüphaneye mi?’’ Severus başını salladı. ‘‘Jo cezalı. Arthur da büyükannesini ziyaret etmeye Cambridge’e gitti. Emily’nin annesi de polen alerjisi yüzünden parka gitmesine izin vermiyor. Canım sıkıldı Diana.’’ Kız omuzlarını silkti. ‘‘Gel o zaman, acele et ama. Arkadaşım beş dakika içinde arabasıyla burada olacak.’’
Çocuk hızla odasına çıkıp çantasına hafta sonu ödevlerini koydu. Ödevler çok kolay ve sıkıcıydı ama yine de yapmak zorundaydı. Aşağı inince Diana onu süzdü. ‘‘Üstünü çok ince giymişsin. Koş bir hırka al.’’ Severus gözlerinin devirip yine yukarı çıktı. Diana ile bu konularda kavga etmemesi gerektiğini öğrenmişti. Kız çok inatçıydı. Aşağı tekrar inince Diana kapıyı açıp eliyle onu yanına çağırdı. Kırmızı lüks bir araba garaj yoluna yanaştı. İçinden uzun boylu, yeşil gözlü bir çocuk indi. Diana çocuğa sarıldı. ‘‘James, bu kardeşim Severus, Severus bu James.’’ Severus duyduğu isimle damarlarında yanan öfkeye engel olamadı. Yüzünde yan bir sırıtış olan çocuk elini Severus’a uzattı. ‘‘Merhaba genç adam, demek Diana’nın öve öve bitiremediği kardeşi sensin.’’ Severus iğrentiyle uzatılan eli sıktı ve bir şey demeden kafasını salladı. Diana arabanın arka kapısını açtı ve Severus içeri geçti.
James çocuğu ikide bir dikiz aynasından kesiyordu. ‘‘Söyle bakalım Severus, senin yaşında bir çocuğun kütüphanede ne işi var?’’ Severus gözlerini yeşillere dikti. ‘‘Sadece canım sıkıldı.’’ Çocuk güldü ve Diana’ya döndü. ‘‘Dahi çocuklar evlat edinmek Salmond gelenği falan mı?’’ Diana buna güldü. ‘‘Evet, elbette. Normal zeka seviyesine ait insanlar Yüce Lord Salmond’un soy ismini taşıyamaz.’’ İki genç kıkırdarken Severus gülümser gibi oldu. Diana’nın mizah anlayışı bulaşıcıydı. Başarılı bir şekilde iğneleme yaptığı her seferde Diana deliler gibi gülüp alkışlayarak onu yüreklendiriyordu. Bunu yakalaması Severu’un çok zamanını almamıştı ve başta iğrenmişti. Nina’ya kızın neden böyle davrandığını sorduğunda ‘Sana sosyal becerilerinde yardımcı olmaya çalışıyor.’ Cevabını aldı. O sosyal olmak istemiyordu ki! Ya da en başta böyle düşünmüştü. Sadece Lily’i ve Lily ile sosyalleşmeyi istediğini düşünüyordu ama muggle arkadaşları şakalarına her güldüğünde kendini iyi hissetmeye engel olamıyordu. Artık ezik, yalnız Sümsükus değildi kendine ait bir kişiliği vardı ve insanlar onu bu kişilik için seviyorlardı.
‘‘Hey Severus, en sevdiğin ders ne?’’ Severus sinirle nefes verdi. ‘‘Özellikle sevdiğim bir ders yok.’’ Çocuk gözlerini kıstı. ‘‘Diana’nın erkek arkadaşı olduğum için mi benden nefret ediyorsun yoksa başka bir sebebi mi var?’’ Severus gözlerini kırpıştırdı. Hayatı boyunca değer verdiği bütün kadınlar nasıl olur da kendilerini Jamesler ile yüz göz ederdi ki? ‘‘İsminden hoşlanmadım.’’ Diana gülerken konuştu. ‘‘Ön yargı o zaman.’’ James gözlerini kısıp sordu ‘‘Ya, sen bana ne diye seslenmek isterdin o zaman?’’ Severus en sonunda patladı. Bütün Jamesler böyle kibirli ve çekilmez miydi gerçekten? ‘‘Ben sana domuz demeyi tercih ederim. Uygun görünüyor.’’ Önde oturan iki genç kahkahalara boğulurken Severus somurttu. ‘‘Tamamdır o zaman, bundan sonra benim adım domuz.’’ Diana hala gülerken James’in omzuna vurdu. ‘‘Severus! Bunu sakın başkalarının yanında yapma, herkesin espri anlayışı bizimki gibi değil.’’ Çocuk başını sallamakla yetindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
When Soul Prays; Goddess Replies
FanfictionÖlürken son gördüğü şey yemyeşil gözlerdi. Hayatını korumaya adadığı genç çocuğa gözyaşlarını alması için yalvardıktan sonra sonunda dinlenebilecek olmanın huzuruyla gözlerini kapattı. ya da Severus Snape gerçek bir çocukluk yaşasın istedim.