İkisi de sessiz gergin ve heyecanlıydılar
Ali rahmet fark ettirmemeye çalışarak yandan yandan bakıyordu hünkara ama ne kadar uğraşsa da hünkar üzerinde ki o bakışları hissediyordu başını çevirmiş sırasıyla geçen ağaçları izlemeye çalışırken ali rahmet sessizlikten sıkılmış elini radyoya atıp açmıştı radyodan gelen biraz hışırtıdan sonra gelen müzik sesi ile ikisi de gayriihtiyari birbirlerine döndüler
Hünkar başını çevirince ali rahmette yola çevirdi bakışlarını ikiside şarkının sözleriyle düşüncelere dalmışlardı
Cem karaca nın sende alıp başını gitme ne olur ne olur tut ellerimi demesi ikisini de mahzunlaştırmıştı ardından
hayatta hiçbir şeyim az olmadı senin kadar hiçbir şeyi istemedim seni istediğim kadar demesi
hünkarın sabrını taşıran son damla olmuştu içinde tuttuğu nefesini bıraktı ve boğulacakmış gibi bi sesle konuştu
H.durdur şu arabayı
Ali rahmet daldığı yerden hünkarın sesiyle sıyrıldı
A.ne
H.ne ne durdur şu arabayı
A.neden
H.durdur nefes alamıyorum
A.ne oldu miden mi kötü
Hünkar bıkkınlıkla konuştu
H.hayır durdur inicem
A.niye
Hünkar ali rahmetin anlamıyormuş gibi yaptığını sanıp sinirlenmişti
H.sen benimle dalga mı geçiyorsun
A.yok valla anlamaya çalışıyorum
Ali rahmetin saf hali hünkarın sinirini almıştı
H.durdur inmek istiyorum
Ali rahmet arabayı sürmeye devam ederken hünkar hala söyleniyordu
H.hayır bu saçmalık yani ne demek beraber gitmek hem biz niye seninle yalnızız ha niye
A.niye yalnızız sen zamanın da hazır olmadığın için yaman hanım millet seni beklemekten sıkıldı gitti
H.sen göndermişsindir onları yoksa oğlum beklerdi beni
A.oğlum benden yana artık geçmiş olsun yaman hanım
Hünkar dahada sinirlenmişti
H.hiç boşuna heveslenme oğlum hep benden yana
A.o eskidendi yaman hanım
H.sana diyorum durdur arabayı
Ali rahmet arabayı park edip durdurdu
A.yetiştik hünkar inersin şimdi
Hünkar etrafına bakınca yetiştiklerini gördü ali rahmet sinirli bi şekilde karşıya bakarken hünkarın inmek için bi hamle yapmadığı görünce bakışlarını ona çevirdi hünkarın bakışlarını kucağına indirmiş parmaklarıyla oynadığını görünce içi acıdı biliyordu onun içinde savaş halinde olduğunu zordu hünkar için bu durum huzursuzluğunun farkındaydı derin bir nefes aldı elini yavaşça onun elinin üzerine koydu hünkar dolmuş gözlerini ona çevirdi
Ali rahmet içi acıyarak baktı ona zor çıkan sesiyle konuştu
A.hünkar ben senin gururunu kırıcak
hiç bi şey yapmadım
Hünkar ali rahmetin gözlerine baktı hiç bi şey söylemeden indi arabadan ali rahmette ardından indi hünkar önde ali rahmet arkasında girdiler kulübe kapıya yetişince hünkar bekledi ali rahmet ona yetişsin diye ali rahmet yetişince yanın da durdu hafif gülümsedi salonda çok fazla bi kalabalık yoktu büyükçe bi masanın etrafında oturmuştu bütün üyeler hünkar içeri girmek için bi adım atmıştı ki avucunda hissettiği sıcaklıkla durdu sol kolundan bütün vücuduna yayılan sıcaklık ilk kalbine ulaşmıştı sanki ilk şoku üzerinden atamadan ali rahmet parmaklarını onun parmaklarının arasından geçirip sımsıkı tutmuştu elini hünkar kendini toparlayıp sessizce konuştu
