3

734 72 58
                                    

Dazai telefonunun alarmı ile uyandı. Normalde erken uyanmaktan nefret ederdi ama ortağı olan kızıla kendini affettirmek umudu ile kahvaltı hazırlamak istemişti. Kahvaltıdan sonra hemen işe gidebilmek için mafya giysilerini giydi ve mutfağa gitti.

Dolapta bulduğu şeylerle güzel bir kahvaltı yapmak istedi ama evi yakmak istemediği için basit bir şeyler hazırlama kararı aldı.

Omlet yapacaktı Dazai. Fazla bir olayı olmadığı için iki kadeh ve dolaptaki şaraplardan birini çıkardı. Şarapı kadehe döktü ve omletleri hazırladı.
Sofrayı tamamen kurduktan sonra geri çekilip baktı. Mutfağı yakmamış ve yenilebilecek bir şeyler hazırlamıştı. Gülümseyip kızıl oğlanin odasına gitti. Kapıyı çalman sessizce girdi odasına.

Kızıl oğlan kafasına kadar çekmişti battaniyeyi. Dazai yatağın yanına gitti ve eğildi.

Dazai: Uyan artık uyuyan güzel. Beyaz atlı prensin geldi~

-Ses yok-

Dazai: Chuuya-

Endişelendi ve kızıla battaniyenin üstünden dokundu. Kızıl hareket etmedi.
Dazai nazikçe battaniyeyi kaldırdı.
Chuuya battaniyenin kalkmasıyla kolu ile gözünü kapattı

Chuuya: Bok mu var lan piç, neden bu saatte kaldırıyosun-!

Dazai rahat bir nefes aldı. Ona bir şey olduğunu sanmıştı.

Dazai: Sabah oldu uykucu- Hadi kalk. Hem senin için kahvaltı bile hazırladım~

Chuuya: Ben yemeyeceğim, sen ye-

Dazai: Gel buraya~

Dazai kızıl oğlanı kucağına aldı. Bir an göz göze geldiler. Dazai o zaman fark etmişti onun ağladığını. Hatta muhtemelen gece boyunca ağlamış olacak ki gözleri kızarmıştı.

Dazai nazikçe yatağa oturttu kucağındaki kızılı. Ardından yanına oturdu ve ona baktı. Chuuya ise ona hiç bakmıyordu.

Dazai: Kırmızı sadece saçına ve yanağına yakışıyor. Gözlerine değil. Ne oldu-

Chuuya: Bir şey olmadı, sadece iyi hissetmiyorum-

Dazai: Hadi ama Chuuya~ Bir şey olduğunu ikimiz de biliyoruz.

Dazai haklıydı. Her ne kadar birbirlerini uzun zamandır tanımasalar da birbirlerini çok iyi tanıyorlardı.

Chuuya: Sadece dün olanlar yüzünden kızgınım sana-

Dazai yutkundu. Sevdiği kızılın gece boyunca ağlamasına sebep olan kendisiydi.
Dazai önüne döndü ve konuştu

Dazai: Özür dilerim. Seni üzmek istememiştim-

Chuuya: Sorun değil, kapatalım konuyu.

Dazai: Eğer gerçekten sorun değilse kahvaltıya gel. Omletler buz gibi oldu-

Chuuya: Tamam-

Birlikte mutfağa gittiler. Dazai'nin aksine Chuuya hâlâ uyuduğu giysilerini giyiyordu. Chuuya kahvaltı sofrasını görünce şaşırdı

Chuuya: Sen ne zamandır bu kadar yeteneklisin-

Dazai: Övdün mu gömdün mü anlamadım ama teşekkürler-

İkisi de birer sandalyeye oturdular.

Dazai: Ne için kadeh kaldırıyoruz-

Chuuya: Bilmem

Dazai: Ortaklığımza

Chuuya: Ortaklığımıza-

İkisi de kadehi kaldırıp tokuşturdular. Ardından kahvaltılarını yapıp şaraplarını içtiler.

Chuuya üzerini değiştirdi ve birlikte işe gittiler.

Tabiiki Chuuya sarhoş olduğu için verimli çalışamadı.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Eve geldiler, birlikte bir şeyler yediler ve görevin raporlarını hazırladılar. Daha doğrusu Chuuya hazırladı, Dazai onu izledi. Chuuya sarhoş bir şekilde çalıştığı için çok yorulmuştu ve raporları hazırlarken uyuyakalır.

Onu fark eden Dazai ise onu sarsmadan kucağına alıp yatağına yatırdı ve üstünü güzelce örttü.

Dazai: Bir melek kadar güzelsin. Ama ağlamak sana hiç yakışmıyor meleğim~

Bir süre daha uyuyan kızılı izledi. Ardından dayanamayıp dudağını hefifçe öptü.

Uyanmadığınü görünce rahat bir nefes aldı ve odadan çıkarak Chuuya'nın bitirmediği raporları tamamladı

Selamm. Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Yeni bölümü en kısa zamanda paylaşacağım, hoşçakalınn ^-^

Ortak - SoukokuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin