16. Begin

21 1 0
                                    

Taehyung elinde Jeongguk'un ona her buluştuklarında vermiş olduğu minik papatya buketlerinden tutuyordu.

Jimin koluna girip arkadaşına yardım etmişti. 101 numaralı kapının önünde durduklarında Jimin kapıyı aralamıştı fazla beklemeden. "Taehyung Jeongguk şuan uyuyor olmalı, ilaçların etkisi henüz geçmedi yani bilinci açık olsa ve seni duyup anlasada cevap vermekte zorlanabilir. Onu fazla zorlama ve 20 dakikanız var." 

Jimin gerekli uyarıları yapıp açmış olduğu kapıdan arkadaşını geçirmiş daha sonra kapıyı kapatarak ayrılmıştı oradan.

Taehyung yavaş adımlarla odanın içine doğru ilerledi. Odanın ortasındaki hastane yatağında uyuyan arkadaşıyla buluştu gözleri ve dolmuştu çoktan irisleri. 

Kafasındaki ona vermiş olduğu ironmanli bonesini görünce gözünden çoktan bir yaş süzülmüştü yanaklarına doğru. Yatakta öylece uyuyan beden kendi bedeninin aksine oldukça kırılgan ve güçsüz görünüyordu oysaki sağlıklı oldukları çocukluk fotoğraflarında tam tersiydi Jeongguk hep tombik yanakları olan kilosu ve boyu yerinde olan bir çocuktu. 

Taehyung çenesinin altındaki maskeyi düzgünce takıp arkadaşının baş ucuna ilerledi.
Titreyen ellerini çekinerek arkadaşının yanaklarına çıkardı. Teni ölü bir bedeninki gibiydi soğuk ve çökmüş.

"Kook uyan hadi miniğim."  Taehyung yanağını okşayarak seslendiği arkadaşının gözlerini aralayıp ona bakmasını istiyordu.

"Ben özür dilerim Jeongguk." Taehyung hastane yatağının yanındaki sandalyeye oturmuş ve Jeongguk'un elini tutmuştu. "Vedalardan nefret ediyorum Kook hadi gözlerini aç ve konuşup veda kısmını hızlıca es geçip sadece sarılalım sıkıca."  Taehyung gözlerini üstü damar yolu açılmaktan morluklarla dolmuş ellerinde gezdirdi.  Kendi elininde onunkinden bir farkı yoktu fakat çok sevdiği birine olan bir şey canını daha çok yakıyordu. 

Jeongguk odaya ilk adımını attığı andan bu yana gelen kişinin Taehyung olduğunu hissetmişti ama bir tepki verememişti. Gözlerini açmakta bile zorlanıyordu. Öyle bir yorgunluktu ki bu göz kapakları bile aralanmakta güçlük çekiyordu, sevdiğine  karşılık veremiyordu. Jeongguk yavaşça gözlerini aralamıştı zorluklada olsa.  

"Kook sonunda gözlerini araladın." Taehyung daha fazla dayanamayıp oturduğu yerden kalkıp boynuna sarılmıştı Jeongguk'un.

"Ben çok özür dilerim Jeongguk yazdıklarım için çok pişman oldum. Bencil biriyim gerçektende. Özür dilerim seni kırdığım için." Taehyung hıçkırıkları arasında özür diliyordu arkadaşından. 

Jeongguk öylece kendisine sarılan bedene bakıyordu. Sarılmak istesede yapamayacak kadar halsizdi ve sadece durdu öylece.

Taehyung tepkisizce kendini izleyen beden ile burukça gülümsedi. "Çok aptalım ben... Çok aptalım Jeongguk." Taehyung ağlamalarına son vermeden ardardına akan gözyaşlarını sildi elinin tersiyle.

"Ağlama hyung."  Jeongguk güçlükle konuşmuştu ağlayan bedene bakıp.

"Buraya seninle vedalaşmak için geldim Jeongguk, nefret ederim vedalardan ve sırf vedalaşmak dediğin için tartıştım seninle ve hak etmediğin şeyler yazdım sana... Ama şimdi buraya seninle vedalaşmaya geldim." 

Jeongguk dolu gözlerini kırpıştırmıştı. "Sarılalım  sadece." diyebildi güçlükle.

Taehyung burukça gülümseyip yatağın yanında bulunan masanın üstüne bırakmış olduğu papatya buketinden minik beyaz bir papatya almıştı.

Jeongguk hyungunun kendisine sarılmasını bekliyordu gözlerini ondan ayırmadan. 

Taehyung eline aldığı papatyayı Jeongguk'un kulağına sıkıştırdı ve kafasındaki bonesini düzeltti. "Bu papatya ile daha güzel oldun Kook." 
Jeongguk burukça gülümsemişti hyunguna.

Taehyung daha fazla beklemeden kollarını Jeongguk'un boynuna sarıp kafasını gögsüne yaslamıştı... "Hiç ayrılmayalım istiyorum Jeongguk ama yeniden bir araya gelmemiz için ayrılmalıyız. Ayrılalım ki daha güzel bir şekilde birleşelim istiyorum." 

Jeongguk'un dolu gözlerinden bir damla yaş daha fazla kendini göz pınarlarında tutamayıp serbest bırakmıştı. Dudaklarını ısırıp gözlerini kapattı. Zorlukla hareket ettirdiği koluyla kendisine sarılarak ağlayan hyungunun saçlarını okşamaya başlamıştı. "Seni seviyorum hyung ve nasıl birlikte olduğumuzun bir önemi yok sen iyi olduğun sürece tamam mı?"

Taehyung kırgın çıkan sesiyle konuşmuştu. "Tamam Kook ben ameliyat olduğum da beni bekle tamam mı çabucak geleceğim yanına." 

Jeongguk burukça gülümsemişti belkide başlarına neler geleceğinin bilincinde olduğu içindi bu gülüşü. "Bekleyeceğim seni hyung ve ameliyattan sonra kalbine güzelce sahip çıkıp sağlığını korumalısın." 

Taehyung gülümseyip dudaklarını Jeongguk'un alnına bastırmıştı. "Seni seviyorum Kook ve senin için güçlü kalacağım."

"Bende seni seviyorum Tete." diye mırıldanmıştı kendisine sarılmaya devam eden bedenin saçlarında ellerini gezdirip.

Jeongguk ve Taehyung birbirleriyle son kez sarılıp vedalaşırken onları bölen şey içeri giren sarı saçlı sağlık görevlisi Jimin olmuştu. "Taehyung artık gitmen gerekiyor Jeongguk dinlenmeli." 

Jimin'in üzgün çıkan sesiyle Taehyung yalvarırcasına Jimin'e bakmıştı. "Jimin birazcık daha kalsam."  Jimin kafasını iki yana sallamıştı. "Birazdan serum yenilemek ve kontrol ermek için biri gelecek seni burada görmesi iyi olmaz o yüzden gitmeliyiz... Kapının dışında bekliyorum seni Taehyung."

Taehyung Jimin'i onları tekrar baş başa bırakmasıyla ne olacağını umursamadan yeni yeni içinde aşkını büyüttüğü çoçuğun dudaklarına yönelmişti.

Jeongguk dudaklarının üstünde hissettiği dolgun et parçalarıyla güçsüzlükle karşılık vermişti hyungunun dudaklarına. Jeongguk elini hyungunun yüzüne çıkarıp okşamıştı dolgun ve yumuşacık yanaklarını. "Ben olamayabilirim ama sen çok güçlü olacaksın. Seni seviyorum Tete, iyi bak kendine. Her zaman kalbimin en güzel yerindeydin geçirdiğimiz tüm zamanlar çok değerliydi benim için. Unutma birlikte olduğumuz sürece nasıl ve ne şekilde olduğunun bir önemi yok."

Taehyung o zamanlar sevdiği çocuğun ne demek istediğini tam anlamamıştı. Gözyaşları hâlâ yanaklarını süslerken son kez vedalaşmışlardı.

"Görüşürüz Kookie. Seni çok seviyorum bekle beni geleceğim yanına hemde iyi bir şekilde."

Taehyung yüzündeki tebessümle arkadaşına veda edip çıkmıştı odadan arkasında büyük bir enkaz bırakarak. 

Taehyung kapıya çıktığında kendisini bekleyen Jimin'e sıkıca sarılıp Jeongguk'un yanında engel olmaya çalıştığı hıçkırıklarını serbest bırakmıştı.

Jeonggukda halsiz olmasına rağmen elindeki papatyalara bakarak ağlıyordu.

Jeongguk elini kalbine atıp okşamıştı. "Onu çok seviyorum biliyorum bencillik ama onun beni unutmasına kalbinden benim adımı silmesine izin verme olur mu?"

Jeongguk yorgun düştüğü için kalbinin üstünde kalan eliyle gözlerini kapatmıştı. 

_

_

_

Merhabalar, nasılsınız? 💜

Merhabalar, nasılsınız? 💜

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


The Eternal - Taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin