- 36 Saat Sonra -
tete:
Heyy Kook
nasılsın?
Ameliyattan çıkalı
36 saat oldu ve sonunda
kendime gelebildim
aslında hâlâ çok bitkin
hissediyorumSeni çok özledim
Ziyarete gelmeyecek misin?
Gerçi bunu daha önce
konuşmuştuk ben ziyaret
edecektim seni...Bu arada yanımda Jimin'in
getirdiği bir kutu duruyor
bu sanırım ameliyattan sonra
aç dediğin o kutu 💜😭😭Açmaya çekiniyorum biraz
Neyse umarım görürsün
mesajlarımıTeşekkür ederim Kook
hediyen ve varlığın için 💜______
Odama giren Jimin'le gülümsemiştim, içimde anlam veremediğim bir huzur baş gösteriyordu. Yüzüm gülüyordu ve mutluydum. Normal bir Kim Taehyung kolay kolay mutlu olup gülümseyemezdi ama bu yeni Taehyung öyle değildi belliki...
Yeni bir kalp bana yeni bir hayat vermişti yeniden doğmuş gibi hissediyordum ondandı belkide uzun zaman sonra kendi kendimeyken bile amansız gülüşlerim.
Jimin bu halimi fark etmiş olmalıki "Oldukça mutlu gözüküyorsun? Alıştın mı yeni kalbine?" demişti. Hâlâ bir gariplil vardı kendisinde ama şimdilik sorusunu cevaplamak istiyordum.
"İçimde tuhaf bir huzur var ve bu beni mutlu ediyor. İlk defa bu kadar mutlu ve huzurlu hissediyorum Jimin."
Jimin burukça gülümseyip sarılmıştı bana. Çok geçmeden karşılık verdim sarılışına tanışalı 7 ay olmasına rağmen uzun zamandır arkadaşmışız gibi hissettiriyordu.
"Jiminie Jeongguk'a mesaj attım fakat hâlâ görmedi genelde çabucak görürdü ya da o bir şeyler yazardı." Jimin'in dolu gözlerini görünce bedenini kendimden uzaklaştırmıştım. "Jimin ne oldu dünden öncede böyleydin neden ağlıyorsun?"
Jimin masanın üstündeki mor desenli kutuyu göstermişti "Bakmadın mı hâlâ kutunun içindekilere?"
Sorumu geçiştirdiğini düşünüp kaşlarımı çatmıştım aslında sorduğum sorunun cevabı kutunun içinde saklıydı.
"Kutuyu şimdi açmak istemiyorum Jiminie, Jeongguk yanımdayken açmak istiyorum ama halim ortada ben ona gidemem ama o bana gelebilir. Onu buraya getirir misin?"
Jimin bu sefer tuttuğu yaşlarının akmasına izin vererek hıçkırarak ağlamaya başlamıştı. Aklımda dolanan bir sürü senaryo olsada hiçbirinin ucu Jeongguk'a dokunmuyordu.
"Jimin kutuyu ver!" Jeongguk'a bir şey olduğu düşüncesiyle kavrulmuştu içim. Derin bir nefes alarak kötü düşünmemem gerektiğini söylüyordum kendime.
Jimin kutuyu elime verip odadan çıkmıştı koşar adımlarla. Mor desenli kutunun kapağını açtığımda içinde kurumuş papatyalara karışmış gül yaprakları vardı ve zarf olduğu belli olan şeyi elime aldığımda gözlerim dolmuştu. Üstünde italik harflerle "Çocukluk arkadaşım ve ilk aşkım Tete'ye" yazıyordu.
Ağlayarak zarfın üzerindeki yazılarda parmağımı gezdirdim ve yumruk yaptığım elimi kalbime götürüp okşadım. "Lütfen bunu bize yapmamış ol Jeongguk."
Hıçkırıklarım arasında kalbimi okşayarak kendimle konuşuyor ve ona kızıyor böyle bir şey yapmamış olması için dualar ediyordum.
Fakat içimi huzurla dolduran kalbin onun aşık olduğum çocuğun kalbi olduğunu hissediyordum.
Mektubunu açıp okumak istesemde yazdığı şeylerin ağırlığından korkuyordum. Ben onun acılarını, ağrılarını, hislerini öğrenmeye henüz hazır değildim. En azından biraz dinlendikten sonra okumam yeni ameliyat olan vücudum için daha iyi olabilirdi...
Mektubunu kalbime bastırarak geriye yaslandım ve gözlerimi kapattım gerçekte yoksa bende rüyalarımda buluşurdum onunla hem rüyalarımda hasta değildi. Sağlıklıydı ve mutlu olduğunu söylemişti.
__
__
__
Merhabalar, nasılsınız?
Diğer bölümde Jeongguk'un mektubunu
okuyacağız 💜💜😭😭
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Eternal - Taekook
Fiksi PenggemarBeni güzel hatırla, bunlar son satırlar. '°•- texting, düzyazı #angst