Soluk Ten Ve Karanlık Arzular ARAVERİLDİ

5. Renk Değiştiren Gözler

Renk Değiştiren Gözler: Vampirlerin gözleri renk değiştirebilir. Ama doğal göz rengi kırmızı olarak bilinir.

Bazen diyorum ki her şeyi yak ve çekip git. Arkanda küller kalsın. Senden sonra gelenler sadece küllerle oynasın. Olmuyor lan vicdan mı yoksa korku mu bilmem ama,  olmuyor.

Bir şey rica edeceğim vote çakma hemen bir oku önce belki bölümde ana avrat düz sövüyom. Oku beğenirsen ver. Ama beğenmez isen neden beğenmediğini yorum da söyle. Pinti olma bu kadar bir yorum yap ya saçma olsa da. Vazgeçtim adam akıllı yorum yap. Ben sinirli bir insanım ters cevap falan veririm yani yapmadığım şey değil.  

O zaman bölüme geçelim baya konuştum. Özlemişim sizi ne yapayım ama?

Nasıl bir tepki vereceğimi bilemiyordum. Buraya gelirken tabi Batu ile karşılaşacağımı tahmin etmiştim ama bu şekilde değil! Gözlerimin içine bakıyordu bir cevap bekliyordu. Ama benim şu an yapmak istediğim tek şey kaçmak ama onu da yapamam hem çok salakça olur aynı yerde oturuyoruz. Hem de ayağımın üstüne basamıyorum. Daha fazla bekletmemek için konuşmaya başladım.

- Ben hatırlayamadım. Kusura bakma ama çok küçüktüm hatırlamam tuhaf olurdu bence. Hem sen nasıl unutmadın ki? Ne zamandan beri yüzümü görmüyorsun.

- Bir insanı sevmek için yakın olması şart mı? Sen benim en iyi arkadaşımdın. Aslında tek arkadaşımdın. Önemli değil ama sonuçta şehir hayatı yorucu ve karmaşık olmalı.

Bu söyledikten sonra ayağa kalktı ve yerdeki malzemeleri toplayıp küçük kulübeye gitti.

Trip mi bu bana mı öyle geldi?! Bu erkekler kızlardan daha tripli aslında ama dile getiren yok. Biraz sert de davranmış olabilirim. Yani çocuk o kadar şey yaptı bende gelmiş ona çıkışıyorum. Herkes gibi gücüm kime yeterse ona bağırıyorum. O da beni kırmamak için sessiz kalıyor. Ben böyle düşünürken o kulübeden çıktı ve yanıma oturdu. Dirseğini masaya dayadı ve bana bakmaya başladı. Galiba benim konuşmam lazım yoksa böyle tatlı tatlı bakışmaya devam edeceğiz ben rahattım ama neyse...

- Burada ben gittikten sonra ne oldu?

- Hatırladığın en son şey ne?

- Yani küçük olduğum ve bahçede bir erkek çocuğu ile oyun oynadığım

- Kısa bir özet geçim o zaman. O erkek çocuğu bendim. Ve sen 9 yaşındaydın bende 12. Baban ani bir karar ile buradan seni de alıp gitti. Ve bir daha geri gelmedi. Siz gittikten sonra babam ve ben burada yalnız kaldık. 20 yaşındayken de babamı kaybettim. Sonra burda yalnız yaşamaya başladım. Ta ki 3 yıl önceye kadar. Şimdi arkadaşlar ile yaşıyorum.

- Baban için çok üzüldüm nasıl bir şey olduğunu biliyorum inan seni anlıyorum. Nasıl oldu yani nasıl öldü?

- Kalp krizi.

Bu cevabı bıkkın ve tedirgin bir şekilde vermişti acaba üzdüm mü? Bu konuyu değiştirmem lazım belli ki üzüldü.

- Küçükken anlaşırmıydık bari?

- Hmmm pek değil. Doğrusu genelde didişirdik. Ama yakındık aynı zamanda. Koskoca ormanda sadece sen ve ben vardık sonuçta hatta bu gördüğün ağaç ev ikimiz içindi babam yapmıştı bize.

Kafamı kaldırıp ağaç eve baktım. Çok tatlıydı. Yukarı çıkmak için ipten bir merdiven vardı.

- İstersen yukarı çıkalım.

- Olur aslında ama bu ayakla mı?

- Ne varmış ayağında?

- Burkuldu ya ama senin deyimin ile incindi.