"Hep bir adamı anlattım"

34 1 0
                                    

Kadının sırtında siyah-kırmızı,adamın ise siyah deri sırt çantası vardı.El ele bu caddede yürürken konuşmaları gereken birşeyler olması gerektiğini hiç düşünmediler.Belli ki hiç konuşmayacaklardı zaten şuan yapmaları gereken tek şey bir daire kiralamaktı ama önce başka bir işleri vardı.Hayır,ifade vermek için karakola gitmeyeceklerdi tabii ki,adam kadına birkaç dakika beklemesi gerektiğini söyledi,ve gitti.Gelmesi pek uzun sürmedi,kadının adamın elinde ki siyah naylon poşette ne olduğunu anlaması uzun sürmedi,bir kahkaha patlattı.Saat epey geç olmuş,insanlar çoktan evlerine girmişlerdi.Şehir kadınla adamın esareti altında gibiydi.Adam kadının beline elini attı ve yürümeye devam ettiler.Esnaflar bile kalmamıştı şimdi,yapayalnızdılar.Sahile gidip bir köşeye oturdular demek doğru olmaz,uzandılar.Adam biraz doğruldu,çantasından bir kağıt parçası çıkardı,kadın adama döndü ama ilk konuşan adam oldu;"Ne var?" "O şeyi kullanmayı bıraktığını düşünmüştüm" "İnsanlar bazen yanılır:)"

Kadın cevap vermek istemedi,adam kısa zamanda işini bitirmiş ve dumanı içine çekmeye başlamıştı.Kadın gözlerini kocaman açıp adeta bir yavru kedi gibi adamı izlemeye başladı."Hey! Sana teklif edeceğimi düşünme bile,hastasın" "Paylaşmak diye birşey duymadın mı sen? Bi dumanda ben alayım" adamın elinden sigarayı aldı ve ağzına götürdü.Vücudundan bu zehri atalı saatler olmuştu ama sanki asırlar geçmiş gibi derin derin öksürdü ve yere attı kendini.Adam eğilip kadının nefes aldığından emin olduktan sonra doğruldu,bu kez daha derin bir nefes çekti ve sigarayı söndürdü.Kadını kaldırıp biraz su içirdi,ve tekrar kendilerini buz gibi kumun üstüne attılar.Adamın ısrarla çalan telefonu bütün rahatlıklarının içine tam anlamıyla sıçmıştı.Adam telefonunu açmak zorunda kaldı,arayan en yakın arkadaşıydı."Efendim?"derken kadın birasını yudumlamaya başlamıştı."Herşeyin içine sıçtığımın farkındayım ama benimle olmadan önce nasıl biri olduğumu biliyordu,değil mi?" diye karşılık verdi adam,telefonun diğer tarafında konuşan kişi herkimse ısrarla birşeyler kabullendirmeye çalışıyor gibiydi."Oraya dönmeyeceğim,beni aramayı bırakın ben gerçekten çok iyiyim,birşeye ihtiyacım yok sağol,hayır,benimle konuştuğunu kimse bilmezse iyi olur dostum,kendine iyi bak." diye karşılık verdikten sonra telefonundan hattını çıkarıp parçaladı.Kadın biraz sersem bir tavırla "Sence de biraz konuşmamız gerekmiyor mu?" dedi."Hayatım zaten şuan sakin değilim biraz zaman veremez misin?" "Pekala,hadi kalk bu gece sokakta kalmak istemiyorum,gidip bir yer bulalım." " Bu saatte he? Bize bu saatte kim evini kiralar?" "Kusura bakma düşünemedim" diye karşılık verip kaşlarını kaldırdı ve adama -kaşınıyorsun- bakışını attıktan sonra tekrar adamın koltuk altına sokulup,sert esen rüzgarın yüzüne çarpmasına izin verdi.

GökyüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin