Chuuya: Orada dikilip bakacağına yardım etsene piç!
Dazai: Er yada geç yakalayacaksın zaten köpekcik, acele et~
Chuuya sinirle Dazai'ye döndü. Bir şey yapabileceğinden değil, ona ciddi zarar veremezdi.
Kaçan kişi de düşman değildi. Mori-san önemli bir toplantıya gittiği için Elise-chan'a bakıyordu ikili. Ufak kızı eğlendirmek için parka getirmişlerdi ama şımarık kız yerinde durmuyordu. Chuuya Elise'in peşinde koşsa da Dazai sadece bir ağaca yaslanmış hayranlıkla kızıl saçlı, okyanus mavisi gözlü çocuğu izliyordu.Bir insanın bu kadar güzel olması imkansızdı. Tanrı, kesinlikle özenerek yaratmıştı kızıl saçlı ufak çocuğu.
Etraftakiler küçük çocuğun peşinden giden çocuğu ve onları izliyen kahve saçlının kardeş olduğunu düşündü. Mükemmel bir aile tablosu gibiydi her şey. Sarı saçlı, tütülü kırmızı elbiseli tatlı bir kız, kızıl saçlı kısa oğlan ve kahve saçlı uzun oğlan alabildiğince güzellerdi.
Chuuya sonunda Elise'i yakaladı, kucağına aldı ve Dazai'nin yanına gitti.
Chuuya: Olanları hiçbir şey yapmadan izlemekten mutlusundur umarım!
Dazai: Oldukça mutluyum köpekçik
Evet mutluydu Dazai. Onları yada olanları izlememişti ama. Gözü sadece kısa boylu ortağındaydı. Her ne kadar kabul etmek istemese de seviyordu onu. Bu basit ve arkadaşça bir sevgi değildi. Bunu biliyordu ama ortağına bir şeyi belli etmemek adına ona kaba davranıyordu.
Chuuya sinirle baktı Dazai'ye. Hiçbir şey yapmadan izlediği için değil kızgın değildi.
Sadece sevdiği kişinin kendine köpek diyerek hitap etmesine kırılıyordu kalbi. Daha önce canı yanmıştı, birçok kez. Ailesi sandığı dostları kelimenin tam anlamıyla onu bıçakladığında bile bu kadar canı yanmamıştı.Chuuya, her ne kadar ondan nefret ettiğini söylese de Dazai'nin intihar takıntısı onu çok korkutuyordu. Aklından hep aynı şey geçiyordu. Ya gerçekten başarırsa- Düşünmek bile huzursuz ediyordu
Chuuya: Hadi dönelim, toplantı bitmek üzeredir
Dazai: Nasıl istersen köpekçik-
Dazai elini Chuuya'nın başına koydu ve bir köpeğin başını okşar gibi sevdi. Amacı Chuuya'yı kızdırmaktı. O kızınca yanakları kızarıyor ve çok sevimli duruyordu. Beklediği gibi olmadı. Chuuya tepki vermedi. Dazai onun bu tepkisizliğine şaşırdı.
Dazai: Aklında ne var, normalde bunu yaptığım için elimi falan ısırman gerekirdi
Chuuya: Havamda değilim Dazai, uğraşma-
Dazai elini çekti. Her ne kadar onu sinir etmeyi sevse de durması gereken zamanı çok iyi biliyordu. İleri giderse sevdiğini üzmekten korktu.
Dazai oynamaktan kızılın kucağında uyuyakalan küçük kıza baktı ve konuyu değiştirmek istedi.Dazai: Uyuyorken melek gibi görünse de uyanıkken tam bir küçük şeytana dönüşüyor değil mi?
Chuuya ise sadece onaylarcasına sesler çıkardı. Hiçbir şey düşünecek durumda gibi durmuyordu. Dazai aklına gelen şey ile sinsice gülümsedi ve cebindeki telefonu çıkarıp ses kayıdı almaya başladı
Dazai: Chuuya~ benimle evleneceğini biliyorsun demi?
Chuuya: Hmhmm~
Dazai: Sana köpekçik diyen ve senden çookk daha uzun biriyle evleneceksin. Mutlu musun-
Chuuya: Evet-
Dazai zaferle gülümseyip ses kaydını kapattı. Chuuya adeta transa geçmiş gibiydi. Sorular dinlemiyor ve kısa kısa cevaplar verip duruyordu.
İç çekip bağırdıDazai: CHUUYA
Kızıllı irkildi ve Dazai'ye döndü
Chuuya: Bağırma salak! Elise-chan uyanacak!
Dazai kıkırdadı ve mafya binasına kadar tek kelime bile etmeden yürüdüler-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ortak - Soukoku
FanfictieBirbirinden nefret eden 15 yaşlarındaki iki mafya üyesi. Ellerinde olsa birbirlerini bir kaşık suda boğacak kadar nefret ediyorlardı birbirlerinden ama bir şekilde yetenekleri yüzünden ortak oldular. İkisi de bu durumdan memnun değildi- En azından m...