4

671 67 36
                                    

Chuuya uyandı. Önceki gün güne şarap içerek başladığı için çok yorgundu. Odasına gittiğini kesinlikle hatırlamıyordu. En son salonda raporları hazırlıyordu.

Yerinden kalktı ve salona gitti. Raporlar gayet düzgün bir şekilde hazırlanmıştı. Gülümsedi. Dazai onun için tamamlamıştı her şeyi.

Önceki gün kahvaltıyı Dazai hazırladığı için bu gün de Chuuya hazırlamak istedi. Mutfağa gitti ve masada bir tabak ve tek kişilik bir kahvaltı duruyordu. Anlam verememişti gördüğüne

Endişelenip Dazai'nin odasına gitti. Kapıyı çaldı ama içeriden ses gelmeyince kapıyı açtı. Oda toplu, yatak düzgün, perdeler sonuna kadar açıktı. Güneş içeriyi tamamen aydınlatıyordu.

Dazai normalde asla yatağını ve odasını düzeltmezdi. Asla perdeleri açmazdı. Karanlığı severdi o.

Belki Patron erkenden çağırdığı için iştedir diye düşündü ama riske gerek olmadığıni düşünerek odasına gitti, üzerini değiştirdi ve dünki raporları da alarak hızla evden çıkıp mafya binasına ilerledi.

Korkuyordu kızıl. Onun kendine bir şey yapmasından korkuyordu. Telefonunu çıkardı cebinden. Aradı sevdiği oğlanı.
Normalde telefonu yanından hiç ayırmazdı. Genelde intihar ile ilgili müzikler dinlerdi telefonundan. Bu yüzden aramasına cevap vereceğine inanmak istedi.

Aradı-

Tekrar aradı-

Defalarca aradı ama açan olmadı.

Sonunda mafya binasına geldiğinde etrafına bakındı. Onu göremedi.
Mori'nin odasına gitti. Şapkasını çıkardı ve kapıyı çaldı. Gir komutunu duyunca da kapıyı açıp içeri girdi ve saygısını göstermek için hafifçe eğildi.

Mori: Kalkabilirsin

Chuuya doğruldu ve patrona baktı bütün ciddiyetiyle.

Chuuya: Patron, Dazai şu an bir görevde mi öğrenebilir miyim? Gün boyunca onu hiçbir yerde görmedim-

Mori: Sana haber verdiğini sanıyordum. Dazai istifa etti. Mafyala olan bütün bağını koparmak istediğini söyledi ve gitti. Zaten Odasaku'nun ölümü onu çok sarsmıştı-

Chuuya şaşırdı ve yutkunamadı. Zor da olsa teşekür edip hafifçe eğilerek odadan çıktı.

Mafyaya katılması üzerinden çok zaman geçmese de ona ablalık yapan Kouyou'nun yanına gitti dolu ve ağlamak üzere olduğu her halinden belli olan gözlerle.

Kouyou: Sanırım öğrenmişsin-

Chuuya bir şey diyemedi. Konuşacak durumda değildi. Kafasını evet anlamında yukarı aşağı salladı ve ablası olarak gördüğü kıza. Göz yaşlarını daha fazla tutamadı ve ağladı. Hıçkıra hıçkıra ağladı. Canı hiç yanmadığı kadar yanıyordu...

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~



Dazai erkenden uyandı. Gerçi gece pek uyuyabilmiş de sayılmazdı. Aklındaki şeyi yapmak istiyordu. Sevdiği kişiye daha fazla zarar vermemek için onunla yollarını ayıracaktı. Bir daha asla sevdiğini göremeyecek olsa da en azından bir daha onu ağlatmayacaktı.

Sonuçta kim nefret ettiği birinin kendisini öpmesini isterdi ki-

Yatağından kalktı. Normalde "Nede olsa gece yine yatacağım, neden şimdi yatağımı toplayım ki" der ve yatağını toplamazdı.

Ama bu sefer o yatağa tekrar girmeyeceğini bildiği için düzeltti yatağını. Odası da dağınıktı. Toplama işini sevdiğine bırakmamak için odasını da topladı ve perdeleri açtı.

Dazai odasını tanıyamadı resmen. Toplu olunca çok geniş ve boş görünüyordu gözüne.
Üzerini değiştirdi ve odadan çıkıp kapıyı kapattı. Mutfağa gitti ve sessizce tek kişilik bir kahvaltı hazırlayıp masaya bıraktı. Telefonunu alıp evden çıktı. İlk olarak mafyaya gitti ve patrona istifa ettiğini söyledi. Cevabını beklemeden çıktı.

Ardından birkaç kişi yardımı ile bir ajansa girdi. Silahlı dedektif ajansına.

Oradaki arkadaşlarını sevmişti. Birlikte gülüp sohbet ediyorlardı.

Ama Dazai'nin aklı kızıldaydı. Ama Chuuya yalnız olursa en azından onu kimse üzemezdi, kimse öpmezdi.
Mutlu olurdu diye umdu-


Selamm, umarım beğenmişsinizdir falan filan.
Yorum yaparsanız sevinirim, kendinize çok iyi bakınn UwO

Ortak - SoukokuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin