(19) o zamandan beri kendime olan nefretim ve pişmanlığımla yaşıyorum.

477 112 102
                                    

19. Bölüm

GEÇMİŞ

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


GEÇMİŞ

Jimin göz kapaklarının titrediğini hissetti, ışık amansızca uykusunu bölüyordu ve kısacık esintiye karşı mücadele etmek, onu rüyalar alemine daha da sürüklüyordu. Sonbaharın başlarıydı, ama yine de güneşi teninde hissedebiliyordu ya da en azından kendisini gece uykusuna hazırlarken kalan ışınları. Dişlilerin tanıdık takırtısını ve yaprakların hışırtısını duyabiliyordu. Yakınlarda ara sıra bir motosiklet vızıltısı duyuluyor ve bisiklet şerit değiştirirken Jimin'in tüm vücudu sallanıyordu.

Bir noktada bisiklet aniden patinaj yaptı, görünüşe göre yoldaki bir boşluktan kaçınmaya çalışıyordu, sadece arka tekerleğin oldukça büyük bir çakıla karşı sürüklenmesine neden oldu, böylece Jimin arla koltukta hafifçe zıpladı. Işık onu uyandıramasaydı bile bu küçük manevra kesinlikle işini görürdü, çünkü Jimin aniden koltuğun altındaki metal çubuğa doğru uzanmış, dengesini yeniden kazanmaya çalışmıştı.

"Üzgünüm," bisiklet bir kez daha dengesini sağlamadan önce arkasındaki yumuşak sesi duyabiliyordu.

Jimin gözlerini açmadan önce iç çekti. Bulunduğu konumdan gördüğü şey yeşil pirinç tarlaları arasındaki küçük toprak yoldu. Orada ufka karşı ilerlerken onu tek tük bir parça bulutla karşılayan şey kızıl gökyüzüydü. Başını biraz yana çevirse, etraflarında yuvarlanan dalgalar gibi uzanan dağlık tepeleri görebilirdi. Bisiklet yol boyunca yavaşça hareket ediyordu ve Jimin halı gibi olan yeşilliklerin birbirini takip ederek ufka doğru küçüldüğünü görebiliyordu.

Yoongi'nin bisikletin pedallarını çevirdiği ve Jimin'in arkada oturup kendini Yoongi'nin sırtına yasladığı başka bir akşamdı. Vakit öldürme saatlerindelerdi.

"Bir anlığına da olsa orada uyuyordun, değil mi?" Aynı ses tekrar konuştu.

Jimin esneyip gözlerini avucunun tersiyle ovarken sadece mırıldanarak cevap verdi.

"Uyuduğunu bilseydim bisikletin düşmesine izin verirdim," diye alay etti.

"Böylece bacağımı kırardı değil mi?" Jimin mırıldandı.

"Hey, daha intikamımı almadım."

"Şey, uğursuz planını mahvettiğim için üzgünüm hyung, ama bir keresinde televizyonda birinin kaslarının ve vücudunun uykudayken nasıl gevşediğini görmüştüm, vücutları uyanık olanlardan daha fazla travmaya dayanabilirmiş. Bisikletin düşmesine izin verirsen, bir yeri kırılan sen olursun, ben değil hyung."

"Sana inanmıyorum."

"İstediğini yap ve dene o zaman, hyung."

"Denememi mi istiyorsun?" Yoongi şakacı bir ses tonuyla konuştu, başı az da olsa Jimin'e dönmüştü.

love is patient, love is kind. (same love, 2) ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin