unforgettable • jikook

seni koruyacağım sevgilim

HOOOSSS GELDİNİZZZZ

İYİ OKUMALAR DİLERİM 

VOTE VE YORUM ATIN TAMAM MII<<<<<333

2 Ocak 2021 • Londra | İngiltere, Birleşik Krallık

11.35

Korku.

Vücudu harekete geçiren, yüreği tir tir titreten bir korku. Ölüm korkusu, yalnızca bir an öleceğini düşünmek çok korkutucuydu Jimin için. Hayatı boyunca öyle rahat yaşamıştı ki bir gün ansızın ölebileceğini hiç düşünmemişti. Gözlerini birkaç kez kırpıştırıp, araladıktan sonra başında dikilen hemşirelere dikti bakışlarını. 

Ayağa kalkmaya çalıştığında, hemşire onu durdurdu ve olduğu yere geri yattı. "Doktor hanıma uyandığını haber edin, yerinizden kalkmayın lütfen Bay Park." Jimin başını salladı ve bulunduğu odayı inceledi. Beyaz tonlarında dizayn edilmiş olan büyük odanın yatağında yatıyordu ve üzerinde baloda giydiklerinden farklı kıyafetler vardı. Odaya giren kadını gördüğünde içi bir nebze olsa rahatlamıştı. Jieun buradaysa Taehyung da buradaydı ve belki de Jeon da..

Ona teşekkür etmeliydi.

"Kendini nasıl hissediyorsun Jimin?"

Oturur pozisyona geldiğinde rahat oturması için Jieun arkasındaki yastığı düzeltmişti. "Teşekkür ederim, iyiyim fakat.."

Jieun gülümsedi ve bir bardak su doldurup, Jimin'e uzattı. "Şoktan dolayı bayılmıştın, bir de elinde ufak bir kesik oluşmuştu her ihtimale karşı elin birkaç gün sargıda kalsın."

Jimin içtiği suyu komodine bıraktıktan sonra başını salladı. "Bay Jeon peki? O iyi mi?" 

"Gayet iyi, onun evindesin şu an. Eminim yanına uğrayacaktır." Ardından odadan çıktığında derin bir nefes aldı Jieun. Namjoon'un böyle bir şey yapacak olması aklının ucundan geçmezdi. Onun sevdiği adam naif ve kibardı. Konu Jimin'e geldiğinde kimseyi görmüyordu. 

Yüzyıllardır ona aşık olan Jieun, Jimin doğduktan sonra umrunda olmamıştı Namjoon'un.

Ama emindi hissettiklerinden. Jimin'e zarar gelsin diye yapmamıştı Jungkook'un onu kolayca kurtaracağını biliyordu. Jungkook'a ona itaat etmeyeceğinin mesajını veriyordu. İşler çığrından çıkacak gibi dursa da garip bir sessizlik hakimdi ortama. 

Balo gecesi yaşanılanları düşündüğünde ürperdi Jieun, melez bir vampir olarak kendini güvende hissetmezken savunmasız bir insan o ortama girmişti ve bütün gözler ona dönmüştü. Jungkook üç gündür kendini ve hırsını suçluyordu. Taehyung ve Hoseok onun suçu olmadığını defalarca söylese de kral ne düşünüyorsa ona uyardı. Taehyung ve Hoseok kana susamış o aptal vampirleri durdurmaya çalışırlen bir hayli zorlanmıştı, öyle ki birkaçını öldürmüşlerdi. 

Kapıya yaklaşan uzun bedeni gördüğünde saygıyla selam verdi. "Lordum, Jimin uyandı."

"Jieun, sana ne kadar çok kıymet verdiğimi biliyorsun benimle resmi konuşmana gerek yok.." Jungkook'un büyük eli Jieun'un yanağını bulduğunda yavaşça okşadı. Onun için de çok zor olduğunun farkındaydı Jungkook. Alnına minik bir öpücük kondurduğu sırada kapının açılmasıyla duraksadılar. 

Jimin suçlulukla dudağını ısırdı. "Özür dilerim, böldüm mü?"

Jungkook hemen elini çekip, kendini toparladı ve Jimin'e döndü. "Kendini nasıl hissediyorsun?"