(18) lütfen özür dilememe izin ver.

511 111 162
                                    

18. Bölüm

Seungyeon olmadan ev gerçekten farklı hissettiriyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Seungyeon olmadan ev gerçekten farklı hissettiriyordu. Jimin sessizlikle başa çıkmak için elinden geleni yapıyordu. Bir kişinin yokluğu, şimdi geniş olan evde büyük bir fark yaratmıştı. Eskiden hiçbir zaman çok büyük hissettirmemişti, büyükannesinin gülümsemesi her köşeyi ve kenarı doldururdu. Şimdi ise sadece kendisi ve üç yıl önceki hayatın silik hatırasıyla Jimin, Seungyeon'un ona eşlik etmek için hâlâ orada olduğu zamana kıyasla kendini daha fazla ıstırap içinde hissediyordu. Seulgi'yi aramayı, ona Seungyeon'la olan tartışmasını anlatmayı düşünmüştü, ancak bunun gerçekten de daha iyi bir sonuç getirmeyeceğini fark etmişti.

Ve Min Yoongi ile yaptığı konuşma hakkında konuşmak için onu aramayacaktı.

Bu kısa görüşmeden sonra Yoongi, Jimin'in yapmasını istediği şeyi yaparak sonunda onu rahat bırakmıştı. Birkaç saat sonra Seokjin onu aradığında şanslıydı çünkü Jimin konuşmadan daha sonra kasabayı dolaşmaya başlamıştı, henüz boş bir eve gitmek istemiyordu. O gece Seokjin ve Minju ile yemek yemişti, yanında başka birinin olması oldukça hoş bir dikkat dağıtıcıydı. Seokjin, Seungyeon'u sormuştu. Minju geçen günkü arkadaşlığından o kadar çok keyif almıştı ki, hayatı onunkinden çok farklı olan şehirli kızla bir kez daha konuşmak istemişti. Jimin bu soruya Seul'deki en acil ilgiyi gerektiren zorlu bir üniversite hayatı hakkında bir bahane uydurmuştu.

O gece Songcheon-gil'e giden yürüyüşün geri kalanında gözlerini yere yapıştırarak geri döndüğünde, Yoongi'nin hüzünlü gözleri ve kendi incitici sözleri dünyasının kontrolünü ele geçirmeye başlamıştı. Yalnız olduğunu bilmesine rağmen kendini odasına kilitlemişti çünkü eğer kilitlemeseydi karanlık ve dağınık gökyüzünün penceresine vurmaya çalışacağını ve kapıların aralığından sızacağını hissetmişti. Ya da kapıdan çıkıp pişman olacağı seçimler yapanın kendisi olabileceğinden korkmuştu.

Seungyeon'un yapmasını söylediği şeyi yapmıştı ve bu hiçbir şeyi değiştirmemişti. Penceresinin perdesini nasıl çektiğini, tavana nasıl baktığını ve hâlâ göğsündeki açık deliğin nasıl hissettirdiğini değiştirmemişti. Aslında bir şekilde yoğunlaşmıştı, görüşmeleri ona ikisi arasında olan her yanlışı, ona bela olan her olasılığı hatırlatmıştı.

Şimdi ise Yoongi'nin yeni yıl arifesinde onu bulmaya çalıştığı itirafı üzerine neden burada olduğunu sorduğunda aldığı bakışla beraber tüm bu olasılıklar kafasında yankılanıp duruyordu. Bunu neden üç yıl önce değil de şimdi söylemişti? Neden sadece numarasını ve hatta adresini büyükannesine soramamış da Seul'deki evinin kapısına vurup tüm yaptıkları için özür dilememişti? Büyükannesi bu gerçeği neden saklamıştı? Bunca zaman boyunca suçluluk duygusuyla işkence gördüğünü iddia ediyorsa, Yoongi neden hayatından kaybolmak zorunda kalmıştı?

Jimin başını salladı. Hayır, tüm bunların cevabını bilmesine gerek yoktu. Önemli olan Yoongi'nin sonunda hayatından çıkıp ona yalvardığı gibi onu yalnız bırakmasıydı. Seungyeon'a söylediği şey doğruydu. Yoongi'yi görmesine hiç gerek yoktu. İhtiyacı olan şey ondan uzak olmaktı.

love is patient, love is kind. (same love, 2) ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin