Bölüm 2

8 1 0
                                    

Saat: 14.00

Tarih: 15 Kasım 2017, Çarşamba

Yer: Mehmet Akif Ersoy Anadolu Lisesi Mahkemesi – Bekleme Odası

Kamyonda oturacak hiçbir yer yoktu, ve tüm yolculuk ayakta geçmişti. 2 km'lik yol nedense 3 saat geçmesine rağmen hala bitmemişti. Yolculuk boyunca yanlarında neredeyse hiçbir şey olmayan ve yorulmuş olan Sarp ve Muhammed, kamyonda uyumak isteseler bile, arabanın tıpkı çalışan bir çamaşır makinesi gibi çalışıp durmadan sallanması yüzünden bunu başaramamışlardı. Uzun ve yorucu bir kamyon yolculuğundan sonra mahkemeye varmışlardı. Kamyonun kapıları açıldı, ve içerisinden son derece yorulmuş 2 lise öğrencisi atladı. Mahkemenin önünde duran güvenlik onların yanına geldi ve onları bekleme odasına götürdü. Ama... Bekleme odasında tek bir koltuk bile yoktu! Ayakta beklemek zorundalardı... Ve bu işten en sonunda biten Muhammed, içini Sarp'a dökmeye başladı:

Muhammed:

- "Bu olay... Tıpkı şu aptal internet fıkraları gibi... Ama gerçek olunca hiç komik olmuyor! Tüm bu gün... Yolculuk... Her şey fiyasko idi! Biliyorum... Bu bizi yormak için yapılmış koca bir resmin minik bir parçası..."

Sarp:

- "Tamam bizi buraya getirdiler.... Eeee abi?! Sonrası? İdam mı edecekler bizi? Adam öldürmedik, eşya çalmadık... Ne yaptık lan da biz mahkeme karşısında yargılanacağız? Cezamız ne olabilir ki? 5 ay okuldan uzaklaştırma? Valla bana tatil gibi gelir!"

Muhammed:

- "...Belki. Ya da... İdam?"

Sarp:

- "Saçmalama oğlum! Ne yaptık da idam edecekler bizi! Sanırsın terör eylemi yapıp adam patlattık..."

Muhammed:

- "O zaman burada olmamızı açıkla! Bu olay başından beri absürtlükler ile doluydu... İdam olan şeylerin yanında hiçbir şey..! Ugh.... İçimde... Bir yorgunluk hissediyorum..."

Sarp:

- "Doğal. O tıkış tıkış minicik kamyona ikimizi de koydular. Allah belalarını versin!"

Muhammed:

- "Eğer bu bir mahkeme ise... Bizi savunacak avukatlar nerede? Belki şuradaki görevliye sorabiliriz."

Sarp Muhammed'in parmağıyla işaret ettiği bölgeye baktı, ve bahsettiği adamı gördü. İkisi de göz teması kurdu ve yanına doğru yürüdüler.

Muhammed:

- "Pardon, biz bu mahkemeye yargılanmak için getirildik ve... Acaba bizi savunacak kişi kim, bilginiz var mı?"

Görevli:

- "Yok."

Muhammed:

- "Ne demek yok..?"

Görevli:

- "Kardeşim, sizi savunacak mavunacak birisi yok! Kendi başınasınız!"

Sarp:

- "NE DİYORSUN LAN SEN A-"

Muhammed:

- "SARP! Sakin ol! Başımızı daha da fazla belaya sokma!"

Sarp:

- "Ama Muhammed... Bu ne demek farkındasın değil mi!"

Muhammed, kafasını çevirdi ve

Usta Çöpçü: Beyaz Celladın Son SınavıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin